Etiket: açacak, adıyla, aklı, aldıkları, âlemleri, andan, araf, arz, aslı, asra, atan, avret, aya, azarlama, bağışlar, basar, başka, başkasını, bbb, bedeldir, bilinen, biliniz, bilirsiniz, birdir, birlik, bizimle, boşa, bozan, budur, bulunduğunuz, bulunmak, buna, bundan, çerçevesi, cümlemizi, dadır, dağlar, daire, damarı, darda, davranışlardan, davranışları, dedikleri, dediler, değildi, değilim, derece, deri, dikkatle, dilediğini, dinlemedi, divanı, diyorsunuz, dışında, doğruları, dönsü, duruma, düşmanı, duyan, edendir, edenleri, edilsin, ediyorlar, efes turları, eğilir, eksiksiz, elinizdeki, ellerinde, enam, erersiniz, esenlik, etmeme, etmeyiz, etsek, etsem, ettir, fazilet, felak, feraseti, firdevs, fon, font, fussilet, gaybe, gayret, gelmiş, gemide, gerçeğini, gerçekleri, getirip, getirirken, giderdi, gitti, giydirmek, gökte, göreceksin, görüşleri, gösteriş, gümüş, günahlarınızı, güvenin, hac ve umre, halka, hallerini, hayatım, hicr, hizmetimize, hıristiyan, hücum, ibarettir, iddiaları, ihtiras, ikisi, ilham, imran, inananlar, inanmayanlar, indirdi, insanlığı, işaret, iştir, istiyorlar, ışık, jpg, kaçını, kadirdir, kadınları, kalacak, kaldıracak, kanunları, kaplan, kardeşi, kardeşleri, kartal, kazancı, kemik, kendilerini, kendisinde, kesilmiş, kesmeyi, kesmeyin, kimsede, kısmı, kıssalarında, kıyamete, kocalar, koruması, koyan, kudüs, kulak, kuvvetle, leyl, mağfiret, mahvolur, mecbur, mesafeleri, meselâ, mesih, milleti, muhakkak, mürşidi, müş, müsrif, nas, neyin, nihayet, ödü, olana, olduğuna, olduk, öldürmeye, olmadığı, olmamak, olmayı, olmazlar, olsalar, olsaydı, olup, onlardan, oradan, ortaklığı, otururken, özellikle, parçalar, peygamberlere, rabbinin, rahim, rahman, red, rezil, sabahı, sâdıklarla, sahibidir, sahibine, sakı, sakınanlar, sakınmak, şartları, seçim, servet, seslendi, sevmez, sevsin, şeye, şeytandan, şeytanları, sistemini, sizde, sizlere, sığı, şöhret, sorumludur, söylemez, söylüyorum, suçlar, süre, sürü, takdim, takdirde, tan, tanımayan, tecavüz, teşhir, ticarette, tiksindiniz, topluma, tutar, tutma, tutmaz, ümid, ümidinizi, ümitsizlik, üstü, uydurulan, vade, vahy, varlığının, vazgeç, verdiği, verilmiş, yapanlar, yaratılışında, yardımı, yarışı, yerde, yerden, yönelin, yurduna, zira, zulmü
- Bu konu 356 yanıt içerir, 46 izleyen vardır ve en son Anonim tarafından güncellenmiştir.
-
YazarYazılar
-
11 Mart 2008: 07:36 #636993Anonim
Bismillâhirrahmânirrâhîm.
Vel’asr. İnnel’insâne lefî husr. İllellezîne âmenû ve amilûssâlihâti vetevâ savbilhakkı vetevâ savbissabr.
Anlamı:
Rahman, Rahim olan Allah’ın adıyla.
Andolsun asra! İnsanlık hüsranda. Ancak iman edenler ve doğruları yapanlar, birbirlrine hakkı ve sabrı tavsiye edenler müstesna.11 Mart 2008: 16:16 #685050AnonimRahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla.
Eğer göklerde ve yerde Allah’tan başka ilahlar olsaydı,ikisi de harab olup giderdi.( enbiya:22)
14 Mart 2008: 07:58 #685083AnonimBismillâhirrahmânirrâhîm.
Al -i İmrân(*) Sûresinin 55 . Ayetinde
Hani Allah şöyle buyurmuştu: ;Ey İsa! Şüphesiz, senin hayatına ben son vereceğim. Seni kendime yükselteceğim. Seni inkar edenlerden kurtararak temizleyeceğim ve sana uyanları kıyamete kadar küfre sapanların üstünde tutacağım. Sonra dönüşünüz yalnızca banadır. Ayrılığa düştüğünüz şeyler hakkında aranızda ben hükmedeceğim;
17 Mart 2008: 07:49 #685337AnonimAllah’ın, onların sırlarını da, fısıltılarını da bilip durduğunu ve Allah’ın bütün bilinmeyenleri bildiğini hâlâ öğrenemediler mi?
( Tevbe – 7817 Mart 2008: 15:19 #685366Anonimاللّهُ لاَ إِلَـهَ إِلاَّ هُوَ الْحَيُّ الْقَيُّومُ لاَ تَأْخُذُهُ سِنَةٌ وَلاَ نَوْمٌ لَّهُ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الأَرْضِ مَن ذَا الَّذِي يَشْفَعُ عِنْدَهُ إِلاَّ بِإِذْنِهِ يَعْلَمُ مَا بَيْنَ أَيْدِيهِمْ وَمَا خَلْفَهُمْ وَلاَ يُحِيطُونَ بِشَيْءٍ مِّنْ عِلْمِهِ إِلاَّ بِمَا شَاء وَسِعَ كُرْسِيُّهُ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضَ وَلاَ يَؤُودُهُ حِفْظُهُمَا وَهُوَ الْعَلِيُّ الْعَظِيمُ
Allahü la ilahe illa hüvel hayyül kayyum* la te’huzühu sinetüv vela nevm* lehu ma fis semavati ve ma fil ard* men zellezı yeşfeu ındehu illa bi iznih* ya’lemü ma beyne eydıhim ve ma halfehüm* ve la yühıytune bi şey’im min ılmihı illa bi ma şa’* vesia kürsiyyühüs semavati vel ard* ve la yeudühu hıfzuhüma* ve hüvel alıyyül azıym
Allah’dan başka hiç bir tanrı yoktur. O, daima yaşayan, daima duran, bütün varlıkları ayakta tutandır. O’nu ne gaflet basar, ne de uyur. Göklerdeki ve yerdeki herşey O’nundur. O’nun izni olmadan huzurunda şefaat etmek kimin haddine! Onların önlerinde ve arkalarında ne varsa hepsini bilir. Onlar ise, O’nun dilediği kadarından başka ilminden hiçbir şey kavrayamazlar. O’nun hükümdarlığı, bütün gökleri ve yeri kucaklamıştır. Her ikisini görüp gözetmek, ona bir ağırlık da vermez. O, çok ulu ve çok büyüktür.
26 Mart 2008: 14:22 #686208AnonimAllah dilemedikçe siz dileyemezsiniz. Kuşkusuz Allah, bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.”
Dehr-3028 Mart 2008: 15:04 #686397AnonimŞu bir gerçek ki, yeni bir oluşa koyulmak üzere geceleyin kalkan, yer tutma bakımından daha güçlü, söz bakımından daha etkilidir. MÜZZEMMİL 6
1 Nisan 2008: 00:26 #686865Anonim18-Kehf
24 – Ancak Allah dilerse (yapacağım de). Ve unuttuğun vakit Allah’ı an ve “Umarım Rabbim beni, doğruya daha yakın olana eriştirir.” de.
1 Nisan 2008: 10:09 #686877Anonim31 LOKMAN
18 – “Hem insanlara karsi avurdunu sisirme (kibirlenme) ve yeryüzünde çalimla yürüme. Çünkü Allah övünen ve kuruntu edenlerin hiçbirini sevmez.
2 Nisan 2008: 21:45 #686999Anonimوَمَا كَانَ لِنَفْسٍ اَنْ تَمُوتَ اِلَّا بِاِذْنِ اللّهِ كِتَابًا مُؤَجَّلًا وَمَنْ يُرِدْ ثَوَابَ الدُّنْيَا نُؤْتِه مِنْهَا وَمَنْ يُرِدْ ثَوَابَ الْاخِرَةِ نُؤْتِه مِنْهَا وَسَنَجْزِى الشَّاكِرينَ
Al-i imran-145. Hiçbir kimse yok ki, ölümü Allah’ın iznine bağlı olmasın. (Ölüm), belli bir süreye göre yazılmıştır. Her kim, dünya nimetini isterse, kendisine ondan veririz; kim de ahiret sevabını isterse, ona da bundan veririz. Biz şükredenleri mükâfatlandıracağız.6 Nisan 2008: 08:14 #687499Anonim96 – İman edip, salih amel işleyenler var ya, Rahmân (olan Allah) onları (gönüllere) sevdirecektir.MERYEM:96
7 Nisan 2008: 13:58 #687688Anonimقُلْ سيرُوا فِى الْاَرْضِ فَانْظُرُوا كَيْفَ بَدَاَ الْخَلْقَ ثُمَّ اللّهُ يُنْشِىءُ النَّشْاَةَ الْاخِرَةَ اِنَّ اللّهَ عَلى كُلِّ شَىْءٍ قَديرٌ
Ankebut / 20. De ki: Yeryüzünde gezip dolaşın da, Allah ilk baştan nasıl yaratmış bir bakın. İşte Allah bundan sonra (aynı şekilde) ahiret hayatını da yaratacaktır. Gerçekten Allah her şeye kadirdir.
11 Nisan 2008: 18:30 #688052AnonimAndolsun ki sizin için, Alllah’ı ve ahiret gününü ümid eden ve Allah’ı çokça anan kimseler için Resulullah’da güzel bir örnek vardır.
Ahzab-2115 Nisan 2008: 14:09 #688477AnonimOnun katında hiç kimsenin, karşılığı verilecek bir nimeti yoktur/hiç kimsenin ona, karşılık olarak verilecek bir nimeti yoktur. LEYL 19
15 Nisan 2008: 14:11 #688478AnonimHuSRaN;5794 wrote:Ebu Umame´den:“Kur´an´ı okuyun. Çünkü o, kıyamet günü, okuyanlarına şefaatçı olarak gelir.”
(Müslim/Müsafirîn, 252)
—
“En hayırlınız, Kur´an´ı öğrenen ve başkalarına da öğretendir.”
(Buhari)Hadiste ifade edildiği gibi, en hayırlı mü´min, Kur´an´ı öğrenmek ve başkalarına da öğretmekle meşgul olan insandır.
Kur´an kıyamet gününde okuyucularına şefaatçılık yapacağı da ifade edilmiştir.
Kur´an öğrenmek, Allah´a kulluk görevimizi yapabilmek ve namazda okuyabilmek için de bir vecibedir.
yonetimdeki arkadaslar hadisi ayet bolumune yanlislikla yolaldim rica etsem her gune bir hadis bolumune tasirmisiniz?
-
YazarYazılar
- Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.