Hadislerde Zikir
Konuya girerken, peygamber efendimizin zikir üztünde ne kadar önemle durduğunu, Kenzu’l Ummal’daki hadis rakamları ile örnek vererek zikretmiştik. Şimdi burada peygamberimizden zikrin faziletine, gizli açık, dil ve kalple, yalnız yada cemaatla, mutlak yada mukayyed olarak gelen hadislerden bazı örnekler yazacağız. Bu noktada hadislere bir kuş bakışı atacak olursak: “Allah'ı zikretmenin en büyük bir iş olduğunu, Allah'ı anarsak onun da bizi anacağını, gafillerden olmayıp sabah akşam yalvararak Rabbimizi anmanın gerekliliğini, Allah'ı çok zikredersek kurtuluşa erişeceğimizi, Allah'ı çok hatırlayan kimselerden olursak Allah'ın bize büyük mükafatlar hazırladığını, dile hafif sevabı fazla olan duaları, üzerine güneş doğan herşeyden hayırlı olan duayı, günde yüz ve on sefer söylenmesi gereken duaları, Allah'ın en çok hoşlandığı duayı, göklerle yerin arasını sevapla dolduran duayı, kişinin kendisi için ve Allah için yapması gereken duaları, namazdan sonra yapılacak duaları, namazda tahiyyattan sonra okunacak duaları, rüku ve secdede okunacak duaları, Rasulullah'ın secdede okuduğu duaları, yüz defa Sübhan
demenin bize bin sevap kazandıracağını, herbir eklem için sadaka verilmesi gerektiğini ve her türlü zikrin de sadaka olabileceğini, kat kat sevap kazandıran zikrin ne olduğunu, zikredenle zikretmeyenin farkının ölüyle diri gibi olduğunu, Rabbimizi nasıl anarsak o da bizi o şekilde anacağını, Allah'ı çok hatırlayanların öne geçeceklerini, zikrin ve duanın en faziletlisinin ne olduğunu, cennette bir hurma ağacı diktiren zikrin ne olduğunu, cennetin ağaçlarının neden ibaret olduğunu, zikrin herşeyden hayırlı olduğunu, saymaya gerek kalmaksızın söylenecek duayı ve cennet hazinelerinden bir hazineyi öğreneceğiz.”44
Zikrin Fazileti: Hz Aişe (r.a) demiştir ki; “Peygamber (sav) (müsait olan) her anında Allah’ı zikir ederdi.”45
Bir Adam:
-Ya Resulullah, salih ameller bana çok geliyor; bana daha kolay bir şey söyle ki onu yapayım? dedi. Peygamber (sav) Allah’ın zikrini hiçbir an dilinden düşürme! buyurdu.46
Ebu’d Derda (r.a)’dan:
Peygamber (sav):
- Rabbiniz nezdinde amellerinizin en hayırlısı ile en temizini; derecelerinizi en çok yükselteni, size altın ve gümüş infakından daha hayırlı, düşmanınızla karşılaşıp da boyunlarını vurmanızdan ve onları da sizin boynunuzu vurmasından daha hayırlı olanını haber vereyim mi? diye sordu. Ashab-ı Kiram (r.a) da:
- Evet, haber ver ya Resulullah, dediler. Peygamber (sav) de.
- Yüce Allah’ı zikr etmek! buyurdu.47
Ebu Said (r.a.)’ dan;
Bir adam peygamber (sav)’e:
- Kıyamet gününde, Allah nezdinde en üstün dereceli ibadet hangisidir? diye sordu. Peygamber (sav) de:
- Allah’ı çok çok zikr eden erkeklerle kadınlar, buyurdu.
- Allah yolunda savaşan gaziden de daha üstün müdür bunların derecesi? dedi. Peygamber (sav) de:
- Gazi, kafir ve müşriklerle kılıcı kırılıp kana bulanıncaya kadar kılıcı ile çarpışsa, yine de Allah’ı zikredenlerin derecesi ondan üstündür, buyurdu.48
“Kıyamet gününde Allah katında kulların en faziletlisi, Allah tealayı çok çok zikredenlerdir.”49
“Cenab-ı Hakkı çok çok zikrederek o kadar kendinizden geçiniz ki, (münafıklar) size “delirtmiş” desinler.”50
“Gerçekten her şeyin bir cilası vardır. Kalbin cilası da zikrullahdır. Azaptan kurtulmak için zikrullah gibi bir şey olmaz. İsterse kılıcı kırılıncaya kadar Allah yolunda muharebe etsin.”51
“Allah’ı zikretmek (riya, kibir, haset vs. gibi kalp hastalıklarından) şifanın ta kendisidir.52
“Kim Allah’ı çokca zikrederse, münafıklıktan kurtulur.”53
“Çok zikredeni Allah sever.”54
“Zikir, (nafile) oruçtan hayırlıdır.”55
Hz. Ebu Zerr (r.a) anlatıyor; “(Ashabtan bazıları):
- Ey Allah’ın Rasulü, zenginler ücretleriyle gittiler. Onlar da bizim gibi namaz kıldılar, bizim gibi oruç tuttular, mallarının artanından da sadaka verdiler! dediler. Aleyhisselati vesselam:
- Allah size de tasadduk edeceğiniz şeyler verdi: Her bir tesbih sadakadır, her bir tekbir sadakadır, her bir tahmid sadakadır, her bir tehlil sadakadır, emr-i bil-ma’ruf sadakadır, nehy-i ani’l münker sadakadır, herbirinizin (hanımıyla) cimaı sadakadır. buyurdu. Derken cemaattan:
- Ey Allah’ın Rasulü! Yani birimizin şehvetine mübaşeret etmesine ücret mi var?” diye soranlar oldu. Aleyhisselatı vesselam:
- İhtiyacını haramla görmüş olsaydı bundan ona bir vebal var mıydı yok muydu ne dersiniz? diye sual ettiler.
- Evet vardı! demeleri üzerine,
- Öyleyse, ihtiyacını helal yolla gördü mü bunda onun için ücret vardır. buyurdular.56
Ebu Hureyre’den rivayet edilen bir hadiste peygamberimiz, hiçbir gölgenin olmadığı kıyamet gününde, Allah’ın arşının gölgesinde gölgelenecek yedi sınıfı sayarken, birisi için de şöyle demiştir:
“Allah’ı tek başına zikrederken gözlerinden yaş boşanan kimse.”57
Hz. Ebû Musâ (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "İçerisinde Allah zikredilen evlerin misali ile içerisinde Allah zikredilmeyen evlerin misâli, diri ile ölünün misali gibidir."58