- Bu konu 9 yanıt içerir, 6 izleyen vardır ve en son Anonim tarafından güncellenmiştir.
-
YazarYazılar
-
14 Haziran 2007: 05:20 #644327Anonim
(Babacan Mehmed Ali’nin fıkrasıdır.)
Ey benim ruh-u cânım Üstadım Hazretleri!
Size karşı hakkıyla talebelik vazifesini îfa edemiyorum ve Risale-i Nur’a tam hizmet edemiyorum. Çünki Risale-i Nur’la tezâhür eden kuvvet ve kudret, zekâvet, esrar ve envârı düşündükçe, tefekkür ettikçe kendimden geçip, bîhûş kalıyorum, öyle yüksek yerlere çıkamıyorum. İnşâallah Cenâb-ı Hakkın izni ile, kullarına bahşetmiş olduğu en kıymetdar cevahirden bin kat ziyade kıymetli bulunan Kur’ân-ı Hakîm’in sırlarını izhâr eden risalelerden gücüm yettiği kadar istifadeye çalışacağım. Gündüz derd-i maişetle vakit bulamadığımdan, gecenin bir kısmını O Nurlarla ışıklandıracağım.
O Nurları yazdıkça kalemim, kalbimde gayet şirin ve ruhânî bir sevinç hissediyorum. Cenâb-ı Hakk’a nasıl hamd ve şükredeceğimi bilemiyorum. Bazan o Risale-i Nurun envârına karşı ihtiyarım elimden gidiyor. Gafletli geçmiş zamanımı düşündükçe mahzun ve mükedder bulunuyorum. Bu Nurları bulduktan sonra istikbalimi gördükçe kahkaha ile gülüyorum, ferah oluyorum ve müferrah oluyorum. On beş senedir böyle bir hizmeti arzu ediyordum. Dünyanın çok safahat-ı hayatını ve zevkiyatını gördüm. Bu ebede karşı arzuyu tatmin ve işba’ etmiyordular.
(Sh: B-237)
İşte tam o arzuyu tatmin ve te’min edecek gıdayı Risale-i Nur’da buldum, elhamdülillâh. Şimdiye kadar nefsim dünyanın zâhirî zevkelerine kapılmış ve beni diğer bir âlemin zindanlarına kadar sevk etmeyi kurmuş ve bir derece muvaffak olmuştu ve bana binmişti. Şimdi وَ هُوَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ olan Cenâb-ı Mevlâ ve Tekaddes Hazretlerine hadsiz hamd ve şükrediyorum ki, Said isminde bir zâtın vasıtasiyle esrar-ı Kur’âniyeyi benim imdadıma yetiştirdi. Nefs-i emmarenin o beliyyesinden kurtuldum. On beş senedir hakikata giden yolu aramak için, çok kapılar çaldım. Çoklarında dünyaya aid zinetleri gördüğümden geri çekildim. Felillâhil hamd tam bir kapı buldum. Cenâb-ı Hak beni o kapıya tam bir hizmetkâr yapıp sebat versin. Bu zulmetli asırda hakâik-ı îmaniyenin envârını neşreden Risale-i Nur, ne derece parlak olduğu ve herkese menfaatli bulunduğu inkâr edilmez. İnkâr edilse bilmemezlikten ve anlamamazlıktandır. (Anlayana sivrisinek saz gelir, anlamayana davul zurna az gelir.) Cenâb-ı Hak gözlerimizin perdelerini kaldırsın, hakâikı hakkıyla bize göstersin, âmin.
Babacan Mehmed Ali
14 Haziran 2007: 12:51 #708681AnonimAllah Razı olsun Emrah Kardeşim. Çok manidar bi mektup. etkilenmemek
mümkün değil.On beş senedir hakikata giden yolu aramak için, çok kapılar çaldım. Çoklarında dünyaya aid zinetleri gördüğümden geri çekildim. Felillâhilhamd tam bir kapı buldum . Cenâb-ı Hak beni o kapıya tam bir hizmetkâr yapıp sebat versin . Bu zulmetli asırda hakâik-ı îmaniyenin envârını neşreden Risale-i Nur, ne derece parlak olduğu ve herkese menfaatli bulunduğu inkâr edilmez. İnkâr edilse bilmem ezlikten ve anlamamazlıktandır. Cenâb-ı Hak gözlerimizin perdelerini kaldırsın, hakâikı hakkıyla bize göstersin, âmin.
4 Temmuz 2007: 11:30 #709056AnonimRABBİM BİLAERİ RİSALEİ NUR YOLUNDA ÖLDÜRSÜN AMA DÖNDÜRMESİN İNŞAALLAH BİZLERİ RİSALEİ NURA LAYIK TALEBE EYLESİN
30 Eylül 2007: 12:56 #712420Anonimyetkin wrote:RABBİM BİLAERİ RİSALEİ NUR YOLUNDA ÖLDÜRSÜN AMA DÖNDÜRMESİN İNŞAALLAH BİZLERİ RİSALEİ NURA LAYIK TALEBE EYLESİNCenâb-ı Hak gözlerimizin perdel erini kaldırsın, hakâikı hakkıyla bize göstersin, âmin.
8 Kasım 2007: 16:19 #715195Anonimben barlayı okuyunca cok etkileniyorum,aynı zamnda da cok üzlüyorum.Abilerin şevki,nura hasreti,ihlası ve sebatı beni hayrette bırakıyor.Üzüldüğüm kısım bende aynı risaleyi okuyorum,neden onlar kadar lezzet icinde okuyamıyorum yada şöyle diyeyim onlar kadar, nura olan ihtiyacımı hissedemiyorum.
Birde abilerde dikkatimi ceken bi noktada üstad gibi vücudunu,latifelerini cok iyi tanıyorla.bir şey kalbe gelince,yada düşünnce bunun ruhtan mı nefisten mi,sair hissiyattan mı tesbit etmişler.8 Kasım 2007: 16:28 #715196AnonimOnlara özenerek okursak, belki onların hissiyatı bize de açılır.
Sabır,emin olmak,ihtiyacın oldugunu hissetmek,bulundugun yerde niçin varsını düşünmek onlar gibi olamayacaksakda hayalen onların dünyasına iştirak etmeyi saglar ümid ediyorum.8 Kasım 2007: 16:40 #715197AnonimSergerdan wrote:Onlara özenerek okursak, belki onların hissiyatı bize de açılır.
Sabır,emin olmak,ihtiyacın oldugunu hissetmek,bulundugun yerde niçin varsını düşünmek onlar gibi olamayacaksakda hayalen onların dünyasına iştirak etmeyi saglar ümid ediyorum.inş abi ama hani sahbeye yetişilmiyor ya,hani onlar o en tehlikeli dönemde şakirt oldular.Sanki bende hic o abilere yetişemiycekmişim giibi geliyor,zira onların nurdan istifade sırrınca, nuru ifadeleri cok farklı…Bana deseler şimdi nurlar ahkkında düşündüklerini yaz,cok nakıs kalır,cünkü istifadem nakıs::(
8 Kasım 2007: 16:59 #715198AnonimŞualar wrote:inş abi ama hani sahbeye yetişilmiyor ya,hani onlar o en tehlikeli dönemde şakirt oldular.Sanki bende hic o abilere yetişemiycekmişim giibi geliyor,zira onların nurdan istifade sırrınca, nuru ifadeleri cok farklı…Bana deseler şimdi nurlar ahkkında düşündüklerini yaz,cok nakıs kalır,cünkü istifadem nakıs::(Kendi adıma yetişmeye çalışma düşüncesi sanki yanlış birşeymiş diye meşgul olmuyorum.Güzel bir bahçedeyiz,ve benim elime düşen elmalarda gayet lezzetli.
Zaten külli düşünürsek belkide nerede oldugumuz önemli degil,Allah hesabınaysa, vazifemi sorgulamak içinse evet,vazifeme kendi notumu vermek,sanki olup olmadıgımı düşünmek anlamında hayır.
Çünkü vazife sanki bunları düşünmeden yaşamak,sadece yaşamak.Ve dönüp baktıgımızda Allah bizi nere koyuyorsa razı olmak.Allah tabiri caizse bizi avucuna almış tutuyor,ve bırakmıyor.O avuç içinde kaybolmak gerek.
Allah bizi bulur,bizim vazifemiz kaybolmak.
8 Kasım 2007: 17:36 #715201AnonimSergerdan wrote:Kendi adıma yetişmeye çalışma düşüncesi sanki yanlış birşeymiş diye meşgul olmuyorum.Güzel bir bahçedeyiz,ve benim elime düşen elmalarda gayet lezzetli.Zaten külli düşünürsek belkide nerede oldugumuz önemli degil,Allah hesabınaysa, vazifemi sorgulamak içinse evet,vazifeme kendi notumu vermek,sanki olup olmadıgımı düşünmek anlamında hayır.
Çünkü vazife sanki bunları düşünmeden yaşamak,sadece yaşamak.Ve dönüp baktıgımızda Allah bizi nere koyuyorsa razı olmak.Allah tabiri caizse bizi avucuna almış tutuyor,ve bırakmıyor.O avuç içinde kaybolmak gerek.
Allah bizi bulur,bizim vazifemiz kaybolmak.
Abi bu yorumuda okuduktan sonra tam kanaat getirdim ki siz abilerde cözemediğim bir sır var ??? Ya sizde olupta bizlerde olmayan nedir?Bak vallahi ciddiyim,ne bilim sizlerin okuyuşu,anlayışı,ihlası cok farklı…Kıskanıyorum vallahi…Neyse Rabbim sizlerde ki ihlası bizede nasib etsin,AMİN DE DUAMA BAKAYIM 😉
8 Kasım 2007: 17:49 #715204AnonimAllah tüm kardeşleri razı olacagı işlerde ihlas ve sebat ile istihdam etsin.Amin. :angel:
O kardeşlerimin hürmetine bana da bir vazife lütfetsin.Amin Amin. :'(8 Kasım 2007: 18:00 #715205AnonimSergerdan wrote:Allah tüm kardeşleri razı olacagı işlerde ihlas ve sebat ile istihdam etsin.Amin. :angel:
O kardeşlerimin hürmetine bana da bir vazife lütfetsin.Amin Amin. :'(Aminnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnn::)
-
YazarYazılar
- Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.