- Bu konu 2,186 yanıt içerir, 35 izleyen vardır ve en son Anonim tarafından güncellenmiştir.
-
YazarYazılar
-
21 Kasım 2011: 12:27 #800059Anonim
.
Ey Âdemoğlu! Gerçek mümin, ihsan sahibi bile olsa yine de korku üzere sabahlar. Zaten ona da bu yaraşır. Mümin, akşama yine aynı korku ile kavuşur. Evet, o her zaman şu iki korku arasındadır.
1. Geçmiş günahlar. Bu günahları sebebiyle Cenâb-ı Hakk’ın kendisine nasıl muamelede bulunacağını bilemez.
2. Gelecek hayatı. Nasıl bir hayat sürecek, son nefesi nasıl verecek? Bu soruların cevaplarını devamlı tefekkür eder.
Ey insanlar! Şu hakîkati idrâk ederek sâlih amel işleyin. Allah ve Rasûlü yaptığınız işleri görmektedir. Siz, birgün gizliyi ve aşikârı bilen Allah’a döndürüleceksiniz. İşte o gün yaptıklarınızı tek tek size haber verecektir.
Hasan-ı Basrî -kuddise sirruh- (d. 642, v. 728)
23 Kasım 2011: 15:14 #800173AnonimAbdülaziz Dehlevi hazretleri buyuruyor ki:
Cenab-ı Hakkın rızasına kavuşmak, şeytanın aldatmasından kurtulmak için, silsile itibariyle hocaları Resulullah efendimize dayanan bir evliyayı sevmek, onun tarafından sevilmek gerekir. Hadis-i şerifte, (Evliyanın kalbi nazargah-i ilahidir. Böyle bir kalbde bulunana Hak teâlâ rahmet eder) buyuruluyor. Böyle bir kalbe girdikten sonra, maksadına kavuşmadan ölen kimse, kurtuluşa ermiş demektir. Çünkü Kur’an-ı kerimde mealen, (ALLAH ve Resulüne hicret etmek üzere evinden ayrılıp yolda iken ölen, maksadına varmış gibi mükafatlandırılır) buyuruluyor. (İmad-ül-İslam)24 Kasım 2011: 12:54 #800231Anonim24 Kasım 2011: 15:09 #800247AnonimBir düşmanı olan ondan kaçıp uzaklaşınca kurtulur. Ama benim halim bir değişik:
Zira kaçan da benim kovalayan da. Ben kendi kendime hasım olmuş, kendi yolumu kesmişim.
Bir yanım iyiliğe koşmakta diğer yanım ona çelme takmakta.
Ne denizlerin dibine dalmak, ne göklere çıkmak beni paklar.
İnsan kendi kendisinden nasıl kaçar, gölgesinden nasıl kurtulur.
O halde kendimi ıslah etmediğim takdirde bu kaçıp kovalamadan ta kıyamete kadar bana kurtuluş yok.
(Hz. Mevlana)
25 Kasım 2011: 14:25 #800271AnonimTeheccüd namazı
Malik bin Dinar Hazretleri şöyle der: “şu iki şey hariç dünyada safa kalmadı. Birincisi; kardeşlerle karşılaşmak ve onlarla sohbet etmek. ‘kincisi; teheccüd namazına kalkmak ve onda doya doya zikir ve Kur’an ile meşgul olmak.”
25 Kasım 2011: 14:26 #800272AnonimHayâ; diline sahip olmaktır
Kurre bin İyas şöyle anlatır: “Rasulullah ile beraberdik. Yanında hayâdan söz edildi. ‘Ya Rasullah, hayâ dinden midir?’ diye sordular. Peygamberimiz şöyle cevap verdi: ‘Hayâ, dinin tamamıdır. Her dinin ahlakı vardır. İslam’ın ahlakı da hayâdır. şüphesiz hayâ, haramdan uzak durmak, diline sahip olmaktır. İffet imandandır. Bunlar ahiretle ilgili sevabı arttırır, dünyalığı ise azaltır. Ama ahirette artırdıkları, dünyada azalttıklarından daha fazladır.” (Muvatta, Hüsnü’l Hukuk 2; Darimi, Mukaddime, 43.)
25 Kasım 2011: 14:26 #800273AnonimMütevazi olmak
Herkese sevdiği şeye göre muamele etmek iyi ahlaktır. Konuşurken, otururken hiç kimseye yabancılık çektirmemektir. Güzel ahlak sahibi ve her işte tevazu sahibi olan, alimlerin huzurunda onları can kulağı ile dinleyendir. Marifet ehli ile otururken, gaye onlardan istifade ise, dinleyenin makamı, anlatandan yüksek olsa da gönül açıklığı ile dinlemek ve huzur içinde bulunmak lazım. (Adiy bin Misafir bin Hakkari (k.s))
26 Kasım 2011: 18:54 #800304Anonim-Doğru bir kişiliğe eğri söz yakışmadığı gibi; doğru söze de eğri kişilik yakışmaz.
-HAYATIN BEDELİuzun yaşanmasında değil, iyi yaşanmasındadır. Öyle uzun yaşamışlar var ki, pek az yaşamışlardır.
-BİLMEK BEDELİSTER bir kapının kapalı olduğunu anlamak için o kapıyı itmek gerekir.
-ÖLÜME HAZIRLIKLI OLMAK ölümün bizi nerede beklediği belli değil, iyisi mi biz onu her yerde bekleyelim.
-Akıllı bir insan fakir olabilir, fakat sadakaya muhtaç değildir.
-Kötülerle oturmaktansa yalnız oturmak daha iyidir.
-Ahmak olan kimse, öğünmekten hoşlanır.
(Ahmet Bin Hanbel)
26 Kasım 2011: 19:01 #800305Anonim-Ölümü hatırlamak kalbi temizler, insanı dünyaya ve dünyadakilere bağlanmak felaketinden kurtarır.
-Açlıktan ölen pek az insan gördüm, oburluktan ölen ise, yüz bin kişi…
-Ne kadar okursan oku, bilgine yaraşır biçimde davranmazsan cahilsin. (Sa’dî)29 Kasım 2011: 13:03 #800372Anonim
.
Ey nefs taşıyan insanlar dikkat edin.
Dünya arkasını dönmüş gidiyor
Ahiret yüzünü çevirmiş bize doğru geliyorİkisininde taliplileri var, siz ahiret insanı olmaya çalışın
Unutmayın.Bugün hesap var amel yok, yarında amel yok hesap var.
Hz. Ali ( RadıyAllahu anhum ecmaîn )
29 Kasım 2011: 13:23 #800373Anonimabdullah;276440 wrote:[sıze=3]bir düşmanı olan ondan kaçıp uzaklaşınca kurtulur. Ama benim halim bir değişik:Zira kaçan da benim kovalayan da. Ben kendi kendime hasım olmuş, kendi yolumu kesmişim.
Bir yanım iyiliğe koşmakta diğer yanım ona çelme takmakta.
Ne denizlerin dibine dalmak, ne göklere çıkmak beni paklar.
Insan kendi kendisinden nasıl kaçar, gölgesinden nasıl kurtulur.
O halde kendimi ıslah etmediğim takdirde bu kaçıp kovalamadan ta kıyamete kadar bana kurtuluş yok.
[/sıze](hz. Mevlana)
allah razı olsun çok güzel:(
30 Kasım 2011: 00:37 #800384AnonimEy insanlar!
Dualarınız kabul olunmayacak diye korkmuyorum
Dua edemez hale gelmenizden korkuyorumDört şey vardır ki, bedbahtlık sebebidir:
1-Evlad ü iyalin (Çocuk ve hanımlarının) çokluğu,
2-Malın azlığı (ailesinin geçimini karşılayacak kadar malı olmaması,
fazla çalışmak zorunda kalması)
3-Komşunun kötü olması
4-Kadının kocasına isyan ve hıyanette bulunmasıSakın günah işleme! Aksi takdirde kendini ateşe atarsın,
Halbuki sen, bir kimsenin bir pireyi ateşe attığını görsen,
onu bile iyi karşılamazsın
O halde, hergün kendini defalarca ateşe atmayı nasıl iyi karşılarsın?Ey insan! İnsanların çokluğuna bakıp da aldanma
Çünkü sen, yalnız ölecek, kabre yalnız girecek,
yalnız kabirden kalkacak ve kendi hesabını yalnız vereceksinİnsanlar arasında kendisini zemmeden (kötüleyen) kimse,
hakikatte “ne mütevazi adam” dedirerek kendini övmek istemektedir
Bu ise, riya alametlerindendirSonsuz olan Cennet, dünya’da yapılan birkaç günlük amelin değil,
halis niyetlerin karşılığıdırHasan-ı BASRİ
30 Kasım 2011: 11:33 #800391AnonimAllah razı olsun Abdullah Hocam..
2 Aralık 2011: 20:36 #800479AnonimBir saat adalet ile idarecilik yapmak,altmış sene nâfile ibâdet yapmaktan daha iyidir.
3 Aralık 2011: 15:32 #800494Anonimdostunu ziyarete gitmeden önce haber ver
Ey oğul!
Bir dostunu ziyarete gitmek istediğin zaman bunu önce bildir. Habersiz gitme. Kapıya varınca da tekellüfsüz içeri girme. Kapıyı çal, kapı açılıp “buyurun” denilmesini bekle. Oturduğun vakit dört bir yanına bakınma. Yemek gelirse, ev sahibinden önce sofraya el uzatma. Çabuk çabuk ağzım şapırdatarak yeme. Ziyarette çok oturup usandırma. Çok konuşma. Ev sahibinin hanımına dikkatle bakma. Kalkıp gideceğin zaman gülerek vedalaş.
Ebû Hüreyre Hazretleri (r.a.) -
YazarYazılar
- Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.