Vefa bahçesinin habercisi

hulusi

Well-known member




Ey ruh âleminden gelen nâdir garip! Bu diyarda nasılsın, ne haldesin? Ey değerli varlık, ey Hakk devletinin nedîmi! Ezelî mahmurlukla nicesin?



Padişahlar padişahından ayrı düştüğün için çok kederlisin; bu ayrılık acılarına nasıl katlanıyorsun, zamanını nasıl geçiriyorsun? Ey mutluluk, ey mânevî saadet gülü! Seni hırpalayan, yaralayan dünya dikenleri arasında ne yapıyorsun?



Sen, öyle üstün bir varlıksın ki, dünyaya hayat veren güneş bile sana; "Sensiz içime ateş düşmüştür, yanıyorum!" diye seslenmede! Bağlar, bahçeler, çiçeklerle dolu çayırlar da her şeyi sende bulmakta ve sana; "Ey bahar; nasılsın?" demedeler!



Bütün canların hayatı sensin. Böyle olduğu halde, neden şekle, maddeye bağlanıp kalmışsın? Gönüllerin kararı, huzuru seninle olduğu halde, sen, neden böyle kararsızsın?



Her düğünün, derneğin canı sensin; iki dünyanın da düğünü, derneği sensin! Böyle olduğu halde, kendin neden yaslısın, matemler içindesin; aklın şaşıp kalıyor!



Sen, dünyanın Yûsuf’u değil misin? Sana bir sorum var: "Sen, kendi isteğinle neye kendini kuyuya atıyorsun, neden kendini zindana sokuyorsun?"



Ey yücelik göğü; neden maviler giyinmişsin? Ey mânâ güneşi; nurlar saçan bu dönüşünle nicesin?



Hz. MEVLÂNÂ



Dîvân-ı Kebîr

 
Üst