Yalnız bir şüphem var: Cenâb-ı Hakkın Hâlık olduğunu kabul ediyorum. Fakat bazı cüz'î esbabın(SEBEPLERİN) ehemmiyetsiz şeylerde icada müdahaleleri ve bir parça medh ü senâ (ÖVGÜ)kazanmaları, saltanat-ı rububiyetine ne zarar verir? Saltanatına noksaniyet gelir mi?"
Elcevap: Bazı risalelerde gayet katî ispat ettiğimiz gibi, hâkimiyetin(HÜKÜMDARLIĞIN) şe'ni(GEREĞİ), müdahaleyi reddetmektir. Hattâ, en ednâ(ZAYIF) bir hâkim, bir memur, daire-i hâkimiyetinde oğlunun müdahalesini kabul etmiyor. Hattâ, hâkimiyetine müdahale tevehhümüyle(VEHMİYLE), bazı dindar padişahlar, halife oldukları halde mâsum evlâtlarını katletmeleri, bu redd-i müdahale(KENDİ İŞİNE BAŞKASININ KARIŞMASINI REDETME ) kanununun hâkimiyette(HÜKÜMVERMEDE) ne kadar esaslı hükmettiğini gösteriyor. Bir nahiyede(İLDE) iki müdürden tut, tâ bir memlekette iki padişaha kadar, hâkimiyetteki istiklâliyetin(BAĞIMSIZLIĞIN) iktiza ettiği(GEREKTİRDİĞİ) men-i iştirak(ORTAKLIĞI MEN) kanunu, tarih-i beşerde(İNSAN TARİHİNDE) çok acip hercümerc(KARIŞIKLIK) ile kuvvetini göstermiş.
Acaba âciz ve muavenete(YARDIMA) muhtaç insanlardaki âmiriyet(EMİRVERME) ve hâkimiyetin(HÜKÜMDARLIĞIN) bir gölgesi bu derece müdahaleyi reddetmeyi ve başkasının müdahalesini men etmeyi ve hâkimiyetinde (HÜKÜMVERMEDE) iştirak(ORTAK) kabul etmemeyi ve makamında istiklâliyetini(BAĞIMSIZLIĞINI) nihayet taassupla muhafazaya çalışmayı gör;
sonra, hâkimiyet-i mutlaka(SINIRSIZ HÜKÜMDARLIK) rububiyet derecesinde; ve âmiriyet-i mutlaka (SINIRSIZ EMİRVERME) ulûhiyet derecesinde; ve istiklâliyet-i mutlaka(SINIRSIZ BAĞIMSIZLIK) ehadiyet derecesinde; ve istiğnâ-yı mutlak(SINIRSIZ MUHTAÇ OLMAMA) kadîriyet-i mutlaka derecesinde biR
Zât-ı Zülcelâlde, bu redd-i müdahale ve men-i iştirak(ORTAKLIĞI MEN) ve tard-ı şerik(ORTAKLIĞI TARD ETME), ne derece o hâkimiyetin (HÜKÜMDARLIĞIN) zarurî bir lâzımı ve vâcip bir muktezası (GEREĞİ) olduğunu, kıyas edebilirsen et.