11- “BAKİ” kelimesinin Küçük Sözlerdeki tahliline baktığımızda;
- 6. Söz’de 2 yerde “ebedi” olarak, “Kayyum-u Baki” terkibinde aynen bırakılmış, “Baki meyveler verir” cümlesinde aynen bırakılmış,
- 8. Söz’de “hayat-ı bakiye” terkibinde aynen bırakılmış,
- 9. Söz’de “baki meyveler” ifadesinde aynen bırakılmış, “Kayyum-u Baki”, “Cemal-i Baki”, “Baki-i Layezal”, “Daim-i Baki”, “Baki-i Sermedi”, “Mahbub-u Baki” ve “Cemil-i Baki” terkiblerinde aynen bırakılmış, “bakiyane” kelimesi “bekaya yakışır” olarak, “baki” kelimesi aynen bırakılmış, “ömr-ü baki” terkibi “baki ömür” olarak değiştirilmiştir.
Bu durum gösteriyor ki Küçük Sözlerde geçen 14 “Baki” kelimesinin 2 yerde anlaşılmadığı fakat 12 yerde anlaşıldığı kabul edilmiştir. Ayrıca bir yerde “bakiyane” kelimesi “bekaya yakışır” olarak değiştirilmiştir. Halbuki Küçük Sözlerdeki 6 “beka” kelimesinin 3 yerde değiştirildiği göz önüne alındığında sadeleştiricilerin anlaşılan kelimelerde içine düştükleri tezatı gözler önüne sermektedir. Bu durum gerçekten müthiº bir tezattır.
12- “İŞRET” kelimesinin Küçük Sözlerdeki tahliline baktığımızda;
- 2. Sözde “sarhoşluktan” olarak
- 7. Sözde “eğlenip” olarak değiştirilmiştir. “işret” kelimesi “içki meclisi” manasına gelmekle sarhoşlukla ilgili bir kelime olduğu halde burada eğlenceden bahsedilmesi manayı değiştirmiştir. Çünkü eğlenmenin meşru olanı da vardır. Dolayısıyla manayı bozan bir değişiklik yapılmıştır.
13- “SURET” kelimesinin Küçük Sözlerdeki tahliline baktığımızda;
- 2. Sözde “senin vehminin gösterdiği surette olamaz” ifadesi “senin zannettiğin gibi olamaz” şeklinde değiştirilmek suretiyle çıkartılmıştır.
- 3. Sözde “her hadiseden titrer bir surette gider” ifadesi “her hadise karşısında titrer” şeklinde değiştirilmek suretiyle çıkartılmıştır.
- 4. Sözde “suret” kelimesi “şekil” olarak,
- 6. Sözde “suret” kelimesi 2 yerde “şekil” olarak, 2 yerde aynen bırakılmıº,
- 7. Söz’de 3 yerde aynen bırakılmış, 1 yerde “suretini alır” ifadesi “haline gelir” olarak, 1 yerde “suretini alır” ifadesi “dönüşür” olarak,
- 8. Sözde 2 yerde aynen bırakılmış, 1 yerde atılmış,
Küçük Sözlerde geçen 15 “suret” kelimesi 3 yerde çıkartılmış, 7 yerde aynen bırakılmış, 2 yerde “şekil” olarak, 1 yerde “haline gelir” olarak, 1 yerde de “dönüşür” olarak değiºtirilmiº. Bilinen bir kelimede bu kadar hata yapılırsa gerisini siz düşünün. Sadeleºtiricilerin tahribatta ne kadar maharetli olduğunu buradan rahatlıkla anlayabiliriz Bu durum baºlı baºına bir tezattır.
14- "ZEVAL" kelimesinin Küçük Sözlerdeki tahliline baktığımızda;
- 2. Sözde "yokluk" olarak
- 6. Sözde "yok oluş" olarak,
- 7. Söz'de 3 yerde "yokluk" olarak,
- 9. Söz'de 2 yerde "yok olup" olarak, "zevale meyli" ifadesi "akşama meyletmeye başladığı" olarak, "kemal-i bizevaline" terkibi "daimî kemaline" olarak, "zevalsiz" kelimesi "sonsuz" olarak, "zevalsiz" kelimesi "daimi" olarak, "zevalden münezzeh" ifadesi "baki ve kusurdan münezzeh" olarak, 1 yerde"yokluk" olarak, 1 yerde "kaybolup gitme" olarak değiştirilmiştir.
Küçük Sözlerde geçen 11 "zeval" kelimesinin ne kadar farklı şekillerde değiştirildiğini görüyoruz. Aynı kelime "yokluk, kaybolup gitme, sonsuz, daimi, yok oluş" gibi çok farklı şekilde değiştirilmiştir. Halbuki bu kelimenin en bilinen manası "sona ermek, gitmek"tir. Çünkü Risale-i Nur Külliyatı'nı mütalaa eden zatlar bilirler ki eserin müellifi “yokluk” manası için “adem” kelimesini kullanmaktadır.
15- "MAZHAR" kelimesinin Küçük Sözlerdeki tahliline baktığımızda;
- 6. sözde aynen bırakılmış,
- 8. Söz’de “kavuşturmuş” olarak, “saadet-i dareyne mazhar” ibaresi “iki cihan saadetine erişir” olarak değiştirilmiş,
- 9. Söz’de aynen bırakılmıştır.
Bu durum gösteriyor ki Küçük Sözlerde geçen 4 “mazhar” kelimesinin 2 yerde anlaşıldığı, fakat ne gariptir ki 2 yerde de anlaşılmadığı kabul edilmiştir. Bu bir tezat değil midir?
16- "MAĞRUR" kelimesinin Küçük Sözlerdeki tahliline baktığımızda;
- 1. Sözde geçen 4 mağrur kelimesinin 2 yerde aynen bırakılmış, 1 yerde “gururlu” olarak, 1 yerde "öteki" olarak
- 6. Söz’de aynen bırakıldığını görmekteyiz.
Bu durum Küçük Sözlerdeki 5 “mağrur” kelimesinin 3 yerde anlaşıldığını fakat 2 yerde anlaşılmadığının kabul edildiğini göstermektedir. Bu ise başlı başına bir tezattır. Bu ise sadeleştiricilerin ehil olmadığını, yapılan işin sadeleştirme olmadığını açıkça göstermektedir.
17- "İLTİFAT" kelimesinin Küçük Sözlerdeki tahliline baktığımızda;
- 6. Sözde aynen bırakılmış,
- 8. Sözde aynen bırakılmış,
- 9. Söz’de 1 yerde aynen bırakılmış, 1 yerde de “lütuf” olarak değiştirilmiştir.
Yani Küçük Sözlerde geçen 4 “iltifat” kelimesinin 3 yerde anlaşıldığı, fakat 1 yerde anlaşılmadığı kabul edilmiştir. Bu kadar ehliyetsiz kişilerin yaptığı iş ancak bu kadar olur.
18- "TASARRUF" kelimesinin Küçük Sözlerdeki tahliline baktığımızda;
- 6. Söz’de “tasarruf” kelimesi “kullanmak” olarak değiştirilmiş,
- 9. Söz’de 5 yerde aynen bırakılmış, bir yerde “tasarrufat-ı azime-i yevmiye” terkibi “her gün görülen büyük icraatlarının” şeklinde değiştirilmiştir.
Bu kelimeyi 1 yerde değiştirmek, 5 yerde aynen bırakmak, bir yerde de hatalı şekilde değiştirmek gösteriyor ki; 5 yerde anlaşılan bu kelimenin 1 yerde anlaşılmadığı ve başka bir yerde yanlış anlaşıldığı kabul edilmiştir. Küçük Sözlerde geçen “tasarruf” kelimesi üzerinde yapılan bu kadar bariz hatadan sonra bu işi yapanların ehil olmadığını, yapılan işin de sadeleştirme olmadığını herhalde anlamış olmalısınız. Hala sadeleştirmeyi mi savunuyorsunuz? İsterseniz mola verip çayınızı yudumlarken bir düşünün.
19- "TERHİS" kelimesinin Küçük Sözlerdeki tahliline baktığımızda;
- 2. Söz’de geçen “terhisat-ı umumiye” terkibi “umumi bir terhis” olarak, 2 yerde geçen “terhisat” kelimesi “terhis” olarak değiştirilmiştir.
- 6. Söz’de “terhisat zamanına kadar” ifadesi “vazifeniz bitene kadar” olarak,
- 8. Söz’de “terhis” kelimesi aynen bırakılmıştır,
- 9. Söz’de “terhis” kelimesi aynen bırakılmıştır.
Küçük Sözler içerisinde geçen 4 “terhisat” ve onun tekil hali olan 2 “terhis” kelimesine baktığımızda sadece 6. Söz’de “vazifeniz bitene kadar” şeklinde manası verildiğini diğer yerlerde çoğul olan bu kelimenin tekil hale getirildiği ya da aynen bırakıldığını görmekteyiz. Sadece bir yerde manasını verip diğer yerlerde aynen bırakmak ve çoğul olan bu kelimeyi tekil yapmak sadeleştiricilerin içine düştükleri tezatlardan biridir. Küçük Sözlerde 6 defa geçen bu kelimenin sadece bir yerde anlaºılmadığı fakat 5 yerde anlaºıldığı kabul edilmiºtir. Bu ise yapılan iºin hem ehil olmayan kiºiler tarafından yapıldığını, hem de iºin sadeleºtirme ile olan alakasının tamamen kesildiğini göstermektedir. ݺte size tezatlarla dolu tahrif ve tahrip edilmiº bir kitap…..
20- "MÜSTEHAK" kelimesinin Küçük Sözlerdeki tahliline baktığımızda;
- 6. sözde aynen bırakılmıştır.
- 8. Sözde bir yerde “hak eder” olarak, 2 yerde “layık” olarak değiştirilmiştir.
Bu durum gösteriyor ki Küçük Sözlerde geçen 4 “müstehak” kelimesinin 1 yerde anlaşıldığı fakat 3 yerde anlaşılmadığı kabul edilmiştir. Bu ise bir tezattır.