Bir yaz günü, plajda kumlarla oynayan iki çocuğu seyrediyordum.
Deniz kıyısında, kapılarıyla, kuleleriyle, tünelleriyle kocaman bir kale yapmak için harıl harıl çalışıyorlardı.
Kale neredeyse tamamlanmışken, büyük bir dalga gelip her şeyi sildi süpürdü..
Deniz kıyısında, kapılarıyla, kuleleriyle, tünelleriyle kocaman bir kale yapmak için harıl harıl çalışıyorlardı.
Kale neredeyse tamamlanmışken, büyük bir dalga gelip her şeyi sildi süpürdü..
Kocaman kaleleri bir anda ıslak bir kum yığınına dönüştü.
Bütün uğraşlarının bir anda gözlerinin önünde yok olduğunu gören çocukların
öz yaşlarına boğulmalarını bekliyordum.
Bütün uğraşlarının bir anda gözlerinin önünde yok olduğunu gören çocukların
öz yaşlarına boğulmalarını bekliyordum.
Ama beni şaşırttılar.
Ağlamak yerine, ikisi de kalkıp el ele tutuştular
ve gülerek kıyıdan biraz daha içerde yeni bir kale yapmaya giriştiler.
Çocukların , o anda bana önemli bir ders verdiklerini fark ettim.
Yaşamımızdaki her şey, yaratmak için üstünde çok zaman ve enerji sarf
ettiğimiz her karmaşık yapı, aslında kumdan kalelerdir.
Er ya da geç,
bir dalga gelip yılların çabalarını bir anda yok edebilir.
Sadece ve sadece başka insanlarla kurduğumuz ilişkiler, her şeye
direnir , ne olursa olsun sağlam kalabilirler..
Her şeyin yok olduğu anlarda sadece tutacak bir eli olan insanlar
gülümseyebilirler ..
gülümseyebilirler ..
Ağlamak yerine, ikisi de kalkıp el ele tutuştular
ve gülerek kıyıdan biraz daha içerde yeni bir kale yapmaya giriştiler.
Çocukların , o anda bana önemli bir ders verdiklerini fark ettim.
Yaşamımızdaki her şey, yaratmak için üstünde çok zaman ve enerji sarf
ettiğimiz her karmaşık yapı, aslında kumdan kalelerdir.
Er ya da geç,
bir dalga gelip yılların çabalarını bir anda yok edebilir.
Sadece ve sadece başka insanlarla kurduğumuz ilişkiler, her şeye
direnir , ne olursa olsun sağlam kalabilirler..
Her şeyin yok olduğu anlarda sadece tutacak bir eli olan insanlar
gülümseyebilirler ..
gülümseyebilirler ..