- Bu konu 33 yanıt içerir, 14 izleyen vardır ve en son Anonim tarafından güncellenmiştir.
-
YazarYazılar
-
5 Haziran 2010: 16:12 #771363Anonim
Buraya eklediğimiz yazı alıntı bir yazı olduğu için yöneticimizin uyarısı üzerine kaldırıdk ve arka sayfaya yorumumuzu ekledik.
http://www.risaleforum.net/islam-akaidi-ve-fikih/1218-cuz-i-irade-kulli-irade/sayfa3.html#post196570
12 Haziran 2010: 18:38 #771536AnonimDaha bir önceki mesajımda arkadaşlarımızın bu konudaki “kendi yazılarını” paylaşmalarını istemiş olmama rağmen bir gaztede yayınlanan yazı buraya kopyalanmış. Yazıyı kopyalayan arkadaşımız bizi kale mi almıyor yoksa son mesajımızı mı görmedi?
12 Haziran 2010: 18:58 #771571Anonimmadem düşünceniz üyelerin sadece kendi yazı ve yorumları,o halde
konunun başlığını ve statüsünü değiştirin
haftanın konusu ,yada sizin makaleleriniz12 Haziran 2010: 19:17 #771572AnonimÖneriniz için teşekkür ederiz ancak risaleforum olarak genel prensibimiz; kopyala-yapıştır paylaşımlardan ziyade, üyelerimizin kendi kalemlerinden kendi bilgi ve düşüncelerini paylaşmaları yönündedir.
12 Haziran 2010: 19:26 #771573Anonim@Tarihci 196557 wrote:
Öneriniz için teşekkür ederiz ancak risaleforum olarak genel prensibimiz; kopyala-yapıştır paylaşımlardan ziyade, üyelerimizin kendi kalemlerinden kendi bilgi ve düşüncelerini paylaşmaları yönündedir.
*** konunun açılış bölümüne bakıyorum,
*** konunun açılışdaki ilk mesaja bakıyorum,
*** konunun açılışdaki ilk yazı ve yoruma bakıyorun (alıntı yapılmış)
bütün bunlara bakıyorum ve sizin serzenişinize bakıyorum bişey anlayamadım kardeşim..
kişilerin kendi yorumlarını yazmaları için en ufak bir emare ve yönlendirme göremiyorum..
neyse;
selam ve dua ile..12 Haziran 2010: 19:45 #771574Anonim@Fecir 196558 wrote:
*** konunun açılış bölümüne bakıyorum,
*** konunun açılışdaki ilk mesaja bakıyorum,
*** konunun açılışdaki ilk yazı ve yoruma bakıyorun (alıntı yapılmış)
bütün bunlara bakıyorum ve sizin serzenişinize bakıyorum bişey anlayamadım kardeşim..
kişilerin kendi yorumlarını yazmaları için en ufak bir emare ve yönlendirme göremiyorum..
neyse;
selam ve dua ile..“…risaleforum olarak genel prensibimiz; kopyala-yapıştır paylaşımlardan ziyade, üyelerimizin kendi kalemlerinden kendi bilgi ve düşüncelerini paylaşmaları yönündedir.”
Bu ifadelerimden “alıntı yapılamaz” gibi bir anlam çıkmaz. Elbette kişi bir cümle, bir paragraf veya bir makale alıntı yapıp altına da bununla ilgili düşüncelerini yazabilir veya kendi yazısı içinde örnek olsun diye ya da savını güçlendirmek için alıntılar kullanabilir. Ki zaten biz de buna kopyala-yapıştır paylaşım demiyoruz. Sizin her tarafa baka baka anlayamadığınız şey işte bu. Bizim olmasını istemediğimiz kopyala-yapıştır paylaşımlar, kişinin başka birinin yazısını olduğu gibi alıp buraya yapıştırdığı ve kendisinin bir tek cümle bile yazmadığı paylaşımlardır.
12 Haziran 2010: 19:57 #771575Anonimteşekkür ederim kardeşim,
12 Haziran 2010: 21:19 #771576Anonim@Tarihci 196549 wrote:
Daha bir önceki mesajımda arkadaşlarımızın bu konudaki “kendi yazılarını” paylaşmalarını istemiş olmama rağmen bir gaztede yayınlanan yazı buraya kopyalanmış. Yazıyı kopyalayan arkadaşımız bizi kale mi almıyor yoksa son mesajımızı mı görmedi?
İhmallik ki bir önceki mesajınızı görememişim.Nefsime yaptığınız paylamadan dolayı da Allah razı olsun.Halbuki istifâde edilir ümidi ile Cüz i İrade ile ilgili bir yazı paylaşmıştım. Mümkünse kaldırısanız sevinirim.Yani başkasına ait olan ve şahsımın yorumu olmayan ve böylece işin kolaycılığına kaçtığımız için de özür dileriz.Ne yapalım ihmallik bu ya!Bir konuyu da merak ettim muhterem yöneticim.Acaba itirazınız yazının içeriğine mi,bizim ciddiyetsizliğimize mi yoksa “bir gazetede” yayınlanmasına mı?
Öyleyse bu sitede gazetelerde yayınlanan yazılar burada yayınlanamaz gibi bir şartınız mı var?Hakikaten varsa bilelim ki bir daha bu hatayı başka kategorilere falan da eklemeyelim.
Öyleyse konu ile ilgili kendi düşüncelerimi de ekliyorum.
Kul, kendi fiilinin yaratıcısı değildir. Kulun elinde ancak ve ancak emr-i itibârî dediğimiz kesb yani, kulun cüz-i irâdesini, niyeti ve kasdı yönünde kullanabilmesi vardır. Zira, Allah’tan başka hakîkî tesir, icad sahibi yoktur.Kul bir fiili işlemek talebinde bulunur, Allah da kudretiyle o fiili yaratır. Allah hiçbir kulunu cebirle iş yaptırmaya zorlamaz. Kulunun eline yaratma ve icad kabiliyeti olmayan küçük bir ihtiyâr vermiştir. Kul o ihtiyâr ile ister, Allah’ın küllî irâdesi de kudretiyle tecellî eder ve fiiller böylece yaratılır.
Bu noktada şöyle diyebiliriz. İnsanın elinde gayet zayıf, fakat seyyiât, kötülük ve tahribâtta gayet uzun; iyiliklerde kısa cüz’î irâdesi vardır. İnsan, irâdesinin bir elini duâya, diğer elini istiğfara ve tövbeye verip, günah ve kötülüklerden kendini çekerek ebedî saadeti kazanabilir. Bedîüzzamân’a göre, duâ ve tevekkül hayra olan isteğe büyük bir kuvvet verdiği gibi; istiğfar ve tövbe de şerre olan meyilleri keser.
Ancak, insanın, yaptığı kemâlât ve iyilikleri sahiplenmeye hakkı yoktur, çünkü kendi mülkü değildir, onlara güvenemez. Hem insanın cesedi bile kendisinin değildir. Çünkü kendi san’at eseri değildir. O vücudu yolda bulmuş, yitik olarak mülk edinmiş de değildir. Kıymeti olmayan şeylerden olduğu için yere atılmış, insan almış değildir. Ancak, o vücut, içine aldığı garip san’at, acayip nakışların şahitliğiyle, bir hikmet sahibi yaratıcının kudret elinden çıkmış kıymettar bir hane olup, insan o hanede emaneten oturur. O vücutta yapılan binlerce tasarruftan, ancak bir tane insana aittir. (Mesnevî-i Nuriye, 57)
Bu hususu Bedîüzzamân şöyle izah eder: “Esbab içerisinde en eşref, en kuvvetli bir ihtiyar sahibi insan iken, ef’âl-i ihtiyariye namıyla kendisine mal zannettiği ef’âlin ekl ve şürb gibi en âdi bir fiilin husûlünde, yüz cüz’ünden ancak bir cüz’ü insana aittir. Ve kezâ insanın elindeki ihtiyar pek dardır. Havassının en genişi hayal olduğu halde, o hayal akıl ve aklın semerelerini ihata edemez. Bunları, bu kadar büyük iken, nasıl daire-i ihtiyarına idhal edip, onlarla iftihar ediyorsun? Ve kezâ şuurî olmaksızın, senin lehine ve aleyhine çok fiiller cereyan etmektedir. O fiiller şuurî oldukları halde, şuurun taalluk etmediğinden sabit olur ki, o fiillerin fâili bir Sâni’-i Zîşuur’dur. Ne sen fâilsin ve ne senin esbabın. Binaenaleyh malikiyet dâvâsından vazgeç. Kendini mehasin ve kemâlâta masdar olduğunu zannetme. Ve kat’iyyen bil ki, senden sana yalnız noksan ve kusur vardır. Çünki sû’-i ihtiyarınla, sana verilen kemalâtı bile tağyir ediyorsun. Senin hanen hükmünde bulunan cesedin bile emanettir. Mehasinin hep mevhubedir; seyyiatın meksûbedir. (Mesnevî-i Nuriye, 58)
Öyle ise insanın iyiliklere sahiplenme hakkı yoktur. Kötülüklerden ise sorumludur. İyilikleri Allah’tan bilmek ve kötülükleri kendi nefsimizden bilmemiz gerekir. Cenâb-ı Allah iyilik ve kötülüğün neticelerini Kitap ve sünnetle bize bildirmiştir. Biz kötü tercihimizin mesuliyetini çekmekle tam bir adalete mazhar oluruz. Allah-u Teâlâ Nisa Suresinde şöyle buyurmuştur: “Sana güzellikten her ne ulaşırsa, bil ki Allah’tandır; kötülükten de başına her ne gelirse bil ki bu da sendendir.” (Nisa, 4:79)
Çünkü bir nimetin vücudu, o nimetin umum şartlarına bakar. Hâlbuki o nimetin yokluğu, bir tek şartın yok olmasıyla oluyor. Meselâ; bir bahçeyi sulayan cetvelin deliğini açmayan adam, o bahçenin kurumasına ve o nimetlerin yokluğuna sebep ve illet oluyor. Fakat o bahçenin nimetlerinin vücudu, o adamın hizmetinden başka, yüzlerce şartın vücuduna bağlı olmakla beraber, illet-i hakikî olan kudret ve irade-i ile vücuda gelir. (Lem’alar,)
Demek ki bir fiilin yaratılması için yüz şart gerekirse, bizim meylimiz ve istememiz sadece bir şarttır. Doksan dokuz şart yerine gelse, bir tek şart eksik olsa o fiilin yaratılması için şartlar tamamlanmamış olur, eksik kalır. Ancak yüz şart yerine gelse bile, acaba o fiilin yaratılması için yeterli midir? Hayır değildir. Çünkü hakîkî tesir sahibi olan Allah’ın irâdesi ve kudreti tecellî etmeden o fiil yaratılmaz. Onun için sebeplerin hiçbir tesiri ve icat kabiliyeti yoktur. Bizim irâde-i cüz’iyyemiz de sebeplerden sadece birisidir. Allah bizim cüz-i irâdemizi kendi küllî irâdesi ve kudretine bir şart yapmıştır.
13 Haziran 2010: 16:03 #771589AnonimSevgili üye,
İtirazım yazının içeriğine değil, bir gazetede yayınlanmış olmasına da değil, şahsi olarak size de değil. Bakın kendi bildiklerinizi gayet güzel bir şekilde yazmışsınız. Üyelerimiz kendileri yazabilir oldukları halde hiçbir emek harcamadan başka bir yazıyı olduğu gibi buraya kopyalıyorlar, işte itirazımız buna.. Böylelikle forumumuz internette zaten var olan bilgilerin kopyalarından tekrarlarından ibaret hale geliyor. Amacımız bunu önlemektir, hem bu önlenmiş olacak hem de üyelerimiz kendileri düşünecek, kendileri yazacak, kendilerini geliştirmiş olacaklar.
14 Haziran 2010: 08:36 #765498Anonimbizler tek ayagımızı kaldırmada özgürüz peki iki ayagımız neden kaldıramıyoruz:
çünkü bizim irademiz sınırlı.14 Haziran 2010: 10:05 #735564Anonim@Tarihci 196617 wrote:
Sevgili üye,
İtirazım yazının içeriğine değil, bir gazetede yayınlanmış olmasına da değil, şahsi olarak size de değil. Bakın kendi bildiklerinizi gayet güzel bir şekilde yazmışsınız. Üyelerimiz kendileri yazabilir oldukları halde hiçbir emek harcamadan başka bir yazıyı olduğu gibi buraya kopyalıyorlar, işte itirazımız buna.. Böylelikle forumumuz internette zaten var olan bilgilerin kopyalarından tekrarlarından ibaret hale geliyor. Amacımız bunu önlemektir, hem bu önlenmiş olacak hem de üyelerimiz kendileri düşünecek, kendileri yazacak, kendilerini geliştirmiş olacaklar.
Aziz kardeşim,paylaştığım yazım Risâle-i Nûrlardan istifâde ettiğim belki sönük ve kısır fehmimin anladıklarıdır.Bu konuyu önemli gördüğüm için de o alıntı yazıyı eklemiştim ki belki bizim gibi ihtiyaç sahibi bir kardeşimize dahâ faydası olabilir ümidiydi.Ancak mesele vuzuha kavuşmuştur.İkâzlarınız ve izahlarınız için Allah râzı olsun.
14 Haziran 2010: 10:08 #735557Anonim@hamza_571 196694 wrote:
bizler tek ayagımızı kaldırmada özgürüz peki iki ayagımız neden kaldıramıyoruz:
çünkü bizim irademiz sınırlı.Güzel bir bakış açısı.Belki şöyle bir izah yapılabilir.Bizler tek ayağımızı kardırma meylinde ve irâdesinde özgürüz.O meyilden sonra ayağımızın kaldırılması fiilinin yaratılması Allah’a aittir.Yâ’nî bir isteriz Allah yaratır.Elbette ki neticesine katlanmak biz kullara aittir.
19 Haziran 2010: 15:33 #771795AnonimAmin, ecmain olsun..
3 Eylül 2010: 01:44 #776153AnonimKonu günceleme..
3 Eylül 2010: 06:56 #776171Anonimallahrazı olsun
cok güzel acıklamıssınız
ellerinize saglık -
YazarYazılar
- Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.