Konuya cevap cer

Cevap: 3.Lem'a Dersleri_1 - "İnsan çendan fânidir; fakat bekà için halk edi



 

Cenab-ı Hak yolunda kullanmakla, O na müteveccih olmakla ..

 

onuncu sözde haşir bahsi izah edilirken, dördüncü hakikatinde deniyor ki;

 

.....

Çünkü nihayetsiz cûd ve sehâ, nihayetsiz ihsan etmek ister, nimetlendirmek ister.

.....

Daimî kemâlât ise, daimî tezahür ister. O ise, takdir ve istihsan edicilerin devam-ı vücudunu ister. Bekàsı olmayan istihsan edicinin nazarında kemâlâtın kıymeti sukut eder.

.....

Demek, hüsün ve cemâl, görmek ve görünmek ister. Görmek ve görünmek ise, müştak seyirci, mütehayyir istihsan edicilerin vücudunu ister. Hüsün ve cemâl ebedî, sermedî olduğundan, müştakların devam-ı vücutlarını ister. Çünkü daimî bir cemâl ise, zâil bir müştaka razı olamaz. 

....

 

" Çünkü Bâkîye müteveccih olan şey, bekànın cilvesine mazhar olur."


bu ibarenin de bir cihetle manasını açıklıyor bu kısım; Bâkî ye müteveccih olan şey, nasıl ve neden bekanın cilvesine mazhar olur?


bir mum ışığı bir aynada yansımaya başladığında, mum bitene kadar ışık o aynadan yansır. ayna, mum bitene kadar, kendi üzerinde ışığı yansıtır ve aynanın "yansıtma, ışıklandırma, üzerinde gösterme" ömrü mumum ömrü kadar olur.

mum olmasa, o aynada hiçbirşey görünmez, veya ayna yansıtıcı yüzünü mumdan başka bir tarafa çevirse yine birşey yansıtamaz ve karanlıkta kalır.


Cenab-ı Hakkın isimlerine ayna olan insan,

kendisini Cenab-ı Hakka çevirdiğinde,

o isimlerden gelen nuru çevresine yansıtabilir ve o isimlerin varlığı süresince de yansıtmaya devam eder. 

isim sonsuza kadar varlığına devam edeceğinden, insan da bir nevi sonsuzluk kazanmış olur.


insan ne zaman kendisini Cenab-ı Haktan başka yöne çevirir, o zaman karanlıkta kalır, küfüre düşer.


Cenab-ı Hakka müteveccih geçirilen her an, sonsuzluğa gönderilmiş olur.


insanın kuvve-i hafızasına ilişmiş herhangi bir şey, kuvve-i hafıza varlığını sürdürdüğü müddetçe, var olmaya devam ediyor.

yirmi sene önce bir bahçeden geçerken gözümüze ilişmiş bir domates, şimdi maddi vucudundan bir eser kalmamış olsa bile, görüntüsü, rengi kokusuyla hala zihnimizde varlık göstermeye devam ediyor ve zihin var olmaya devam ettikçe de o da var olmaya devam edecek.


Baki-i Hakikiye "iliştirilmiş" her bir an, Baki-i Hakiki var olmaya devam ettikçe de varlığına devam edecek

yani sonsuza kadar :)


"baki meyve" ifadesindeki "meyve" kelamı da çok ilginç. 

bir ağaç meyvesi için dikilir, ağacın bütün varlığı meyvesi içindir, ve hayatını meyve için sarf eder. kara kışa soğuğa börtü böceğe hep meyve için katlanır. 

insan da dünya zemininde, "an"lardan oluşan tarlasına, "ibadet" tohumlarını ekiyor, ihlas suyuyla sulayıp, iman nuruyla büyütüyor ve mahsulü de cennette toplayacak inşallah 

ve bu tarlada başına ne gelirse gelsin, meyveleri için gık çıkarmadan çalışmaya devam edecek ki, meyveye zarar gelmesin :)




Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Üst