kadeşim müsaade ederseniz itidal-i demi alıntı yoluyla açıklamak isterim...
“Evvel âhir tavsiyemiz: Tesanüdünüzü muhafaza; enaniyet, benlik, rekabetten tahaffuz ve itidâl-i dem ve ihtiyattır.”
Şualar
İtidâl-i dem, “Soğukkanlılık, acele etmeden tedbirle iş görmek, aşırılıklardan uzak bulunmak, hadiseler karşısında sarsılmamak, heyecana kapılmamak, sabırlı ve temkinli olmak” demektir.
İtidal-i dem üstün bir meziyettir. Hadiselerde kaderin hakim olduğunun şuuruna eren ve “Her şeyin dizgini O’nun elinde, her şeyin hazinesi O’nun yanındadır.” diyen ve sebeplere aşırı derecede bağlanmayan, onlarda tesir gücü olmadığını bilen bir insan, soğukkanlı olmayı daha kolay başarır.
Nur Külliyatından şu cümle itidâl-i demi çok güzel izah eder:
“Evet, tam münevver-ül kalb bir âbidi, küre-i arz bomba olup patlasa, ihtimaldir ki, onu korkutmaz. Belki hârika bir kudret-i Samedaniyeyi, lezzetli bir hayret ile seyredecek.” (Sözler)
Böyle bir kul, Nur Müellifinin ifadesiyle, “sefine-i hayatta kemâl-i emniyetle hadisatın dağlarvari dalgaları içinde seyran eder.” (Sözler)
İtidal-i dem sahibini hadiseler ne titretir, ne de terletir. Onun bütün ömrü, aynı çizgide, tevekkül ve teslim içerisinde ve istikamet üzere geçer.