- Bu konu 2,186 yanıt içerir, 35 izleyen vardır ve en son Anonim tarafından güncellenmiştir.
-
YazarYazılar
-
18 Kasım 2011: 15:47 #799907Anonim
Evliya Çelebi´den Nasihatler
Ey oğul!
Besmelesiz yemek yeme.
Sırrın var ise sakın kimseye söyleme.
Cünüp iken yemek yeme.
Elbisenin söküğünü üstünde dikme.
İyi adını kötüye çıkaracak davranışlarda bulunma.
Kötüyle arkadaş olma, pişman olursun.
Dâima ileri hedefin olsun, geriye takılıp kalma.
Harama tevessül etme.
Kimsenin payına/hakkına göz dikme.
Bir şey koymadığın yere el uzatma.
İki kişi konuşurken dinleme.
Ekmek ve tuz hakkını gözet.
Namahreme bakıp ihanet etme.
Davetsiz bir yere gitme. Gidersen emin olduğun yere, namuslu kimseye git.
Sır sakla.
Her mecliste duyduğun şeyleri/sözleri aklında tut.
Evden eve söz taşıma.
Kötülemekten, fenalıktan uzak ol.
Ahlaklı ol.
Herkesle iyi geçin.
İnat ve kötü sözlü olma.
Senden büyüklerin önünden gitme.
İhtiyarlara hürmet et.
Daima temiz ol.
Haram ve yasak edilen şeylere yaklaşma.
Beş vakit namaza devam edip iyi hâl ile tanınarak, ilim ve faziletle meşgul ol.
Her zaman geniş kalbli ve hoş meşrep ol.
Beraber olduğun, tanıştığın kişilerden asla birşey isteme. Buna riayet etmezsen seni küçük görürler, itibarını kaybedersin.
Rıza lokmasıyla yetin.
Elindeki imkânları israf etme.
Kanaatkâr ol. Çünkü kanaat tükenmez bir hazinedir.
18 Kasım 2011: 15:48 #799908AnonimKardeşlerim, dün öldü, bu gün can veriyor. Yarın henüz doğmadı. Zamanın kıymetini bilin.
Ömrü boş işler peşinde harcamayın. Şöhretten sakının. İnsanlar bir gün över yarın söverler.
Ölçünüz Allah rızası olsun. Şükredin. Bütün azalarınızla şükrederek gerçek şükredenlerden olun.
Sadece dille şükreden kişinin şükrü az olur. Gözün şükrü bir hayır gördüğü zaman ibret almak.
Şer gördüğü zaman örtmektir.
Kulağın şükrü bir hayır işitirse onu ezberlemek,şer işitirse onu unutmaktır.
Bişr-i Hafi
18 Kasım 2011: 15:49 #799909AnonimEllerin şükrü harama uzanmamaktır. Midenin şükrü helal yemek.
Ayakların şükrü harama gitmemektir. Kim böyle yaparsa gerçek şükredenlerden olur.
Öfkelenmeyin. Öfke ve şehvet insanı küfre götürür.
Kişi gazabını yenmedikçe takva sahibi olamaz.
Sabredin. Sabır güzeldir. Susmak sabırdandır.
Makamların en yükseği fakirliğe sabretmektir.
Dünya ve ahiret rahatınız için kötü ahlak sahipleriyle görüşmeyin. Ey mü´minler nefsinizin kölesi olmayın…
Bişr-i Hafi18 Kasım 2011: 15:49 #799910AnonimHz.Ömer´den On Şeyin Islahı On Şeye Bağlıdır
Hz Ömer (ra) buyuruyorlar ki, on şey olmadıkça on şey ıslah edilemez:
1- Şüphelerden kaçınmadıkca, akıl ıslahı kabul etmez
2- İlim olmadıkca, fazilet olmaz.
3- Korku olmadıkca, feyiz olmaz.
4- Adalet olmadıkca, sultanlık olmaz.
5- Edeb olmadıkca, haseb olmaz.
6- Emniyet olmadıkca, huzur olmaz.
7- Çalışma olmadıkca, zenginlik olmaz.
8- Kanaat olmadıkca, zenginlik olmaz.
9- Tevazu olmadıkca, yücelik olmaz.
10- Tevfik olmadıkca, cihad olmaz.
18 Kasım 2011: 15:50 #799911AnonimEy aziz, Evliya-i kiramın hallerine kavuşmak, itikadı düzeltmek, namazları vaktinde kılmak, şehvetin arzularını unutmak, sıfatları bilmek ve zat-i ilahiyi sevmekle olur.
Dünya ile olan gönül zarardadır Ukbâ ile olan gönül erir. Mevlâ ile olan gönül temiz ve ne güzeldir. Gafilin kalbi dünyaya bağlıdır. Zâhidin kalbi ukbâya bağlıdır.
Ârif´in kalbi Mevlâya bağlıdır. Gönül, çok şefkatli bir arkadaştır. Kalbin Hakk ile olsun ve kalıbın halk ile kalsın
Ey Aziz! Dil insanın terazisidir. Üç şey her belayı kendine çeker: Ciddi olmayan konuşma, şaka ve saçma sözdür. Arkadaşların gıybeti rezalettir.
Erzurumlu İbrahim Hakkı
18 Kasım 2011: 15:51 #799912AnonimŞaka heybeti kıran afettir, minnet cömertliği yıkan felakettir. Konuşursan, doğru söyle, söz verirsen tut, tatlı konuşmak ve sesle selam sünnet-i kiramdır.
Yumuşak söz ve bol selam insanların sevgisini kazandırır.
Ey Aziz! Zikrullahın en üstünü, sessiz olarak kalb huzuru ile Lailahe illallah kelime-i tayyibesini tekrardır. Zikrullah, kalblerin nuru, ruhların huzurudur. Zikrullah bedene lezzet, ruha kuvvettir.
Gözlerin cilası, sırların nurudur. Arifin adeti, Allahü Teâlâ´yı zikr ve O´ndan başkasını unutmaktır. Zikrullah sadra cila, akla nurdur. Kalblerin hayati, mahbubun likasıdır.
Dilin adeti, kalbin düşüncesidir. Hakkı zikredeni, Hak da zikreder
Erzurumlu İbrahim Hakkı
18 Kasım 2011: 15:53 #799913Anonimİlminin fazla, amelinin çok olması ile gurura kapılan kimse, marifet sahibi değildir. Çünkü şeytan da pek fazla bilgiye sahipti. mantık yürütmek suretiyle, ateşin topraktan daha hayırlı olduğunu iddia etti. Halbuki meleklere hocalık yapıyordu. Sonunda kendi nefsinin üstün olduğunu söyleyip kibirlendi. Böylece Allahü tealanın gadabına uğradı ve lanete müstehak oldu.Ebedi olarak rahmet dergahından kovuldu.
Ey oğlum! Sakın! Çok sakın! iyi ibadetlerine, yüksek ilmine aldanma. Çünkü Bel´am-ı Baura ve Bersisa en çok ibadet edenlerdendirler. Fakat sonunda, nefs ve şeytana uyarak dünyaya bağlandılar. Ahiretlerini ziyan ettiler. Rezil rüsva oldular.
Ey oğlum! Kalbinde ufak bir leke görürsen, oruç tut. Gitmezse, az konuşmaya bak. Gitmezse, günahlardan şiddetle kaç. Yine gitmezse, her hali iyi bilen Allahü tealaya yalvarmaya, sızlanmaya başla.
Bilgisizlik ölümdür. Allahü teala ilim verdikçe canlanmaya başlar. Her bilgi bir vebaldir. Bu vebalden kurtulmak amel etmekle mümkün olur. Her amel fayda vermez. Fayda vermesi Allahü teala için yapılmaya bağlıdır. İhlas elde edilmedikçe, kurtuluşa erilmez.
Ahmed Er-Rufai Ks
18 Kasım 2011: 15:53 #799914AnonimSalih müslümanlar, Allahü tealanın hükmüne boyun eğerler, gelen şiddet ve belalara sabrederler, aza kanaat ederler. Allahü tealadan başkasından korkmazlar ve kimseden bir şey beklemezler. Ancak Allahü tealadan isterler. İnsana, yüksek makamları veren, aşağı düşüren aziz ve zelil edenin Allahü teala olduğunu bilirler.
Salih müslümanlar, Peygamber efendimizin sünnet-i şerifine tam uyarlar. Onların korkusu, son nefes içindir. Onlar, az konuşurlar. Öfkelerini tutarlar, şehvetlerini yenerler. Nefislerinin arzularını yapmazlar. Allahü tealayı unutturacak bütün engelleri ortadan kaldırarak. hep o´nunla beraber olmaya bakarlar. Böylece nefislerini alçaltıp, ruhlarını yükseltirler.
Nefse, Allahü tealanın kaza ve kaderine rıza göstermek kadar zor gelen bir şey yoktur. çünkü, kadere razı olmak, Allahü tealanın hükmüne boyun eğmek, nefsin isteklerine zıttır. Nefs bunları istemez. Saadete kavuşmak, nefsin rızasını terk edip, Allahü tealanın rızasına koşmakla mümkündür. Saadete kavuşanlara müjdeler olsun.
Ahmed Er-Rufai Ks19 Kasım 2011: 09:47 #799926AnonimSize ne oluyor da dünyada kazandığınız az bir şeye seviniyor, ahirette kaybettiğiniz bir çok şeye üzülmüyorsunuz..
Hazreti Ali19 Kasım 2011: 15:32 #780970AnonimBoş işler, boş sözleri gerektirir.
Büyük kardeş baba yerindedir.
“Adi insan kimdir?” diye sorduklarında İmam: “Sahip olduğu şey, kendisini Allah?tan alıkoyan (gafil eden) kimsedir.” buyurdular.
Herkesin dostu onun aklıdır; düşmanı ise cehaletidir.
İnsanlara muhabbet beslemek aklın yarısıdır.
Allah dedikoduyu, malı zayi etmeyi ve her şey için insanlara ağız açmayı sevmez.
Müslümanda on haslet olmadıkça aklı kemale ermez: “İyiliği umulmalı, kötülüğünden emin olunmalı, başkalarının az iyiliğini çok görmeli, kendisinin çok hayrını az saymalı, ihtiyacı olanların müracaatından bıkmamalı, ömür boyu ilim talep etmekten yorulmamalı, Allah yolunda fakir olmayı zengin olmaya tercih etmeli, Allah yolunda aşağı olmayı düşmanların içerisinde aziz olmaktan üstün bilmeli, tanınmamayı meşhur olmaya üstün tutmalı, onuncusu ve en önemlisi olan ise ilk karşılaştığı herkesi kendisinden daha iyi ve daha takvalı bilmesidir.
İmam Rıza (k.s.)´
21 Kasım 2011: 12:15 #800054Anonimİbn-i Mülcem, Hz. Ali’yi yaralayınca Hz. Hasan ağlayarak yanına girdi. Hz. Ali:
— “Oğlum, niye ağlıyorsun?” Hz. Hasan:
— “Nasıl ağlamayayım? Âhiretin ilk, dünyânın son gününde bulunuyorsun!
— “Oğlum, dörder maddeden ibâret şu iki tavsiyemi iyi belle, onlara riâyet edersen, yapacağın hiçbir şey sana zarar vermez:
1- En büyük zenginlik, akıl.
2- En koyu fakirlik, ahmaklık.
3- En yaman yalnızlık, böbürlenmek.
4- En değerli âlîcenâplık, güzel ahlâktır.
Diğer dört şey ise:
1- Ahmakla dostluktan sakın, çünkü o sana faydalı olmak isterken zarar verir.
2- Yalancıyla dost olma. Zîrâ o, senden uzak duranı sana yaklaştırır, yakınını da senden uzaklaştırır.
3- Cimriyle de dostluk kurma, zîrâ ihtiyaç duyduğun şeyi senden uzaklaştırır.
4- Fâcirle de dost olma, çünkü seni ucuza satıverir.”21 Kasım 2011: 12:18 #800055AnonimAhlâkı ile halkı hoşnud etmeyen kimsenin Allah katında hiçbir değeri yoktur.
Hastaları ziyaret et, çünkü bu Peygamber sünnetidir. Elinden gelirse susuzları suya kandır. Meclislerde insanlara hizmet et. Yetimlerin hâl ve hatırlarını sor ki, Allah seni azîz eylesin. Çünkü yetimin bir anlık ağlaması bile, arş-ı âlâyı titretmeye yeter. Bir yetimi ağlatan zâlim, cehennem ateşine odun olur. Hasta bir yetimi sevindiren, kendisi için cennet kapısını açmış olur.
Allah yolunda ne verirsen, öz malın odur. Geri kalanın hesabı vardır.Feridüddîn Attar -kuddise sirruh- (d. 1119, v. 1220)
21 Kasım 2011: 12:20 #800056Anonim.
Şu iki şey hâriç dünyâda safa kalmadı:
1. Kardeşlerle karşılaşmak ve onlarla sohbet etmek,
2. Teheccüd namazına kalkmak ve o feyizli vakitte doya doya zikir ve Kur’ân ile meşgul olmak.
Malik Bin Dinar -kuddise sirruh- (v. 748)
21 Kasım 2011: 12:23 #800057Anonim.
Ey insanlar! Kur’ân-ı Kerîm müminler için şifâ, müttakîler için rehberdir.
Kim O’na uyarsa, hidâyete erer ve doğru yolu bulur.
Ondan yüz çeviren bedbaht olur ve felâketlere sürüklenir.
Ey Âdemoğlu! Tek başına ölecek, tek başına dirilecek, tek başına hesaba çekileceksin!
Hasan-ı Basrî -kuddise sirruh- (d. 642, v. 728)
21 Kasım 2011: 12:26 #800058AnonimSizler kalblerinize çok dikkat edin. Onları devamlı Allah’ın zikri ile yenileyin. Zira kalb çabuk paslanır. Nefislerinizi de dizginleyin. Çünkü o çok azgındır. Eğer siz nefislerinizin kötü isteklerine mâni olmazsanız, o birgün sizi korkunç bir uçuruma yuvarlar.
Kendi ayıplarınız dururken başkalarını ayıplamaktan vazgeçmedikçe kâmîl îmân sahibi olamazsınız. O hâlde, başkalarının ayıplarına bakmadan evvel kendi ayıplarınıza bir göz atın; onları düzelterek işe başlayın!
Hasan-ı Basrî -kuddise sirruh- (d. 642, v. 728)
-
YazarYazılar
- Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.