ümit ve iyimserlik , zübeyir gündüzalp

Her şeyin iyi cihetini ve güzel veçhesini görmek, yani imanlı bir nikbinliğe (iyimserliğe) malik olmak, güzel huy ve ahlâkla meşru dairede yaşamak ve bundan İlâhî bir haz duymak akıl, kalp ve ruhun her zamanki durumu olmalıdır
Ruh, akıl ve kalp eğer maarif-i İlâhiye ile, ilm-i iman ve marifetullahı ders veren Risale-i Nur’la salim ise; en tehlikeli anlarda, bedbinlik veren en ümitsiz hallerde, yaşamayı çok acı bulduğun en bunaltıcı ve buhranlı çağlarda, inim inim inlediğin saatlerde bile nikbin (iyimser) olabilirsin

Nikbin olmakla da hayatın dağlarvari dağdağaları altında ezilmekten kurtulmak için şahlar gibi şahlanabilirsin ve şahlanmalısın

Bilhassa yeis, ümitsizlik ve bedbinlik hislerinin sana musallat olduğu çağlarda ve zamanlarda bütün nikbinlik ve cesaretini ele alarak yeisin attığı sefahet yatağından fırlamalısın ve fırlayacak kudretin özünde mevcut olduğunu bilmelisin

Gözlerinin ümit, saadet ve muvaffakiyet sürurunun ve sevincinin parlak kıvılcımlarıyla parladığını âyineye bakıp görmelisin
Sakın hiçbir zaman deme ki; her işin kötü gittiği bir sırada, insan nasıl ümitvâr ve nikbin olabilir?

Nikbin bir vaziyete sahip olmak demek; daima kuvvet-i imanla dayanmaya, en kötü durumlarda bile herşeyi iyi görmeye, hadiseleri mümkün olabilen en müsbet, yani en olabilir taraflarını elde edebilecek surette karşılamaya hazır bulunan ruhun müsbet bir durumuna erişmektir

Ruh böyle bir durumu birden bire elde edemez Ancak bilmelidir ki irade, sabır, sebat ve enerji ile herşeye vasıl olunur
Gelişigüzel yaşayan adam ölüme sürüklenir Hadiseleri ve güçlükleri yenmek elinde değilse bile hiç olmazsa kendi kendine telkinlerde bulunmalısın ve istiğfar ve “hasbünallâhu ve ni’me’l-vekil” duasına devam etmelisin

Zübeyir Gündüzalp
 
Üst