Şeriat, Siyasi Bir Rejim midir?
Şeriatın, siyasi rejim olarak algılanması son derece tehlikeli ve kötü niyetli bir yaklaşım olarak kabul edilmelidir. Nitekim, başta Kur’an olmak üzere bütün kudsi referanslar şeriatı ‘din’ olarak tanımlamaktadır. Bu manada şeriata karşı olmanın bizzat dine karşı olmak gibi bir tezahüründen de bahsetmek gerekecektir.
Bediüzzaman’ın ‘Peygamberimizin şeriatı, diğerlerini içine almış, diğerlerinin hükümlerini kaldırmıştır.’ yargısında da anlamını tam olarak bulan şeriatın, İslami hükümlerin tamamını kapsadığı sonucuna kesin olarak ulaşabiliriz.
Yine önemle belirtmek gerekir ki, İslam’ın öngördüğü herhangi bir siyasi sistem bulunmamaktadır. Fakat, kurulacak bir devletin emir ve yasaklarını İslamiyet gerektiği şekilde tanzim etmiştir. Bu mekanizmaya literatürde ‘fıkıh’ ya da ‘İslam Hukuku’ denmektedir. İşte problemin temelinde yatan nazik ayrım da buradadır. Şeriat, dinin kendisi; fıkıh, İslami emir ve yasakların sistemleşmiş şeklidir. Dolayısıyla şeriatçılık, şeriatçı ya da şeriatı getirmek gibi ifadeler oldukça yanlış, kasıtlı kullanıldığında itikadi problemlere yol açabilecek kadar tehlikeli ifadelerdir. Aklı başında bir müslümanın, bu tür söylemlerden uzak durması, söylemleri benimsememesi gerekir!..(Alıntı)