Yalnız Sen'in Buyruğun Kalır

LEVLAK

Well-known member
YALNIZ SEN’İN BUYRUĞUN KALIR!

Her ne varsa silinir gider âlemden…

Şimdi, Sen izin verdiğin için vuruyor gölgemiz yeryüzüne…

Yaşıyorsak…

Bakışlarımız, gökte bulutlarla yarışan kuşlara arkadaşlık ediyorsa…

Tıp tıp atan yüreğimizse zamana uygun adım…

Nehirler, damarlarımızda coşku dolu akıyorsa…

Bir günde yüzlerce defa açan güneşse içimizde…

Yürüdüklerimiz, geçmişin sathında silinmez izler olarak kalıyorsa…

Gelecekte yankı bulan konuştuklarımızsa…

Düşüncelerimizin zirvesinden düşen çığlarsa çoğu vakit çılgıncasına…

Ciğerlerimize bir nefes daha çekebiliyorsak…

Sen istediğin içindir! Ve Sen takdir ettiğin için olacak ne olacaksa…

Dağlar savrulur, denizler kaynamaya başlar meselâ…

Gök, toprağa doğru yaklaşır; yıldızlar dökülür…

Acı bir feryat kopar kâinattan… Kâinat ölür…

Her ne varsa silinir gider âlemden…

Çünkü Sen öyle dilemişsindir.



***

Öleceksek…

Ecel, gölgelerimizi silecekse bir bir… Gözlerimiz kapanmış…

Zamansa eğer, yüreğimizle birlikte duracak… Güneş içimizde batmış...

Ağzımızdan kelimeler dökülmez olup, damarlarımızdan nehirler çekilecekse…

Yine Sen istediğin içindir.

Öleceğiz, yeniden dirilmek üzere… Bir vaâddir, ”Her yaşayan ölümü tadacaktır”…

Tadacağız…

Sonsuzluk da bir ecel ister çünkü… Varmadan kavuşulmaz…

Ölmek, kavuşmak demektir.

Bunun için, “Ölüyoruz, demek ki yaşanılacak” sözleri de eksilmez dudaklarımızdan…

Bunun için, ölüm korkutmaz bizi…

Korkumuz, Sen’in emirlerine uzak bir hayatın tuzağındayken huzuruna çağrılmaktır.

Karşına, günahla karalanmış sayfalarla çıkmaktır endişemiz…

Bir hayatı karartmak, yüklendiğimiz emanete ihanet etmek ihtimalidir içimizi kemiren…



***

Öyle bir çağda yaşıyoruz ki şimdi, öyle insanlar arasında…

“Öylesine garip!”…

Sanki bir bizim için işliyor saatler… Sanki ölüm, sadece bizim için var…

Şehirlerin soluk ışıklı, bol gürültülü bulvarlarında dolaşan insanlar sanki yaşamıyorlar…

Yaşamıyorlar, çünkü ölümü unuttular…

Kaçınılmazdı ölüm unutulunca, hayat fark edilmez olacaktı…

Ama…

En büyük günahı, Sen’i unutmakla işledi insanlar. En büyük cezayı da Sen’siz kalmakla çektiler…



***

Hâlbuki Sen’i unutmak mı Allah’ım?

Ne mümkün!..

Zihnimizin tunç duvarlı kalesinden uzaklaşıp kaybolur da yaşadıklarımız…

Bildiklerimiz öğrendiklerimiz adına ne varsa, gün gelir hatırlanmaz da…

Çekilir de kalbimizi işgâl eden hoş sevgiler…

Her ne varsa silinir gider de âlemimizden…

Yalnız Sen’in buyruğun kalır.Bir Sen kalırsın!..
 
Üst