İlim-irfan
Well-known member
Ülkemizde birşeylerin yapılmaya çalışıldığının hepimiz farkındayız. Lâkin bu girişim içinde olanlar elâlemi kör, milleti sağır zannediyorlar. Yanıldıklarının farkında olmadıkları gibi, söylenilenleri, yazılanları da bir türlü idraklerine alamıyorlar. Hem kendilerine, hem ülkemize yazık ediyorlar.
Kafalarını geçmişe çevirip bakabilseler, baktıklarında da görebilseler; yaptıklarının daha önceleri de defalarca tatbik girişimine tabi edildiğini, lâkin asla netice vermediğini belki anlayacaklar.
Biz müteessir değiliz. Üzerimize düşen görevimizi yaparız; gerisini Yaratanımıza havale ederiz. O'nun izin vermediği hiçbir şey asla tecelli edemez.
Müslümanlar me'yus olmayınız. İtikadınızı tashih edin; üzerinize düşeni gücünüzün yettiğini yapın, ümitsizliğe kapılmayın; hayır kapılarının önünüze açılıverdiğini göreceksiniz.
Üzerinize düşeni yapacaksınız. Bugün tek göreviniz budur. Zulüm taraftarları yaptıklarıyla asla abad olmazlar.
Bilmem bilir misiniz?
* Fıkıhın babası olarak tanınan İmam-ı Azam Ebu Hanife Hazretlerinin hapse girdiği, eziyet gördüğü kitaplarımızda yazılıdır.
* İmam Ahmed bin Hanbel Hazretleri "Kur'ân mahluktur" demediği için hapse atılmış, kırbaçlanmış ama asla ehl-i sünnet yolundan dönmemiştir.
* Büyük fakih İmam Serahsi Hazretleri zalimler tarafından hapse atılmıştır.
* İmam Rabbani Hazretleri zalim Ekber (Ekfer) Şah'ı tenkit ettiği için hapse atılmıştır.
* Zalim ve kafir Hülagû ordusu Abbassilerin son hükümdarı (Halifesi)'nı bir çuvala koyup atların ayakları altında çiğneterek şehid etmiştir.
Hülagû, Bağdat'ı işgal ettiği zaman oradaki bütün Müslümanları kılıçtan geçirdi.
Kadınlara tecavüz ettirdi.
Bağdat'ı yaktı yıktı.
Kütüphanelerdeki milyonlarca kitabı hamam külahlarında yaktırdı.
Kitapların bi kısmını da Dicle Nehri'ne attırarak yok etti. O zaman Dicle Nehri'nin suyu kitapların mürekkebinden dolayı günlerce siyah olarak akmıştır.
Hülagû'nun zulmünden kuyulara, mahzenlere, lağımlara saklananlar kurtulabilmişti.
İşi bu noktaya getiren Hülagû bir emir çıkartarak her Müslüman ailesine bir domuz verdirmiş, bu domuzun haftada bir o zaman pahalı bir kullanım maddesi olan sabunla yıkanılmasının da şart olduğunu duyurmuştu. Müslümanlar bu felâkete de o günlerde dayanmışlardı.
Eşi ve benzeri görülmedik zulümler ihdas eden Hülagû dayanılması güç iniltilerle geberip cehennemdeki yerini aldığı zaman diliminde torunu Gazan Han Müslüman oldu. İsmini değiştirdi. Ahmet adını aldı. Ahmet Han, İslâm'a ve Müslümanlara büyük hizmetlerde bulundu. Anlayacağınız Ahmet Han ile birlikte İslâm güneşi yeniden parladı.
Her zorluğun arkasında bir kolaylık ve rahatlık vardır. Hülagû belâsının arkasından da Müslümanlar büyük inkişaflar göstermişlerdir. İslâm ile müşerref olanlar milyonlara baliğ olmuşlardır.
Hayıflanmamak, üzülmemek, ümitsizlenmemek lazım. Neyin neye gebe olduğunu Allah'tan başka kimse bilmez. Bizler üzerimize düşeni yapalım; göreceksiniz parlak günler gelecektir. Tarihte bunun örnekleri bir hayli çoktur. İslâm yücedir. Allah'ın koruması altındadır. Müslümanlar dinimiz için çalışmazsa günahkâr olurlar. Bizler böyle bir duruma düşmeyelim. Allah'ın nusreti yakındır. Sakın ola ki, şüheniz olmasın...
Mevlüt Özcan - Milli Gazete
10/03/2010
Kafalarını geçmişe çevirip bakabilseler, baktıklarında da görebilseler; yaptıklarının daha önceleri de defalarca tatbik girişimine tabi edildiğini, lâkin asla netice vermediğini belki anlayacaklar.
Biz müteessir değiliz. Üzerimize düşen görevimizi yaparız; gerisini Yaratanımıza havale ederiz. O'nun izin vermediği hiçbir şey asla tecelli edemez.
Müslümanlar me'yus olmayınız. İtikadınızı tashih edin; üzerinize düşeni gücünüzün yettiğini yapın, ümitsizliğe kapılmayın; hayır kapılarının önünüze açılıverdiğini göreceksiniz.
Üzerinize düşeni yapacaksınız. Bugün tek göreviniz budur. Zulüm taraftarları yaptıklarıyla asla abad olmazlar.
Bilmem bilir misiniz?
* Fıkıhın babası olarak tanınan İmam-ı Azam Ebu Hanife Hazretlerinin hapse girdiği, eziyet gördüğü kitaplarımızda yazılıdır.
* İmam Ahmed bin Hanbel Hazretleri "Kur'ân mahluktur" demediği için hapse atılmış, kırbaçlanmış ama asla ehl-i sünnet yolundan dönmemiştir.
* Büyük fakih İmam Serahsi Hazretleri zalimler tarafından hapse atılmıştır.
* İmam Rabbani Hazretleri zalim Ekber (Ekfer) Şah'ı tenkit ettiği için hapse atılmıştır.
* Zalim ve kafir Hülagû ordusu Abbassilerin son hükümdarı (Halifesi)'nı bir çuvala koyup atların ayakları altında çiğneterek şehid etmiştir.
Hülagû, Bağdat'ı işgal ettiği zaman oradaki bütün Müslümanları kılıçtan geçirdi.
Kadınlara tecavüz ettirdi.
Bağdat'ı yaktı yıktı.
Kütüphanelerdeki milyonlarca kitabı hamam külahlarında yaktırdı.
Kitapların bi kısmını da Dicle Nehri'ne attırarak yok etti. O zaman Dicle Nehri'nin suyu kitapların mürekkebinden dolayı günlerce siyah olarak akmıştır.
Hülagû'nun zulmünden kuyulara, mahzenlere, lağımlara saklananlar kurtulabilmişti.
İşi bu noktaya getiren Hülagû bir emir çıkartarak her Müslüman ailesine bir domuz verdirmiş, bu domuzun haftada bir o zaman pahalı bir kullanım maddesi olan sabunla yıkanılmasının da şart olduğunu duyurmuştu. Müslümanlar bu felâkete de o günlerde dayanmışlardı.
Eşi ve benzeri görülmedik zulümler ihdas eden Hülagû dayanılması güç iniltilerle geberip cehennemdeki yerini aldığı zaman diliminde torunu Gazan Han Müslüman oldu. İsmini değiştirdi. Ahmet adını aldı. Ahmet Han, İslâm'a ve Müslümanlara büyük hizmetlerde bulundu. Anlayacağınız Ahmet Han ile birlikte İslâm güneşi yeniden parladı.
Her zorluğun arkasında bir kolaylık ve rahatlık vardır. Hülagû belâsının arkasından da Müslümanlar büyük inkişaflar göstermişlerdir. İslâm ile müşerref olanlar milyonlara baliğ olmuşlardır.
Hayıflanmamak, üzülmemek, ümitsizlenmemek lazım. Neyin neye gebe olduğunu Allah'tan başka kimse bilmez. Bizler üzerimize düşeni yapalım; göreceksiniz parlak günler gelecektir. Tarihte bunun örnekleri bir hayli çoktur. İslâm yücedir. Allah'ın koruması altındadır. Müslümanlar dinimiz için çalışmazsa günahkâr olurlar. Bizler böyle bir duruma düşmeyelim. Allah'ın nusreti yakındır. Sakın ola ki, şüheniz olmasın...
Mevlüt Özcan - Milli Gazete
10/03/2010