Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Bediüzzaman Said Nursi ve Risale-i Nur Cemaati
Bediüzzaman Said Nursi
Bediüzzaman'ın Hayatı
Tarihçe-i Hayat
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Ahmet.1" data-source="post: 573258" data-attributes="member: 1040028"><p><span style="font-size: 12px"><em><span style="font-family: 'arial'">Sual: </span><span style="font-family: 'arial'">Madem Allah Alîm'dir. Onun bilmesi ve iltifatı kâfidir. Ehl-i kemal büyük zâtlar, daima kendilerini setretmişler. Hem bâki bir âlemde hakikatler bütün çıplaklığıyla ortaya döküleceğine göre; ne için Risale-i Nur'un meziyetleri, İlahî inayet ve ikramlar çoklukla zikredilmiş. Said Nursî'nin hizmet-i Kur'aniyesi esnasında mazhar olduğu hârika muvaffakıyet ve kemalât beyan edilmiş ve bunlar ne için neşredilmiş? Hattâ ilmî eserlerinin bir çoğunun arkasında bu nevi takrizler konulmuş?</span></em></span></p><p><span style="font-size: 12px"><em><span style="font-family: 'arial'"></span></em></span></p><p><span style="font-size: 12px"><em><span style="font-family: 'arial'">Cevab: </span><span style="font-family: 'arial'">Bu hususta mukni' cevablar bazı mektublarda vardır. Bir hülâsası şudur: </span></em></span></p><p><span style="font-size: 12px"><em><span style="font-family: 'arial'"></span></em></span></p><p><span style="font-size: 12px"><em><span style="font-family: 'arial'">Bedîüzzaman'ın Risale-i Nur'un neşriyle hizmeti, doğrudan doğruya Kur'an hesabınadır. İman hakikatlarının neşri, müslümanların imanlarının takviyesi, kuvvetlenmesi, dolayısıyla İslâm dininin teali etmesi, din düşmanlarının müfsid hücumlarının def' edilmesi ve İslâm dininin insanlar arasında maddî ve manevî kemalâtın zübde ve hülâsası olduğunu âleme ilân etmek ve herkese kanaat-i kat'iyye vermek için zikredilmiştir. Yukarıda bahsedildiği gibi aleyhte olanlar öyle insafsızca hücumlarda bulunmuşlardır ki; Said Nursî hadsiz muarızlara, çok kuvvetli ve kesretli düşmanlara karşı; az, fakir ve zayıf olan Risale-i Nur talebelerine kuvve-i maneviye, gaybî imdad, teşci', sebat ve metanet vermek için Risale-i Nur hakkındaki ikram-ı İlahî ve hizmetin makbuliyetine ait inayet-i Rabbaniyeyi zikretmiş; insafsız hücum ve asılsız iftiralara karşı mecburiyetle müdafaaya geçilmiştir.</span></em></span></p><p><span style="font-size: 12px"><em><span style="font-family: 'arial'"></span></em></span></p><p><span style="font-size: 12px"><em><span style="font-family: 'arial'">Hem Tarihçe-i Hayata geçen bir mektubunda, Bedîüzzaman: "Ben itiraf ediyorum ki; böyle makbul bir eserin mazharı olmağa hiçbir vecihle liyakatım yoktur. Fakat çok ehemmiyetsiz bir çekirdekten koca dağ gibi bir ağacı halketmek kudret-i İlahiyenin şe'nindendir ve âdetidir ve azametine delildir. Ben kasemle temin ederim ki; Risale-i Nur'u senadan maksadım, Kur'anın hakikatlarını ve imanın rükünlerini teyid ve isbat ve neşirdir. Hâlık-ı Rahîmime yüzbinler şükür olsun ki; beni kendime beğendirmemiş, nefsimin ayıblarını ve kusurlarını bana göstermiş ve o nefs-i emmareyi başkalara beğendirmek arzusu kalmamış. Kabir kapısında bekleyen bir adamın arkasındaki fâni dünyaya riyakârane bakması, acınacak bir hamakattır ve dehşet verici bir hasarettir. İşte bu halet-i ruhiye ile, yalnız hakaik-i imaniyenin tercümanı olan Risale-i Nur'un, Kur'anın malı olarak meziyetlerini izhar ediyorum. Sözlerdeki hakaik ve kemalât benim değil, Kur'anındır ve Kur'andan tereşşuh etmiştir. Madem ben fâniyim, gideceğim; elbette bâki olacak bir şey ve bir eser benimle bağlanmamak gerektir ve bağlanmamalı. Evet lezzetli üzüm salkımlarının hâsiyetleri, kuru çubuğunda aranılmaz. İşte ben de öyle kuru çubuk hükmündeyim."</span></em></span></p><p><span style="font-size: 12px"><em><span style="font-family: 'arial'"></span></em></span></p><p><span style="font-size: 12px"><em><span style="font-family: 'arial'">Evet Said Nursî Risale-i Nur'la dinsizliğe ve İslâmiyet aleyhindeki cereyanlara karşı giriştiği Kur'an ve iman hizmetinde çok yardımcılara, hükûmet ve milletçe teşvik ve müzaherete muhtaç iken, bilakis çeşitli iftira, tezvir ve ithamlarla hapse sürülmek, eserlerini imha etmek, halkı kendinden soğutmak için aleyhinde türlü isnadlar yapılmıştır. Elbette hak bildiği mesleğini; Kur'anın şerefine ve Hazret-i Peygamber'in nübüvvetinin tealisine ait hizmetini aleyhdeki iftiralardan müberra kılmak için hakikatı söyleyecek, müdafaada bulunacak. Faraza bazılar tarafından şahsî bir noksanlık telakki edilse bile, umumun istifade ve saadeti için şahsî zararına da razı olacaktır. Onun için Risale-i Nur hakkında beyan edilen ve neşredilen senalara, bu gibi noktalardan bakmak lâzımdır; yoksa hizmete zarar olur. Dar düşünce ile hareket etmek zamanında değiliz. İmansızlar, kendi muzır mesleklerini, menfî ideolojilerini, sahte kahramanları hattâ İslâm düşmanlarını, -onlar aslâ lâyık olmadığı halde- çeşitli medh ü sena ile insanlığın nazarına göstermeğe, alkış toplamağa çalışıyorlar. Uzağa gitmeğe lüzum yok; dünyayı saran dehşetli dinsizlik cereyanını idare edenler büyük kahramanlar olarak ilân edilirken, neden müslümanlar hak dinlerini medh ü sena etmesinler? Onun kemalâtını, ulviyetini neşretmesinler; Kur'ana âyine olan ve bu zamanın dinsizlik cereyanlarına meydan okuyup, dine en büyük hizmeti îfa eden bir eser külliyatı ve onun muhterem, mütevazi ve hadsiz zulümlere maruz kalmış müellifi, medhedilmesin? Halbuki yazılan yazılar, mücerred mevzular olarak değil, ekseriyetle müdafaa kabîlinden, aleyhteki iftiralara cevab olarak neşredilmiş hakikatlardır.</span></em></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Ahmet.1, post: 573258, member: 1040028"] [SIZE=3][I][FONT=arial]Sual: [/FONT][FONT=arial]Madem Allah Alîm'dir. Onun bilmesi ve iltifatı kâfidir. Ehl-i kemal büyük zâtlar, daima kendilerini setretmişler. Hem bâki bir âlemde hakikatler bütün çıplaklığıyla ortaya döküleceğine göre; ne için Risale-i Nur'un meziyetleri, İlahî inayet ve ikramlar çoklukla zikredilmiş. Said Nursî'nin hizmet-i Kur'aniyesi esnasında mazhar olduğu hârika muvaffakıyet ve kemalât beyan edilmiş ve bunlar ne için neşredilmiş? Hattâ ilmî eserlerinin bir çoğunun arkasında bu nevi takrizler konulmuş? [/FONT] [FONT=arial]Cevab: [/FONT][FONT=arial]Bu hususta mukni' cevablar bazı mektublarda vardır. Bir hülâsası şudur: Bedîüzzaman'ın Risale-i Nur'un neşriyle hizmeti, doğrudan doğruya Kur'an hesabınadır. İman hakikatlarının neşri, müslümanların imanlarının takviyesi, kuvvetlenmesi, dolayısıyla İslâm dininin teali etmesi, din düşmanlarının müfsid hücumlarının def' edilmesi ve İslâm dininin insanlar arasında maddî ve manevî kemalâtın zübde ve hülâsası olduğunu âleme ilân etmek ve herkese kanaat-i kat'iyye vermek için zikredilmiştir. Yukarıda bahsedildiği gibi aleyhte olanlar öyle insafsızca hücumlarda bulunmuşlardır ki; Said Nursî hadsiz muarızlara, çok kuvvetli ve kesretli düşmanlara karşı; az, fakir ve zayıf olan Risale-i Nur talebelerine kuvve-i maneviye, gaybî imdad, teşci', sebat ve metanet vermek için Risale-i Nur hakkındaki ikram-ı İlahî ve hizmetin makbuliyetine ait inayet-i Rabbaniyeyi zikretmiş; insafsız hücum ve asılsız iftiralara karşı mecburiyetle müdafaaya geçilmiştir. [/FONT] [FONT=arial]Hem Tarihçe-i Hayata geçen bir mektubunda, Bedîüzzaman: "Ben itiraf ediyorum ki; böyle makbul bir eserin mazharı olmağa hiçbir vecihle liyakatım yoktur. Fakat çok ehemmiyetsiz bir çekirdekten koca dağ gibi bir ağacı halketmek kudret-i İlahiyenin şe'nindendir ve âdetidir ve azametine delildir. Ben kasemle temin ederim ki; Risale-i Nur'u senadan maksadım, Kur'anın hakikatlarını ve imanın rükünlerini teyid ve isbat ve neşirdir. Hâlık-ı Rahîmime yüzbinler şükür olsun ki; beni kendime beğendirmemiş, nefsimin ayıblarını ve kusurlarını bana göstermiş ve o nefs-i emmareyi başkalara beğendirmek arzusu kalmamış. Kabir kapısında bekleyen bir adamın arkasındaki fâni dünyaya riyakârane bakması, acınacak bir hamakattır ve dehşet verici bir hasarettir. İşte bu halet-i ruhiye ile, yalnız hakaik-i imaniyenin tercümanı olan Risale-i Nur'un, Kur'anın malı olarak meziyetlerini izhar ediyorum. Sözlerdeki hakaik ve kemalât benim değil, Kur'anındır ve Kur'andan tereşşuh etmiştir. Madem ben fâniyim, gideceğim; elbette bâki olacak bir şey ve bir eser benimle bağlanmamak gerektir ve bağlanmamalı. Evet lezzetli üzüm salkımlarının hâsiyetleri, kuru çubuğunda aranılmaz. İşte ben de öyle kuru çubuk hükmündeyim." [/FONT] [FONT=arial]Evet Said Nursî Risale-i Nur'la dinsizliğe ve İslâmiyet aleyhindeki cereyanlara karşı giriştiği Kur'an ve iman hizmetinde çok yardımcılara, hükûmet ve milletçe teşvik ve müzaherete muhtaç iken, bilakis çeşitli iftira, tezvir ve ithamlarla hapse sürülmek, eserlerini imha etmek, halkı kendinden soğutmak için aleyhinde türlü isnadlar yapılmıştır. Elbette hak bildiği mesleğini; Kur'anın şerefine ve Hazret-i Peygamber'in nübüvvetinin tealisine ait hizmetini aleyhdeki iftiralardan müberra kılmak için hakikatı söyleyecek, müdafaada bulunacak. Faraza bazılar tarafından şahsî bir noksanlık telakki edilse bile, umumun istifade ve saadeti için şahsî zararına da razı olacaktır. Onun için Risale-i Nur hakkında beyan edilen ve neşredilen senalara, bu gibi noktalardan bakmak lâzımdır; yoksa hizmete zarar olur. Dar düşünce ile hareket etmek zamanında değiliz. İmansızlar, kendi muzır mesleklerini, menfî ideolojilerini, sahte kahramanları hattâ İslâm düşmanlarını, -onlar aslâ lâyık olmadığı halde- çeşitli medh ü sena ile insanlığın nazarına göstermeğe, alkış toplamağa çalışıyorlar. Uzağa gitmeğe lüzum yok; dünyayı saran dehşetli dinsizlik cereyanını idare edenler büyük kahramanlar olarak ilân edilirken, neden müslümanlar hak dinlerini medh ü sena etmesinler? Onun kemalâtını, ulviyetini neşretmesinler; Kur'ana âyine olan ve bu zamanın dinsizlik cereyanlarına meydan okuyup, dine en büyük hizmeti îfa eden bir eser külliyatı ve onun muhterem, mütevazi ve hadsiz zulümlere maruz kalmış müellifi, medhedilmesin? Halbuki yazılan yazılar, mücerred mevzular olarak değil, ekseriyetle müdafaa kabîlinden, aleyhteki iftiralara cevab olarak neşredilmiş hakikatlardır.[/FONT][/I][/SIZE] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Bediüzzaman Said Nursi ve Risale-i Nur Cemaati
Bediüzzaman Said Nursi
Bediüzzaman'ın Hayatı
Tarihçe-i Hayat
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst