Cevâd-ı Mutlak (celle celâluhu), her ferd-i zîhayatın eline lezzet midâdıyla ve ihtiyaç mürekkebiyle yazılmış bir tezkereyi vermiş,
onunla evâmir-i tekviniyenin programını ve hizmetlerinin fihristesini tevdi etmiştir.
Bak o Hakîm-i Zülcelâle, nasıl Kitab-ı Mübînin düsturlarından, arı vazifesine ait miktarını bir tezkerede yazmış,
arının başındaki sandukçaya koymuştur.
O sandukçanın anahtarı da, vazifeperver arıya has bir lezzettir.
Onunla sandukçayı açar, programını okur, emri anlar, hareket eder, 1- âyetinin sırrını izhar eder.
1- "Rabbin balarısına ilham etti." (Nahl Sûresi: 16:68.)
Lemalar
__________________
Ey benim gibi ihtiyarlığını hisseden muhterem ihtiyar ve ihtiyareler!
Biz gidiyoruz, aldanmakta fayda yok.
Gözümüzü kapamakla bizi burada durdurmazlar; sevkiyat var.
Lemalar
Hem benim,
hem herkes için,
şu dünya muvakkat bir ticaretgâh;
ve hergün dolar, boşalır bir misafirhane;
ve gelen geçenlerin alışverişi için yol üstünde kurulmuş bir pazar;
ve Nakkaş-ı Ezelînin teceddüd eden, hikmetle yazar bozar bir defteri
ve her bahar, bir yaldızlı mektubu ve herbir yaz bir manzum kasidesi;
ve o Sâni-i Zülcelâlin cilve-i esmâsını tazelendiren, gösteren aynaları;
ve âhiretin fidanlık bir bahçesi; ve rahmet-i İlâhiyenin bir çiçekdanlığı;
ve âlem-i bekada gösterilecek olan levhaları yetiştirmeye mahsus muvakkat bir tezgâhı mahiyetinde gördüm.
Bu dünyayı bu surette yaratan Hâlık-ı Zülcelâle yüz bin şükrettim.
Lemalar
Ey dünyaperest insan!
Çok geniş tasavvur ettiğin o geniş dünyan kabirden daha dar,
köprüden daha müsaadesiz.
Senin zamanın ve ömrün, berkten daha çabuk geçer;
hayatın, çaydan daha süratli akar.
Lemalar
__________________
Şefkat hâlistir, mukabele istemiyor, sâfi ve ivazsızdır.
Hattâ en âdi mertebede olan hayvânâtın yavrularına karşı fedakârâne, ivazsız şefkatleri buna delildir.
Mektubat
İbâdetin mânâsı şudur ki:
Dergâh-ı İlâhîde abd, kendi kusurunu ve acz ve fakrını görüp,
kemâl-i Rubûbiyetin ve kudret-i Samedâniyenin ve rahmet-i İlâhiyenin önünde hayret ve muhabbetle secde etmektir.
Sözler
__________________
Onu bulsan, her matlubunu buldun.
Asa-yı Musa
Aynada saçıma baktıkça, beyaz kıllar bana diyorlar:
"Dikkat et!"
Lemalar
Bir elmayı bir adama hakiki rızık olarak vermek,
bütün yeryüzünü bütün meyvelerle dolduran o Zât verebilir;
ve O ona hakiki Rezzâk olur.
Sözler
Benim fıtratım, zillet ve hakarete tahammül etmez.
İzzet ve şehâmet-i İslâmiye beni bu halde bulunmaktan şiddetle meneder.
Böyle bir vaziyete düşünce, karşımda kim olursa olsun,
isterse en zâlim bir cebbâr, en hunhar bir düşman kumandanı olsa tezellül etmem.
Zulmünü, hunharlığını onun suratına çarparım.
Tarihçe-i Hayat
Allahın rahmet ve mağfireti,inayeti ve hidayeti üzerinizde olsun...Şifaa kardeşiniz..