Tenkitler, Lânetler, Tebrikler...

İlim-irfan

Well-known member
Halka, memlekete, devlete yapılan hiçbir hayırlı hizmeti inkâr etmem.
Hizmetler ikiye ayrılır:
1. Hayırlı, faydalı, lüzumlu hizmetler.
2. Hayırsız, faydasız, zararlı, lüzumsuz hizmetler.
İkinci hizmetleri övmem, yererim.
Bir belediye bir açılış dolayısıyla bir resepsiyon tertiplemiş ve davetlilere içki ikram etmiş. Müslüman olarak içkiyi kınarım, tenkit ederim. Resepsiyon konusunda israf yapılmış ise onu da beğenmem.
Yapılan her şeyi övmeye mecbur değilim. İyi şeyleri överim, kötü şeyleri yererim.
Bir Müslüman olarak İslâm'a, Kur'ân'a, Sünnete, İslâm ahlâkına aykırı hiçbir şeyi beğenmem.
Böyle şeyleri Müslümanlar da yapsa beğenmem, İslâmcılar da yapsa beğenmem.
Beğenmediğim, tenkit ettiğim işlerden bazısı:
1. Yol yapılır, sağlam yapılmaz, altı ayda bozulur.
2. Kaldırım yapılır, ilk yağmurda çöker, taşları kırılır.
3. Rüşvet karşılığında kaçak inşaata göz yumulur.
4. Rüşvet ve komisyon karşılığında arazilere, arsalara daha fazla yapılaşma, daha fazla kat çıkma izni verilir.
5. İhalelere fesat karıştırılır.
6. 100 milyon liraya yapılacak iş 300 milyona yaptırılır.
7. Bir müessesenin (kurumun) bütçesi gizlice, sinsice hortumlanır, hiç alâkası olmayan başka taraflara aktarılır.
8. Hayır yapmak için para toplanır, bunun bir kısmı zimmete geçirilir.
9.Yüklü paralar verilerek başka firmaların ihaleye girmesi önlenir.
10.Ormanlar, korular, makilik alanlar, ağaçlar yok edilir, sahiller betonlaştırılır.
11. İşlerin başına ehliyetsiz ve liyakatsiz kimseler getirilir.
12. 10 personelin göreceği işe 100 personel tâyin edilir.
13. Yapılarda millî mimariye ve sanata dikkat edilmez, ucube binalar yapılır.
14. Birtakım kamu işleri paravan firmalara verilir, birileri zengin edilir.
15. Nepotizm yapılır. Yakınlar, akrabalar, tanıdıklar, partililer, hemşehriler korunur, gözetilir, onlara ulufeler dağıtılır.
Faydalı, hayırlı, müspet, lüzumlu hizmetleri inkâr eden nankördür.
Kötülükleri tenkit etmeyen hâindir.
Hizmet perdesi altında yapılan yolsuzlukları övenler alçaktır.
1'e yapılacak işi 3'e yaptıranlar hâindir, merduttur, laindir.
Şartlarına uyulmadan yapılan çürük ve kalitesiz bir işi kabul edenler, ruhsat verenler vatan hainidir.
Haram yiyenler alçaktır.
Kara, kirli, necis, lanetli servetlere sahip olanlar ateşliktir.
Milletin, devletin, belediyenin, kamunun mallarını, bütçelerini, servetini israf edenler, yağmalayanlar, hortumlayanlar katmerli vatan hainidir.
Millete, vatana, devlete ilmin ve irfanın ışığında; ahlâk, hikmet ve faziletin rehberliğinde dosdoğru hizmet edenler, bu hizmetleri esnasında şaibeli şekilde zengin olmayanlar, şeffaf ve açık alınlı temiz kimseler bizim başımızın tacıdır, yüzümüzün akıdır.
Rüşvetçilere lânet.
Haram yiyenlere lânet.
Haram ve gayr-i meşru komisyon alanlara lânet.
Saçı bitmedik yetimlerin hakkını yiyenlere lânet ender lânet.
Emanetlere hıyanet edenlere lânet.
Nepotizm yapanlara lânet.
Büyük ve saygın hırsızlara lânet. (Küçük hırsızları kınamakla birlikte onlara lânet etmiyorum.)
Memleketi babalarının çiftliği gibi görenlere yazıklar olsun!
Ülkemde temizlik ve şeffaflık istiyorum.
Ahlâk, fazilet, hikmet istiyorum.
Eşitlik istiyorum.
Senin hırsızın kötü, benim hırsızım iyi diyenlere bin kerre, milyon kere lânet.
Bu memleketin bir çiçeğini lüzumsuz ve haksız yere kopartan, bir ağacını zarurî bir sebep olmadan kesen, bir dalını kıran, bir kedisini köpeğini merhametsizce zehirleyip öldüren herkese yazıklar olsun diyorum.
Haram yemeyen herkesi tebrik ediyorum.
Doğru ve dürüst vatandaşları, bürokratları, belediyecileri, memurları tebrik ediyorum.
Merhum Erzincan eski valisi Recep Yazıcıoğlu gibi çalışkan, namuslu, vatansever bütün valileri, kaymakamları, idarecileri tebrik ediyorum.
Merhum Adnan Kahveci gibi ehliyetli, liyakatli, doğru, dürüst, vatanını ve milletini seven ve koruyan politikacıları tebrik ediyorum.
Önce ben, sonra partim, en son Türkiye diyen luş politikacıları lânetliyorum.
Yağcı, yalaka, dalkavuk, meddah, evet efendimci, kemik yalayıcı herkesi takbih ediyorum (kötülüyorum).
Dini imanı para, zenginlik olan sefilleri lânetliyorum.
Evet birilerini tebrik ediyorum, birilerini lânetliyorum.

* (İkinci yazı)
İŞSİZLERİN HAKLARI YOK!
nokta.gif


Mutlaka bir "İşsizler, Çalışmayanlar Bakanlığı" kurulmalıdır.
Az sayıda Tekel işçisinin hakları için (Ben bu haklara karşı değilim) fırtınalar kopartılıyor, yer gök feryatla inletiliyor ama on milyon işsiz için bu gibi gürültüler, hak aramalar, feryatlar yok.
Çalışma Bakanlığı'nın olması, Çalışmayanlar Bakanlığı'nın olmaması eşitlik prensibine aykırıdır.
Bugün ayda 500 liralık iş teklif edilse milyonlarca vatandaş sevinçten ağlayarak talip olacaktır.
Çalışma Bakanlığı işsizlerle de ilgileniyormuş
nokta.gif
.Ben böyle laflara inanmam.

Sendikalar çalışanların, işçilerin haklarını koruyor da işsizlerin haklarını kim, hangi kurum koruyacak.
Asıl ezilenler az ücret alan işçiler değil, hiç geliri olmayan işsizlerdir.
Çalışmayanlarla, işsizlerle ilgilenen bir bakanlığın olmaması adaletsizliktir. Eşitlik prensibine aykırıdır.
Çalışanların ücretlerini arttırmadan önce çalışmayanlara (asgarî ücretle de olsa) iş bulunması gerekmez mi?
Bazı ukalalar şöyle diyecekler: Ayda 1500 lirayı beğenmeyen işsizler var
nokta.gif
.

Olabilir ama onlar çok azınlıktadır. Adam uzmandır, çok mârifetli ve beceriklidir, ayda elbette 1500 lirayı beğenmeyebilir.
Bir belediye 100 çöpçü alacak olsa on bin kişi müracaat ediyor.
Devletin okulları ve üniversiteleri genellikle işsiz yetiştiriyor.
Bizde Almanya'da olduğu gibi çıraklık-meslek eğitimi var mı? Almanya'yı Almanya yapan bu çıraklık eğitimidir. Bilmeyenler okusunlar, öğrensinler, anlasınlar.
Tekel işçilerinin hakları ayaklar altına alınıyor diye bağıranlar niçin on milyonluk işsiz kitlesinin haklarını savunmuyor, aramıyor?
Bizdeki sistem Makyavel demokrasisidir.
Bir baştan öbür uca riyadır, samimiyetsizliktir.
Eşitsizlik demokrasisi.
Sosyal adaletsiz demokrasi.
Riya riya riya
nokta.gif
.


Mehmet Şevket Eygi - Milli Gazete
17/02/2010
 
Üst