• Bu konu 33 yanıt içerir, 14 izleyen vardır ve en son Anonim tarafından güncellenmiştir.
15 yazı görüntüleniyor - 16 ile 30 arası (toplam 35)
  • Yazar
    Yazılar
  • #771363
    Anonim

      Buraya eklediğimiz yazı alıntı bir yazı olduğu için yöneticimizin uyarısı üzerine kaldırıdk ve arka sayfaya yorumumuzu ekledik.

      http://www.risaleforum.net/islam-akaidi-ve-fikih/1218-cuz-i-irade-kulli-irade/sayfa3.html#post196570

      #771536
      Anonim

        Daha bir önceki mesajımda arkadaşlarımızın bu konudaki “kendi yazılarını” paylaşmalarını istemiş olmama rağmen bir gaztede yayınlanan yazı buraya kopyalanmış. Yazıyı kopyalayan arkadaşımız bizi kale mi almıyor yoksa son mesajımızı mı görmedi?

        #771571
        Anonim

          madem düşünceniz üyelerin sadece kendi yazı ve yorumları,o halde
          konunun başlığını ve statüsünü değiştirin
          haftanın konusu ,yada sizin makaleleriniz

          #771572
          Anonim

            Öneriniz için teşekkür ederiz ancak risaleforum olarak genel prensibimiz; kopyala-yapıştır paylaşımlardan ziyade, üyelerimizin kendi kalemlerinden kendi bilgi ve düşüncelerini paylaşmaları yönündedir.

            #771573
            Anonim

              @Tarihci 196557 wrote:

              Öneriniz için teşekkür ederiz ancak risaleforum olarak genel prensibimiz; kopyala-yapıştır paylaşımlardan ziyade, üyelerimizin kendi kalemlerinden kendi bilgi ve düşüncelerini paylaşmaları yönündedir.

              *** konunun açılış bölümüne bakıyorum,
              *** konunun açılışdaki ilk mesaja bakıyorum,
              *** konunun açılışdaki ilk yazı ve yoruma bakıyorun (alıntı yapılmış)
              bütün bunlara bakıyorum ve sizin serzenişinize bakıyorum bişey anlayamadım kardeşim..
              kişilerin kendi yorumlarını yazmaları için en ufak bir emare ve yönlendirme göremiyorum..
              neyse;
              selam ve dua ile..

              #771574
              Anonim

                @Fecir 196558 wrote:

                *** konunun açılış bölümüne bakıyorum,
                *** konunun açılışdaki ilk mesaja bakıyorum,
                *** konunun açılışdaki ilk yazı ve yoruma bakıyorun (alıntı yapılmış)
                bütün bunlara bakıyorum ve sizin serzenişinize bakıyorum bişey anlayamadım kardeşim..
                kişilerin kendi yorumlarını yazmaları için en ufak bir emare ve yönlendirme göremiyorum..
                neyse;
                selam ve dua ile..

                “…risaleforum olarak genel prensibimiz; kopyala-yapıştır paylaşımlardan ziyade, üyelerimizin kendi kalemlerinden kendi bilgi ve düşüncelerini paylaşmaları yönündedir.”

                Bu ifadelerimden “alıntı yapılamaz” gibi bir anlam çıkmaz. Elbette kişi bir cümle, bir paragraf veya bir makale alıntı yapıp altına da bununla ilgili düşüncelerini yazabilir veya kendi yazısı içinde örnek olsun diye ya da savını güçlendirmek için alıntılar kullanabilir. Ki zaten biz de buna kopyala-yapıştır paylaşım demiyoruz. Sizin her tarafa baka baka anlayamadığınız şey işte bu. Bizim olmasını istemediğimiz kopyala-yapıştır paylaşımlar, kişinin başka birinin yazısını olduğu gibi alıp buraya yapıştırdığı ve kendisinin bir tek cümle bile yazmadığı paylaşımlardır.

                #771575
                Anonim

                  teşekkür ederim kardeşim,

                  #771576
                  Anonim

                    @Tarihci 196549 wrote:

                    Daha bir önceki mesajımda arkadaşlarımızın bu konudaki “kendi yazılarını” paylaşmalarını istemiş olmama rağmen bir gaztede yayınlanan yazı buraya kopyalanmış. Yazıyı kopyalayan arkadaşımız bizi kale mi almıyor yoksa son mesajımızı mı görmedi?


                    İhmallik ki bir önceki mesajınızı görememişim.Nefsime yaptığınız paylamadan dolayı da Allah razı olsun.Halbuki istifâde edilir ümidi ile Cüz i İrade ile ilgili bir yazı paylaşmıştım. Mümkünse kaldırısanız sevinirim.Yani başkasına ait olan ve şahsımın yorumu olmayan ve böylece işin kolaycılığına kaçtığımız için de özür dileriz.Ne yapalım ihmallik bu ya!

                    Bir konuyu da merak ettim muhterem yöneticim.Acaba itirazınız yazının içeriğine mi,bizim ciddiyetsizliğimize mi yoksa “bir gazetede” yayınlanmasına mı?

                    Öyleyse bu sitede gazetelerde yayınlanan yazılar burada yayınlanamaz gibi bir şartınız mı var?Hakikaten varsa bilelim ki bir daha bu hatayı başka kategorilere falan da eklemeyelim.

                    Öyleyse konu ile ilgili kendi düşüncelerimi de ekliyorum.

                    Kul, kendi fiilinin yaratıcısı değildir. Kulun elinde ancak ve ancak emr-i itibârî dediğimiz kesb yani, kulun cüz-i irâdesini, niyeti ve kasdı yönünde kullanabilmesi vardır. Zira, Allah’tan başka hakîkî tesir, icad sahibi yoktur.Kul bir fiili işlemek talebinde bulunur, Allah da kudretiyle o fiili yaratır. Allah hiçbir kulunu cebirle iş yaptırmaya zorlamaz. Kulunun eline yaratma ve icad kabiliyeti olmayan küçük bir ihtiyâr vermiştir. Kul o ihtiyâr ile ister, Allah’ın küllî irâdesi de kudretiyle tecellî eder ve fiiller böylece yaratılır.

                    Bu noktada şöyle diyebiliriz. İnsanın elinde gayet zayıf, fakat seyyiât, kötülük ve tahribâtta gayet uzun; iyiliklerde kısa cüz’î irâdesi vardır. İnsan, irâdesinin bir elini duâya, diğer elini istiğfara ve tövbeye verip, günah ve kötülüklerden kendini çekerek ebedî saadeti kazanabilir. Bedîüzzamân’a göre, duâ ve tevekkül hayra olan isteğe büyük bir kuvvet verdiği gibi; istiğfar ve tövbe de şerre olan meyilleri keser.

                    Ancak, insanın, yaptığı kemâlât ve iyilikleri sahiplenmeye hakkı yoktur, çünkü kendi mülkü değildir, onlara güvenemez. Hem insanın cesedi bile kendisinin değildir. Çünkü kendi san’at eseri değildir. O vücudu yolda bulmuş, yitik olarak mülk edinmiş de değildir. Kıymeti olmayan şeylerden olduğu için yere atılmış, insan almış değildir. Ancak, o vücut, içine aldığı garip san’at, acayip nakışların şahitliğiyle, bir hikmet sahibi yaratıcının kudret elinden çıkmış kıymettar bir hane olup, insan o hanede emaneten oturur. O vücutta yapılan binlerce tasarruftan, ancak bir tane insana aittir. (Mesnevî-i Nuriye, 57)

                    Bu hususu Bedîüzzamân şöyle izah eder: “Esbab içerisinde en eşref, en kuvvetli bir ihtiyar sahibi insan iken, ef’âl-i ihtiyariye namıyla kendisine mal zannettiği ef’âlin ekl ve şürb gibi en âdi bir fiilin husûlünde, yüz cüz’ünden ancak bir cüz’ü insana aittir. Ve kezâ insanın elindeki ihtiyar pek dardır. Havassının en genişi hayal olduğu halde, o hayal akıl ve aklın semerelerini ihata edemez. Bunları, bu kadar büyük iken, nasıl daire-i ihtiyarına idhal edip, onlarla iftihar ediyorsun? Ve kezâ şuurî olmaksızın, senin lehine ve aleyhine çok fiiller cereyan etmektedir. O fiiller şuurî oldukları halde, şuurun taalluk etmediğinden sabit olur ki, o fiillerin fâili bir Sâni’-i Zîşuur’dur. Ne sen fâilsin ve ne senin esbabın. Binaenaleyh malikiyet dâvâsından vazgeç. Kendini mehasin ve kemâlâta masdar olduğunu zannetme. Ve kat’iyyen bil ki, senden sana yalnız noksan ve kusur vardır. Çünki sû’-i ihtiyarınla, sana verilen kemalâtı bile tağyir ediyorsun. Senin hanen hükmünde bulunan cesedin bile emanettir. Mehasinin hep mevhubedir; seyyiatın meksûbedir. (Mesnevî-i Nuriye, 58)

                    Öyle ise insanın iyiliklere sahiplenme hakkı yoktur. Kötülüklerden ise sorumludur. İyilikleri Allah’tan bilmek ve kötülükleri kendi nefsimizden bilmemiz gerekir. Cenâb-ı Allah iyilik ve kötülüğün neticelerini Kitap ve sünnetle bize bildirmiştir. Biz kötü tercihimizin mesuliyetini çekmekle tam bir adalete mazhar oluruz. Allah-u Teâlâ Nisa Suresinde şöyle buyurmuştur: “Sana güzellikten her ne ulaşırsa, bil ki Allah’tandır; kötülükten de başına her ne gelirse bil ki bu da sendendir.” (Nisa, 4:79)

                    Çünkü bir nimetin vücudu, o nimetin umum şartlarına bakar. Hâlbuki o nimetin yokluğu, bir tek şartın yok olmasıyla oluyor. Meselâ; bir bahçeyi sulayan cetvelin deliğini açmayan adam, o bahçenin kurumasına ve o nimetlerin yokluğuna sebep ve illet oluyor. Fakat o bahçenin nimetlerinin vücudu, o adamın hizmetinden başka, yüzlerce şartın vücuduna bağlı olmakla beraber, illet-i hakikî olan kudret ve irade-i ile vücuda gelir. (Lem’alar,)

                    Demek ki bir fiilin yaratılması için yüz şart gerekirse, bizim meylimiz ve istememiz sadece bir şarttır. Doksan dokuz şart yerine gelse, bir tek şart eksik olsa o fiilin yaratılması için şartlar tamamlanmamış olur, eksik kalır. Ancak yüz şart yerine gelse bile, acaba o fiilin yaratılması için yeterli midir? Hayır değildir. Çünkü hakîkî tesir sahibi olan Allah’ın irâdesi ve kudreti tecellî etmeden o fiil yaratılmaz. Onun için sebeplerin hiçbir tesiri ve icat kabiliyeti yoktur. Bizim irâde-i cüz’iyyemiz de sebeplerden sadece birisidir. Allah bizim cüz-i irâdemizi kendi küllî irâdesi ve kudretine bir şart yapmıştır.

                    #771589
                    Anonim

                      Sevgili üye,

                      İtirazım yazının içeriğine değil, bir gazetede yayınlanmış olmasına da değil, şahsi olarak size de değil. Bakın kendi bildiklerinizi gayet güzel bir şekilde yazmışsınız. Üyelerimiz kendileri yazabilir oldukları halde hiçbir emek harcamadan başka bir yazıyı olduğu gibi buraya kopyalıyorlar, işte itirazımız buna.. Böylelikle forumumuz internette zaten var olan bilgilerin kopyalarından tekrarlarından ibaret hale geliyor. Amacımız bunu önlemektir, hem bu önlenmiş olacak hem de üyelerimiz kendileri düşünecek, kendileri yazacak, kendilerini geliştirmiş olacaklar.

                      #765498
                      Anonim

                        bizler tek ayagımızı kaldırmada özgürüz peki iki ayagımız neden kaldıramıyoruz:
                        çünkü bizim irademiz sınırlı.

                        #735564
                        Anonim

                          @Tarihci 196617 wrote:

                          Sevgili üye,

                          İtirazım yazının içeriğine değil, bir gazetede yayınlanmış olmasına da değil, şahsi olarak size de değil. Bakın kendi bildiklerinizi gayet güzel bir şekilde yazmışsınız. Üyelerimiz kendileri yazabilir oldukları halde hiçbir emek harcamadan başka bir yazıyı olduğu gibi buraya kopyalıyorlar, işte itirazımız buna.. Böylelikle forumumuz internette zaten var olan bilgilerin kopyalarından tekrarlarından ibaret hale geliyor. Amacımız bunu önlemektir, hem bu önlenmiş olacak hem de üyelerimiz kendileri düşünecek, kendileri yazacak, kendilerini geliştirmiş olacaklar.

                          Aziz kardeşim,paylaştığım yazım Risâle-i Nûrlardan istifâde ettiğim belki sönük ve kısır fehmimin anladıklarıdır.Bu konuyu önemli gördüğüm için de o alıntı yazıyı eklemiştim ki belki bizim gibi ihtiyaç sahibi bir kardeşimize dahâ faydası olabilir ümidiydi.Ancak mesele vuzuha kavuşmuştur.İkâzlarınız ve izahlarınız için Allah râzı olsun.

                          #735557
                          Anonim

                            @hamza_571 196694 wrote:

                            bizler tek ayagımızı kaldırmada özgürüz peki iki ayagımız neden kaldıramıyoruz:
                            çünkü bizim irademiz sınırlı.

                            Güzel bir bakış açısı.Belki şöyle bir izah yapılabilir.Bizler tek ayağımızı kardırma meylinde ve irâdesinde özgürüz.O meyilden sonra ayağımızın kaldırılması fiilinin yaratılması Allah’a aittir.Yâ’nî bir isteriz Allah yaratır.Elbette ki neticesine katlanmak biz kullara aittir.

                            #771795
                            Anonim

                              Amin, ecmain olsun..

                              #776153
                              Anonim

                                Konu günceleme..

                                #776171
                                Anonim

                                  allahrazı olsun
                                  cok güzel acıklamıssınız
                                  ellerinize saglık

                                15 yazı görüntüleniyor - 16 ile 30 arası (toplam 35)
                                • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.