durmuþ göktekin
Active member
Vicdan; insanı insan yapan değerlerden biridir.
Birinin kalbini kıracak insan, vicdanını susturmak için mutlaka bir sebep bulur. Ama daha sonra vicdanı onu rahat bırakmaz. Hangi alanda olursa olsun; ölçüsü nefsi olanın, vicdan sınırlarını tanımayan eğlencenin, çalışmadan kazanmanın, karakteri yerine oturmamış aydın insanların, ahlaksız bir iş dünyasının, sevgiyi ötelemiş bilginin, çoğunun kafasına göre yaşadığı bir din anlayışının, bizi ne hale getirdiğini, gözler görüyor, kulaklar duyuyor, beyinler düşünüyor. Yıllardır, kalkınmayı, ilerlemeyi, insani değerlerini yükseltmeyi bekleyen bu itaatkâr millete yazık oluyor. Vicdanını dağın arkasına atanlar! Ne olur, bir gün çıkarıp attığınız vicdanlarınıza doğru yürüyüşe geçin. Ötelediğiniz vicdanları bulmak için milleti “Vicdan†yürüyüşüne çağırın. Çağırın da; siz de, millet de kurtulsun bu vicdansızlıktan, densizlikten, izansızlıktan, ölçüsüzlükten.
Cahil cesur olur, diyorlar. Hain ise korkaktır. Korkak, mezardan kaçan hortlaktır. Arı; baldan mı, tütsüden mi kaçar? Bizim literatürümüzde bazı şerler, hayra alamettir derler. İnsanlığını kaybeden bir diğerine zulmeder. Bu durumda millet ezilmeye doğru gider. Bugün, milletin sırtından makam, mevki, şan, şöhret alanlar, yarın söyledikleri yalanlar karşısında vicdan azabı çekecekler. Ötekileştirme gazıyla millet şişiriliyor. Gün geçtikçe hava kararıyor. Millet çıkış yolu arıyor. Işığa yürüyenlere ilaç sıkılıyor. Doğrular kötülükle boğuluyor. Doğru sözü söyleyenler dokuz köyden kovuluyor. Çoban daldı uykuya, kurt kuzuya karıştı. Doğru bildiklerimiz de hırsızlarla yarıştı. Her şey yer değiştirmiş durumda. Millet çırpınırken değildir, vicdansızın umurunda. Vicdansız, ölçüyü kendi koyar, bununla milleti soyar. Fakir beş kuruşunu düşürse yere bakar. Vicdansızlar durmadan, milletin canını yakar.
Müslüman’ın istinat ettiği nokta Allah’a olan imanıdır. Ruh ve vicdanının istinat ettiği nokta ise ahrete olan imanıdır. Bunları anlamayan ve yaşamayanların kalb ve ruhları bozuktur. Kalbi ve ruhu bozulanın vicdanı azap çeker. Göz yumulan yalanlar bir gün gelir vicdan olur, yüreklere hançer gibi saplanır. Para ile güç ile pek çok şeyler aklanır. Ama hiçbir zaman onur ve vicdan aklanmaz. Para ile gerçek sevgi alınmaz. Sevgi hak edilen bir şeydir. Para ile ilaç alabilirsiniz, ama sağlık alamazsınız. Para ile en nadide yiyecekler alabilirsiniz, ama iştah alamazsınız. Paranızla, hanlar, saraylar yaptırabilirsiniz. Ama mutlu olamazsınız. Çünkü mutluluk içe ait bir şeydir.
Suçlular vicdanlarında mahkûmdurlar. Huzur dolu bir kalb sahibinin, bir parça ekmeği, vicdan azabı çeken zenginden daha üstündür. İnsanın kendi vicdanı kadar mükemmel bir hâkim, iç dünyası kadar etkili bir mahkeme salonu bulunmaz. Çünkü o salonda kendi vicdanından hiçbir şeyi gizleyemez. Zayıf vicdanlı insanlar kötülük yaparlar. Kötülük yapmak isteyen önce vicdanını susturmak zorundadır. Dini kullanarak vicdanların yoldan çıkarılmış olması insanlığın en büyük felaketidir. İradesine hâkim, vicdanına esir insanlara o kadar çok ihtiyacımız var ki!
Kaybetmek, ahlaksız kazançtan daha iyidir. Birincinin acısı bir andır. İkincisi ömür boyu vicdan azabı çektirir. Yapılan kötü işlerin şahidi vicdanımızdır. Kötülüğün açtığı vicdan yarası kolay, kolay kapanmaz. Nefsimizin öğretmeni, vicdanımızın talebesi olmalıyız. Vicdan azabı içimizde homurdanan cehennem ateşidir. Vicdan! Bunu yüreğinde taşıyanların dışında, bir de; dilinde, midesinde ve cüzdanında taşıyanlar vardır. Vicdan; ahrette saadet ve ıstıraplarımızın kaynağıdır. Vicdan yanılmaz bir yargıçtır. “Vicdanın ziyası, din ilimleridir. Aklın nuru, fen ilimleridir. İkisinin birleşmesiyle hakikat tecelli eder. Ayrıldığında; birincisinde taassup, ikincisinde hile ve şüphe doğar. Bediüzzaman S.N Münazarat†Vicdan; insanı insan yapan değerlerden biridir. “Ne irfandır veren ahlaka yükseklik ne vicdandır. Fazilet hissi insanlarda Allah korkusundandır. M.A.E.â€
03. 12. 2014
Durmuş Göktekin
Birinin kalbini kıracak insan, vicdanını susturmak için mutlaka bir sebep bulur. Ama daha sonra vicdanı onu rahat bırakmaz. Hangi alanda olursa olsun; ölçüsü nefsi olanın, vicdan sınırlarını tanımayan eğlencenin, çalışmadan kazanmanın, karakteri yerine oturmamış aydın insanların, ahlaksız bir iş dünyasının, sevgiyi ötelemiş bilginin, çoğunun kafasına göre yaşadığı bir din anlayışının, bizi ne hale getirdiğini, gözler görüyor, kulaklar duyuyor, beyinler düşünüyor. Yıllardır, kalkınmayı, ilerlemeyi, insani değerlerini yükseltmeyi bekleyen bu itaatkâr millete yazık oluyor. Vicdanını dağın arkasına atanlar! Ne olur, bir gün çıkarıp attığınız vicdanlarınıza doğru yürüyüşe geçin. Ötelediğiniz vicdanları bulmak için milleti “Vicdan†yürüyüşüne çağırın. Çağırın da; siz de, millet de kurtulsun bu vicdansızlıktan, densizlikten, izansızlıktan, ölçüsüzlükten.
Cahil cesur olur, diyorlar. Hain ise korkaktır. Korkak, mezardan kaçan hortlaktır. Arı; baldan mı, tütsüden mi kaçar? Bizim literatürümüzde bazı şerler, hayra alamettir derler. İnsanlığını kaybeden bir diğerine zulmeder. Bu durumda millet ezilmeye doğru gider. Bugün, milletin sırtından makam, mevki, şan, şöhret alanlar, yarın söyledikleri yalanlar karşısında vicdan azabı çekecekler. Ötekileştirme gazıyla millet şişiriliyor. Gün geçtikçe hava kararıyor. Millet çıkış yolu arıyor. Işığa yürüyenlere ilaç sıkılıyor. Doğrular kötülükle boğuluyor. Doğru sözü söyleyenler dokuz köyden kovuluyor. Çoban daldı uykuya, kurt kuzuya karıştı. Doğru bildiklerimiz de hırsızlarla yarıştı. Her şey yer değiştirmiş durumda. Millet çırpınırken değildir, vicdansızın umurunda. Vicdansız, ölçüyü kendi koyar, bununla milleti soyar. Fakir beş kuruşunu düşürse yere bakar. Vicdansızlar durmadan, milletin canını yakar.
Müslüman’ın istinat ettiği nokta Allah’a olan imanıdır. Ruh ve vicdanının istinat ettiği nokta ise ahrete olan imanıdır. Bunları anlamayan ve yaşamayanların kalb ve ruhları bozuktur. Kalbi ve ruhu bozulanın vicdanı azap çeker. Göz yumulan yalanlar bir gün gelir vicdan olur, yüreklere hançer gibi saplanır. Para ile güç ile pek çok şeyler aklanır. Ama hiçbir zaman onur ve vicdan aklanmaz. Para ile gerçek sevgi alınmaz. Sevgi hak edilen bir şeydir. Para ile ilaç alabilirsiniz, ama sağlık alamazsınız. Para ile en nadide yiyecekler alabilirsiniz, ama iştah alamazsınız. Paranızla, hanlar, saraylar yaptırabilirsiniz. Ama mutlu olamazsınız. Çünkü mutluluk içe ait bir şeydir.
Suçlular vicdanlarında mahkûmdurlar. Huzur dolu bir kalb sahibinin, bir parça ekmeği, vicdan azabı çeken zenginden daha üstündür. İnsanın kendi vicdanı kadar mükemmel bir hâkim, iç dünyası kadar etkili bir mahkeme salonu bulunmaz. Çünkü o salonda kendi vicdanından hiçbir şeyi gizleyemez. Zayıf vicdanlı insanlar kötülük yaparlar. Kötülük yapmak isteyen önce vicdanını susturmak zorundadır. Dini kullanarak vicdanların yoldan çıkarılmış olması insanlığın en büyük felaketidir. İradesine hâkim, vicdanına esir insanlara o kadar çok ihtiyacımız var ki!
Kaybetmek, ahlaksız kazançtan daha iyidir. Birincinin acısı bir andır. İkincisi ömür boyu vicdan azabı çektirir. Yapılan kötü işlerin şahidi vicdanımızdır. Kötülüğün açtığı vicdan yarası kolay, kolay kapanmaz. Nefsimizin öğretmeni, vicdanımızın talebesi olmalıyız. Vicdan azabı içimizde homurdanan cehennem ateşidir. Vicdan! Bunu yüreğinde taşıyanların dışında, bir de; dilinde, midesinde ve cüzdanında taşıyanlar vardır. Vicdan; ahrette saadet ve ıstıraplarımızın kaynağıdır. Vicdan yanılmaz bir yargıçtır. “Vicdanın ziyası, din ilimleridir. Aklın nuru, fen ilimleridir. İkisinin birleşmesiyle hakikat tecelli eder. Ayrıldığında; birincisinde taassup, ikincisinde hile ve şüphe doğar. Bediüzzaman S.N Münazarat†Vicdan; insanı insan yapan değerlerden biridir. “Ne irfandır veren ahlaka yükseklik ne vicdandır. Fazilet hissi insanlarda Allah korkusundandır. M.A.E.â€
03. 12. 2014
Durmuş Göktekin