Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale Analiz ve Çalışmalar
Lahika Analizi
Kelime Analizi
3. Lem'anın Kelimetolojisi
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="kenz-i mahfi" data-source="post: 346528" data-attributes="member: 1024011"><p>“Tefsir iki kısımdır. Birisi, malum tefsirlerdir ki, Kur'ân'ın ibaresini ve kelime ve cümlelerinin mânâlarını beyan ve izah ve ispat ederler. İkinci kısım tefsir ise, Kur'ân'ın imanî olan hakikatlerini kuvvetli hüccetlerle beyan ve ispat ve izah etmektir. Bu kısmın pekçok ehemmiyeti var. Zâhir malûm tefsirler, bu kısmı bazen mücmel bir tarzda derc ediyorlar. Fakat Risale-i Nur, doğrudan doğruya bu ikinci kısmı esas tutmuş, emsalsiz bir tarzda muannid filozofları susturan bir mânevî tefsirdir.” Bu ikinci kısım tefsirler içinde en son ve en harikası olan Risale-i Nur’un Lem’alar kitabının 3. Lem’asının kelimelerini Kur’an-ı Kerim’de zikredilen kelimeler yönüyle tahlilimizde bulabildiğimiz kelimeler şunlardır: (mizan ve firak kelimelerinden bir önceki mesajda bahsetmiştik)</p><p></p><p>3. “ayet = delil, nişan, bürhan” manalarına geldiği gibi Kur’an-ı Kerim’in her bir cümlesine de “ayet” denilmiştir. Kur’an’da 6666 adet ayet vardır. Çoğulu “âyât” kelimesidir. İki kelime hem Kur’an’da hem de Risale-i Nur’da zikredilmiştir. “Ayet” kelimesinin karşılığı olan “delil, alamet, bürhan, işaret vs.” gibi kelimeler de külliyatta çokça zikredilerek mananın daha iyi anlaşılması sağlanmıştır. </p><p></p><p>4. “akıl = İnsanın hayrı ve şerri ve ilimleri anlayan, sebeplerden neticeleri çıkaran ve eserden eser sahibine intikal eden hassası, düşünme ve anlama hassası” manasında olan bu kelimeyi günlük hayatta kullandığımız için biliyoruz. Kur’an-ı Mu’ciz-ül Beyan’da “efelâ te’kilûn, leallekum te’kilûn” gibi muhtelif şekillerde zikredilmiştir. </p><p></p><p>5. “derece = basamak, kademe, mertebe” manasındadır. Çoğulu “derecât” kelimesidir. Kur’an’da zikredilen kelimelerdendir ve külliyatta da epey kullanılmıştır. Günlük hayatta kullandığımızdan manasını az çok biliyoruz. </p><p></p><p>6. “fikir = akıl, düşünce” manasındadır. Kur’an’da “yetefekkerun, tetefekkerun” v.s. zikredilmiştir. Fikir kelimesinin tam kelime karşılığı olan “düşünce” ve “akıl” kelimesi de külliyatta çokça kullanılarak mana zenginleştirilmiştir. </p><p></p><p>7. “hiss = duymak, farkına varmak” kelimesi de külliyatta çok kullanıldığı gibi Kur’an’da “ehasse” olarak geçmektedir. </p><p></p><p>8. “zevk = lezzet alma, hoşa gitme, tatmak” manasındadır. Bu kelime ile çoğulu olan “ezvak” kelimesi külliyatta çok kullanılmıştır. Kur’an’da “zûkû, fezûkû, ve tezûkû” gibi kullanılmıştır. </p><p></p><p>9. “azim = büyük, yüce, çok ileri” kelimesi Allah (CC)’ın isimlerinden olup, külliyatta çok kullanılmıştır. Ayrıca Kur’an okunduktan sonra bitireceğimiz zaman ve namazda rükuda Allah (CC)’ın “Azim” ismini zikrediyoruz. “Azim” kelimesi yerine başka bir kelime kullanılsaydı bu şekilde bir irtibat acaba sağlanabilir miydi? </p><p></p><p>10. “beyan = izah, açıklama, anlatma” manasındadır. Çoğulu “beyanat” kelimesidir. Kur’anî bir kelime olduğundan Külliyatta çok kullanılmaktadır ve “Kur’an-ı Mu’ciz-ül Beyan” şeklinde yüce kitabımız vasıflandırılmaktadır. “beyan” kelimesinin yerine “izah” veya “açıklama” gibi bir kelime konulsaydı acaba Kur’an ile irtibat sağlanabilir miydi? </p><p></p><p>11. “hüküm = karar, emir, kuvvet, hakimlik, amirlik, irade, kumanda” gibi manalara gelen bu kelime de Kur’anî bir kelimedir. “Hüküm” kelimesine yabancı sayılmayız. Kur’an-ı Kerim’de 54 defa zikredilmiştir. </p><p></p><p>12. “insan = Cenab-ı Hakk’ın en mükerrem yarattığı mahluk” manasında ve kullandığımız bir kelimedir. Kur’an’da pek çok zikredildiği 76. surenin ismi de “İnsan Suresi”dir. “beşer = insan” kelimesi de yine hakeza zikredilmiştir. Kur’an-ı Kerim’de 65 defa zikredilmiştir. </p><p></p><p>13. “kalb = vücudun kan dolaşım merkezi, gönül, yürek” manasında olan bu kelimeyi de sık sık kullanıyoruz. Kur’anî olan bu kelime külliyatta çok zikredilmiştir. Kalb vücuda merkez olduğu gibi, insan da kainata merkezdir. </p><p>“Kalbden maksat, sanevberi (çam kozalağı) gibi bir et parçası değildir. Ancak, bir latife-i Rabbaniyedir ki, mazhar-ı hissiyatı vicdan, makes-i efkarı dimağdır. Binaenaleyh, o latife-i Rabbaniyeyi tazammun eden o et parçasına kalb tabirinden şöyle bir letafet çıkıyor ki, o latife-i Rabbaniyenin insanın maneviyatına yaptığı hizmet, cism-i sanevberinin cesede yaptığı hizmet gibidir.” (İşarat-ül İ’caz)</p><p></p><p>14. “azab = dünyada işlenen suç ve kabahate mukabil ahrette çekilecek ceza, eziyet, büyük sıkıntı, şiddetli elem” manasına gelen bu kelimeye aşinayız. Kur’an-ı Mu’ciz-ül Beyan’da mükerreren zikredilen bu kelimeye yabancı değiliz ve aynı zamanda Risalelerde pek çok tekraren kullanılmıştır. </p><p></p><p>15. “cennet = Allah'a (C.C.) inanan ve O'na ibadet ve itaat edenlerin, iman ve İslâmiyyet'e ihlâs ve sadâkatle hizmet edenlerin, Kur'ana bir hizb-ül Kur'ân olarak mücâhidâne bir sûrette hizmetkâr olan mücâhidlerin, cihâd-ı diniyye erlerinin âhirette fazl-i İlâhi ile gidip ebediyyen içinde kalacakları mekân ve mesken” manasındaki bu kelimeyi zikretmeden geçmeyelim. Çoğulu “cennât” kelimesidir. </p><p></p><p>16. “dünya = en yakın, en aşağı, şimdiki alemimiz” manasındaki bu kelime de günlük hayatta en çok kullandığımız kelimelerden birisidir. Zaten insan dünyaya mübteladır. Kur’an’da 111 defa zikredilmiştir. Risalelerde ise “dünya” kelimesiyle beraber “küre-i arz, küre-i zemin, yeryüzü” gibi değişik kelimeler ile kelime hazinesi zenginleştirilerek mana genişletilmiştir. </p><p></p><p>17. “cemal = Yüz güzelliği, fertteki güzellik” manasındaki bu kelime Kur’an’da geçmektedir. “El-Cemil” Cenab-ı Hakk’ın isimlerindendir. “cemal” kelimesinin Külliyatta manası verilmiştir. Buna misal:” gayet güzel bir cemal, kendini görecek ve gösterecek bir ayna iktiza eder.” Bizi Kur’an ile rabteden Risalelerde bu kelime pek çok zikredilmekle beraber Cenab-ı Hakk’ı “Baki-i Zülcemal, Sani-i Zülcemal, Rahim-i Zülcemal” gibi terkiplerle “cemal” kelimesi kullanılarak tavsif etmiştir. </p><p></p><p>18. “malik = sahib, malı elinde bulunduran, her şeyin sahibi olan Allah” manasında olan bu kelime Allah (CC)’ın isimlerindendir. Fatiha Suresi’nde geçen bu kelimeye yabancı sayılmayız. 3. Lem’ada 1 yerde geçmektedir. </p><p></p><p>19. “terk = bırakmak, salıvermek, vazgeçmek” manasında olan bu kelime Kur’anî’dir. Kur’an’da “terake” olarak geçmektedir. Acaiptendir ki bu kelimeyi çok kullandığımız halde acaba Kur’an’da geçtiğini hiç düşündük mü? Risalelerde kullanılması bizce bu noktada kastidir. Tam kelime manası külliyatta verilmiştir. Buna misal: ” bütün mahbubat, benim vefatımla bana arkalarını çevirip beni terk ettiler, yalnız bıraktılar”</p><p></p><p>20. “ömür = yaşama, hayat, yaşayış” manasındaki bu kelime Kur’anî’dir. Bu Lem’ada 10 defa zikredilen “ömür” kelimesinin yerine daha çok “hayat” kelimesini kullanıyoruz. </p><p></p><p>21. “bedel = karşılık, bir şeyin yerine verilen ve yerini tutan şey, ivaz” manasındaki bu kelime hakeza Kur’an’da geçmektedir. Manasına yabancı olduğumuz bir kelime değildir. Genellikle bu kelimenin yerine “karşılık” kelimesini daha çok istimal ediyoruz. Kur’an-ı Kerim’de 36 defa zikredilmiştir. </p><p></p><p>22. “hüsün = güzellik, iyilik, eksiksizlik” manasındaki bu kelime yine Kur’anî’dir. Risalelerde pek çok şekilde zikredilmiştir. Külliyatta “hüsn-ü niyet, hüsn-ü zan, hüsn-ü haslet, hüsn-ü hizmet, hüsn-ü mahfi, hüsn-ü sanat, hüsn-ü münezzeh, hüsn-ü edep” gibi pek çok terkiplerde kullanılmıştır. Bu kelimenin bu kadar kullanılması manasındaki güzellik ve Kur’anî bir kelime olmasından dolayı olsa gerektir. </p><p></p><p>23. “ihsan = iyilik, lütuf, bağışlamak, Allah’ı görür gibi ibadet etmek” manasındaki bu kelime aynen hüsün kelimesi gibi Kur’anî’dir ve külliyatta en çok zikredilen kelimeler arasındadır. </p><p></p><p>24. “sebeb = vasıta, alet” manasındaki bu kelime Kur’an’da zikredilmiştir. Bu kelimeyi günlük hayatta aynen olduğu gibi kullanıyoruz. </p><p></p><p>25. “esma = adlar, namlar, isimler” manasında Kur’an’da geçen bir kelimedir. Cenab-ı Hakk’ın isimleri “Esma-ül Hüsna” diye adlandırılır. Külliyatta manası verilmiştir. Buna misal: ”o mukaddes cemalin cilvesinden, esmalarda, belki her isimde çok gizli defineler bulunduğunu…” Risalelerde “esma-i kudsiye, esma-i ilahiye, esma-i Hüsna, hakaik-ı esma, cilve-i esma” gibi terkiplerde istimal edilmiştir. Yine en çok geçen kelimeler arasındadır. Bu kelimenin tekili olan “isim” kelimesi Kur’an’da geçmekle beraber günlük hayatta kullandığımız kelimeler arasındadır. </p><p></p><p>26. “hatta = harf-i atıftır (bağlaç), gaye bildirir, bundan başka, (fazla olarak, kadar, bile, dahi, hem de…) manalarına gelir” Arapçada kullanılan 10 bağlaçtan birisidir. Kur’an’da 138 defa zikredilmiştir. Külliyatta en çok kullanılan bağlaçlardan birisidir. </p><p></p><p>27. “şedid = sert, sıkı, şiddetli” manasına gelen ve bize biraz yabancı olan kelime Kur’an’da 52 defa zikredilmiştir. Çok fazla olmamakla beraber “şedit” veya “şedid” olarak külliyatta geçmektedir. </p><p></p><p>28. “şey’ = nesne, şey” manasındaki bu kelime günlük hayatta en çok kullandığımız ve “eşya” yerine kullandığımız bir kelime olup Kur’an’da en çok zikredilen kelimeler arasındadır. </p><p></p><p>29. “vakit = zaman, saat” manasında günlük hayatta kullandığımız bir kelimedir. Kur’an’da 2 yerde geçmektedir. </p><p></p><p>30. “zaif = güçsüz, iktidarsız, kuvveti az, kuvvetsiz” manasına gelen bu kelime Kur’an’da 4 yerde geçmektedir. </p><p></p><p>31. “alem = bütün cihan, kainat, dünya” manasındaki kelime Kur’anî’dir. Kur’an’da çok zikredilen bir kelimedir ve hakeza risalelerde “alem-i dünya, alem-i berzah, alem-i ahiret, intizam-ı alem, çarşı-yı alem, alem-i beka, alem-i ervah, hilkat-i alem” gibi pek çok terkiplerde kullanılmıştır. Fatiha Suresi’nde “Rabbil âlemîn” olarak geçmektedir. </p><p></p><p>32. “dua = Allah (CC)’a karşı rağbet, niyaz, yalvarış” manasındaki bu kelime yaratılışın gayesi olduğu gibi Kur’an’ın yedide biri duadır. Dua bahsi, risalelerde pek çok yerde ve şekilde anlatılmaktadır. Cennetin ve ebedi alemin yaratılmasına sebep duadır. </p><p></p><p>33. “halk = yaratmak, icat, örneği ve benzeri olmayan bir şeyi yaratmak” manasındaki bu kelime Kur’an’da pek çok yerde zikredilmiştir. </p><p></p><p>34. “kabul = Ist.bir malı satın almak için kabul ettiğini bildiren söz, icap” kelimesi Kur’an’da 1 yerde geçmektedir. Günlük hayatta kullandığımız bir kelimedir. </p><p></p><p>35. “kuvvet = sükunette bulunan cisimleri harekete, harekettekileri sükunete getirmeye muktedir olan sebep” manasındaki bu kelime Kur’an’da 28 defa zikredilmiştir. </p><p></p><p>36. “beşer = insan, âdem” manasındaki kelime Kur’anîdr. “insan” kelimesini işlediğimiz yerde bahsedilmiştir. Külliyatta hem insan, hem beşer, hem de âdem kelimeleri çokça kullanılmıştır. Bu üç kelime Kur’an’da geçmektedir. </p><p></p><p>37. “fatır = benzersiz ve harika şeyleri yaratan Allah, yaratmak” kelimesi Kur’an’da “fetara” olarak geçmektedir. Esma-ül Hüsna’dandır. </p><p></p><p>38. “hâlık = yoktan yaratan Allah” manasında Esma-ül Hüsna’dandır. Kur’an’da 12 defa zikredilmiştir. Allah’ın güzel isimlerinden olan bu kelime külliyatta pek çok istimal edilmiştir. İsm-i Azam’ın mazharı olan risalelerde Allah (CC)’ın en güzel isimlerinin azami tecellilerinin anlaşılması içindir. Bu kelime yerine “yaratıcı” kelimesini kullanılmış olsaydı Cenab-ı Hakk’ın “Hâlık” ismini nasıl hatırlayabilirdik. </p><p></p><p>39. “kâl = söz” manasındaki bu kelime Kur’an’da “kâle” veya “kâlû” olarak çokça kullanılmıştır. Külliyatta ise “lisan-ı kal” veya “kalli” olarak geçmektedir. </p><p></p><p>40. “kerim = Her şeyin en iyisi, faydalısı, kerem ile muttasıf olan, ihsan ve inayet sahibi” manasında Esma-ül Hüsna’dandır. Kur’an-ı Kerim’de 27 defa zikredilen bu kelime 2 yerde Cenab-ı Hakk hakkında kullanılmıştır. Külliyatta “Rezzak-ı Kerim, Cevad-ı Kerim, Cenab-ı Kerim-i Mutlak, Rabb-i Kerim, Malik-i Kerim, Sani-i Kerim” gibi terkiplerde ziyade istimal edilmiştir. Risalelerde kullanılmasıyla bu isimlerin bizim için ne kadar önem arz ettiğini idrak etmiş oluyoruz.</p><p></p><p>41. “lisan = dil, konuşma dili, lehçe” manasındaki bu kelime Kur’an’da 15 defa zikredilmiştir. Külliyatta en çok kullanılan kelimeler arasındadır. Günlük hayatta “dil” kelimesi kullanılsa da unutulmaya yüz tutan bu kelimenin istimaliyle Kur’an ile irtibat sağlanmıştır. Bizce bu kadar çok kullanılması kastidir. </p><p></p><p>42. “Rahim = rahmet edici, merhamet eyleyen” manasında Esma-ül Hüsna’dandır. Kur’an’da 227 defa zikredilmiştir. Külliyatta en ç ok zikredilen isimler arasındadır. </p><p></p><p>43. “hikmet = insanın mevcudatın hakikatlerini bilip hayırlı işleri yapmak sıfatı” olan bu kelime Kur’an’da 21 defa zikredilmiştir. </p><p></p><p>44. “iş = yaşayış, yaşamak, zevk ve safa sürmek, hayata medar olan ve geçinilen şeyler” manasındaki bu kelime Kur’an’da 2 defa zikredilmiştir. </p><p></p><p>45. “tabi = birinin arkası sıra giden, ona uyan” manasındadır. Kur’an’da 5 defa zikredilmiştir. </p><p></p><p>46. “saat = bir günün yirmidörtte biri, zaman, vakit, kıyamet” manasındaki bu kelime Kur’an’da 48 defa zikredilmiştir. Kur’an’da bazı yerde “kıyamet vakti” olarak zikredilmiştir. Külliyatta 24 saat misali meşhurdur. </p><p></p><p>47. “cisim = varlığı bilinen, hayyiz olan, mekanı, ciheti, tûlû, genişliği ve derinliği olan şey” manasındaki bu kelime Kur’an-ı Kerim’de 1 yerde geçmektedir. </p><p></p><p>48. “dahil = girmek, karışmak, dokunmak, taarruz etmek, müdahale etmek” manasındaki bu kelime Kur’an’da 125 defa zikredilmiştir. Günlük hayatta kullandığımız bir kelimedir. </p><p></p><p>49. “hayat = dirilik, canlılık, yaşama” manasındaki bu kelime yine günlük hayatta kullandığımız kelimeler arasındadır. Kur’an-ı Kerim’de 71 defa zikredilmiştir. Genellikle “hayat-üd dünya” şeklinde zikredilmiştir. </p><p></p><p>50. “hâzır = huzurda olan, göz önünde olan” manasındaki bu kelime Kur’an’da 4 yerde geçmektedir. </p><p></p><p>51. “meyyit = ölü, cansız, ölmüş” manasında “mevt = ölüm” kelimesinden türetilmiştir. </p><p></p><p>52. “nefs = can, kişi, kendi, öz, varlık” manasındaki bu kelime Kur’an-ı Kerim’de en çok zikredilen kelimeler arasındadır. (nefsini beğenen ve nefsine itimat eden bedbahttır. Nefsinin ayıbını gören bahtiyardır)</p><p></p><p>53. “ruh = can, nefes, canlılık, Hz. İsa (AS), Hz. Cebrail (AS)” manasındaki bu kelime yine Kur’an-ı Kerim’de pek çok yerde zikredilmiştir. 5 yerde Hazret-i Cebrail (AS) yerinde kullanılmıştır. Bildiğimiz bir kelimedir. </p><p></p><p>54. “dalalet = iman ve islamiyetten ayrılmak Allah’a isyankar olmak” manasındaki bukelime Kur’an-ı Kerim’de “dâllîn” veya “dâllûn” olarak geçmektedir. Risalelerde ehl-i dalalet terkibi şeklinde çokça istimal edilmiştir.</p><p></p><p>55. “gaflet = dikkatsizlik, endişesizlik, vurdumduymazlık, en mühim vazifeyi düşünmeyip, Cenab-ı Hakk’a itaat gibi işleri bilmeyip, başka kıymetsiz şeylerle uğraşmak” manasındadır. Kur’an-ı Kerim’de 5 defa zikredilmiştir. </p><p></p><p>56. “rıza = memnunluk, hoşluk, razı olmak” manasındadır. Kur’an-ı Kerim’de 9 yerde geçmektedir. </p><p></p><p>57. “esef = hüzün, gam, pişmanlık” manasındadır. Kur’anî bir kelimedir.</p><p></p><p>58. “rüya = uykuda görülen misali alem, düş” manasındadır. Kur’an-ı Kerim’de 7 defa zikredilmiştir. Yusuf Suresi’nde 3 defa zikredilmiştir. </p><p></p><p>59. “zerre = pek ufak parça, atom” manasındadır. Çoğulu “zerrat” kelimesidir. Zilzal Suresi’nde geçmektedir. Risalelerde pek çok defa istimal edilmiştir.</p><p></p><p>60. “Allah = İnsanı, dünyayı, kâinatı, görülen veya görülemiyen bütün varlıkların yaratıcısı. (Bütün Esmâ-i Hüsna'nın ifâde ettiği mânalar ile bütün sıfât-ı kemâliyeye Lâfza-i Celâl olan "Allah", bil'iltizam delâlet eder. Sair ism-i haslar yalnız müsemmalarına delâlet eder. Sıfatlara delâletleri yoktur. Çünki: Sıfatlar, müsemmalarına cüz olmadığı gibi aralarında lüzum-u beyyin de yoktur. Bu itibarla ne tazammunen ve ne iltizâmen sıfatlara delâletleri yoktur. Amma Lâfza-i Celâl bil-mutâbakat Zât-ı Akdese delâlet eder. Zât-ı Akdes ile sıfât-ı kemaliyye arasında lüzum-u beyyin olduğundan, sıfatlara da bil-iltizam delâlet der. Ve kezâ Uluhiyet ünvanı Sıfât-ı kemâliyyeyi istilzam etmesi ism-i has olan "Allah"ın da o sıfâtı istilzam ettiğini istilzam ediyor. Ve kezâ, "Allah" kelimesi de, nefiyden sonra sıfatlar ile beraber düşünülür. Binâenaleyh, "Lâ İlâhe İllallah" kelâmı, Esmâ-i Hüsnânın adedince kelâmları tazammun ediyor. Bu itibarla, şu Kelime-i Tevhid kelâmı delâlet ettiği sıfatlar itibariyle bir kelâm iken bin kelâm oluyor. M.N.) Kuran-ı Kerim’de 2806 defa zikredilmiştir. </p><p></p><p>61. “Kadir = kudreti mutlak olan ve her hususa muktedir olan, nihayetsiz kudret sahibi Allah” manasındadır. Esma-ül Hüsna’dandır. Kur’an-ı Kerim’in 97.suresidir. 3. Lem’ada 1 defa zikredilmiştir. Bu lem’a’da “Kadir Gecesi” manasında kullanılmıştır.</p><p></p><p>62. “leyl = gece” manasındadır. Çoğulu “leyâl” kelimesidir. İkisi de Kur’an-ı Kerim’de zikredilmektedir. Leyl Suresi Kur’an-ı Kerim’in 92.suresidir. Külliyatta manası verilmiştir. Buna misal: “…onlardan bir kısmı leylidir; gecede sükuta dalan…”, “bu hakikate işareten, leyle-i kadir gibi birtek gece, seksen küsur seneden ibaret olan bin ay hükmünde olduğunu…” Risalelerde “Leyle-i Kadir, Leyle-i Miraç, Leyle-i Berat, Leyle-i îd, leyle-i aşere, leyle-i süveyda, leyl-i münevver” gibi terkiplerde ve çoğul haliyle “leyali-i meşhure, leyali-i mübareke, leyali-i aşir” gibi terkiplerde sık sık kullanılmıştır. Unutulmaya yüz tutan bu kelime kullanılmasıyla Kur’an ile irtibat sağlanmıştır. </p><p></p><p>63. “tebdil = değiştirmek, tağyir etmek, bir şeyi başka bir hale veya şeye değiştirmek” manasındadır. Kur’an-ı Kerim’de 7 defa zikredilmiştir. Risalelerde kelime manası tam olarak verilmiştir. Buna misal: “sonra daimi saraylara tebdil edilecek; bu yerler değişecekler…” Risalelerde “tebdil-i mekan, tebdil-i hayat, tebdil-i beden, tebdil-i hava, tebdil-i came” gibi terkiplerde kullanılmıştır. Ayrıca “tebeddül”, “mütebeddil” gibi kelimeler şeklinde de kullanılmıştır.</p><p></p><p>64. “tevfik = uygun düşürme, uydurma, muvafık kılma, Cenab-ı Hakk’ın kuluna yardım etmesi” manasındadır. Kur’an-ı Kerim’de 2 yerde geçmektedir. Risalelerde çok kullanılan bir kelimedir. Unutulmaya yüz tutan bu kelime kullanılmasıyla Kur’an ile irtibat sağlanmıştır. </p><p></p><p>65. “bast = açma, yayma, genişleme, serme, döşeme” manasındadır. Kur’an-ı Kerim’de muhtelif şekillerde 18 defa zikredilmiştir. Külliyatta çok kullanılan bir kelime olmamakla beraber “bast-ı zaman, kabz-ı bast, bast-ı özür” terkipleri şeklinde bilhassa “bast-ı zaman” terkibi en fazla kullanılanıdır. Unutulmaya yüz tutan bir kelimedir. </p><p></p><p>66. “beyn = arası, arasında, aralık, iki şeyin arası, ikisinin ortası, meyan, firkat” manasındadır. Kur’an-ı Kerim’de çok zikredilen kelimeler arasındadır. Risalelerde çok kullanılan kelimelerdendir. Bazen aynı manaya gelen “mabeyn” kelimesi kullanılmıştır. </p><p></p><p>67. “Kur’an = Allah (CC) tarafından Hz.Muhammed Aleyhissalatü Vesselam’a Cebrail Aleyhisselamvasıtası ile (yani vahiyle) gönderilen ve beşeriyetin bütün saadet düsturlarını havi en mukaddes ve en son kitab-ı semavidir” Kur’an-ı Kerim’de 70 defa zikredilmiştir. </p><p></p><p>68. “müddet = belli ve muayyen vakit” manasındadır. Kur’an-ı Kerim’de 2 defa zikredilmiştir. </p><p></p><p>69. “bazı = bir şeyin bir kısmı, bir parçası” manasındadır. Kur’an-ı Kerim’de çok defa zikredilmiştir. </p><p></p><p>70. “evliya = Çok ibâdet ederek ve günahlardan kaçarak mânen Allah`a yakın olan kimse; Allah dostu” manasındadır. Kur’an-ı Kerim’de 43 defa zikredilmiştir. </p><p></p><p>71. “hak = doğru, gerçek, vacip ve lazım olan” manasındadır. Kur’an-ı Kerim’de çok zikredilen kelimeler arasındadır. “El-Hakk” Esma-ül Hüsna’dandır. </p><p></p><p>72. “kesret = çokluk, sıklık, bir şeyin ekserisi ve muazzamı, bolluk” manasındadır. Maide Suresi 100.ayette 1 defa zikredilmiştir. Bu eserde de 2 defa kullanılmıştır. Külliyatta 500’den fazla kullanılmıştır. Manası gibi çok kullanılan bir kelimedir. </p><p></p><p>73. “kizb = yalan, yalan söylemek” manasındadır. Kur’an-ı Kerim’de 241 defa zikredilmiştir. Rahman Suresi’nde 32 defa zikredilmiştir. Lem’alar kitabında sadece 3. Lem’ada ve 1 defa olmak üzere külliyatta toplam 65 defa zikredilmiştir. Daha çok İşarat-ül İ’caz eserinde “Münafıklar” bahsinde “kizb” kelimesi işlenmiştir. Münafıklar bahsindeki “kizb” ile alakalı parçayı böyle bahsedilmiştir: “Münafıkların azaplarının, mezkur cinayetleri arasında yalnız kizb ile vasıflandırılması, kizbin şiddet-i kubh ve çirkinliğine işarettir. Bu işaret dahi, kizbin ne kadar tesirli bir zehir olduğuna bir şahid-i sadıktır. Zira kizb, küfrün esasıdır. Kizb, nifakın birinci alametidir. Kizb, kudret-i İlahiyeye bir iftiradır. Kizb, hikmet-i Rabbaniyeye zıttır. Ahlak-ı aliyeyi tahrip eden, kizbdir. alem-i İslamı zehirlendiren, ancak kizbdir. alem-i beşerin ahvalini fesada veren, kizbdir. Nev-i beşeri kemalattan geri bırakan, kizbdir. Müseylime-i Kezzab ile emsalini alemde rezil ve rüsvay eden, kizbdir. İşte bu sebeplerden dolayıdır ki, bütün cinayetler içinde tel'ine, tehdide tahsis edilen, kizbdir. Bu ayet, insanları, bilhassa Müslümanları dikkate davet eder. “</p><p></p><p>74. “musaddak = doğruluğu tasdik edilmiş, sadakati ve doğruluğu tanınmış, isbat edilmiş olan” manasındadır. “musaddık = tasdik eden, doğruluğunu kabul eden, imzalayan” manasındaki kelime ile Arapça yazılışları aynıdır. “musaddık” kelimesi Kur’an-ı Kerim’de 21 defa zikredilmiştir. “musaddak” ve “musaddık” kelimesi külliyatta toplam 54 defa zikredilmiştir. Lem’alar kitabında 3 defa ve bu eserde ise sadece 1 defa zikredilmiştir. </p><p></p><p>75. “sıdk = doğru söz, hakikata muvafık olan” manasındadır. Kur’an-ı Kerim’de 26 defa zikredilmiştir. Bu eserde 1 defa zikredilmiştir. “sıddık” ve “sadık” kelimesiyle beraber külliyatta en fazla kullanılan kelimeler arasındadır. Yine İşarat-ül İ’caz eserinde “Münafıklar” bahsinde “sıdk” ile alakalı olarak böyle bahsedilmiştir: “Hülasa, yol ikidir: Ya sükut etmektir; çünkü söylenilen her sözün doğru olması lazımdır. Veya sıdktır; çünkü İslamiyetin esası, sıdktır. İmanın hassası, sıdktır. Bütün kemalata isal edici, sıdktır. Ahlak-ı aliyenin hayatı, sıdktır. Terakkiyatın mihveri sıdktır. alem-i İslamın nizamı, sıdktır. Nev-i beşeri kabe-i kemalata isal eden sıdktır. Ashab-ı Kiramı bütün insanlara tefevvuk ettiren, sıdktır. Muhammed-i Haşimi Aleyhissalatü Vesselamı meratib-i beşeriyenin en yükseğine çıkaran, sıdktır.”</p><p></p><p>76, “tenezzül = inmek, düşme, aşağılama, gönül alçaklığı” manasındadır. Çoğulu “tenezzülat” kelimesidir. Kur’an-ı Kerim’de “tenezzel” şeklinde 11 defa zikredilmiştir. Lem”alar kitabında 7 defa ve bu eserde 1 defa zikredilmekle beraber külliyatta 150’den fazla istimal edilmiştir.</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="kenz-i mahfi, post: 346528, member: 1024011"] “Tefsir iki kısımdır. Birisi, malum tefsirlerdir ki, Kur'ân'ın ibaresini ve kelime ve cümlelerinin mânâlarını beyan ve izah ve ispat ederler. İkinci kısım tefsir ise, Kur'ân'ın imanî olan hakikatlerini kuvvetli hüccetlerle beyan ve ispat ve izah etmektir. Bu kısmın pekçok ehemmiyeti var. Zâhir malûm tefsirler, bu kısmı bazen mücmel bir tarzda derc ediyorlar. Fakat Risale-i Nur, doğrudan doğruya bu ikinci kısmı esas tutmuş, emsalsiz bir tarzda muannid filozofları susturan bir mânevî tefsirdir.” Bu ikinci kısım tefsirler içinde en son ve en harikası olan Risale-i Nur’un Lem’alar kitabının 3. Lem’asının kelimelerini Kur’an-ı Kerim’de zikredilen kelimeler yönüyle tahlilimizde bulabildiğimiz kelimeler şunlardır: (mizan ve firak kelimelerinden bir önceki mesajda bahsetmiştik) 3. “ayet = delil, nişan, bürhan” manalarına geldiği gibi Kur’an-ı Kerim’in her bir cümlesine de “ayet” denilmiştir. Kur’an’da 6666 adet ayet vardır. Çoğulu “âyât” kelimesidir. İki kelime hem Kur’an’da hem de Risale-i Nur’da zikredilmiştir. “Ayet” kelimesinin karşılığı olan “delil, alamet, bürhan, işaret vs.” gibi kelimeler de külliyatta çokça zikredilerek mananın daha iyi anlaşılması sağlanmıştır. 4. “akıl = İnsanın hayrı ve şerri ve ilimleri anlayan, sebeplerden neticeleri çıkaran ve eserden eser sahibine intikal eden hassası, düşünme ve anlama hassası” manasında olan bu kelimeyi günlük hayatta kullandığımız için biliyoruz. Kur’an-ı Mu’ciz-ül Beyan’da “efelâ te’kilûn, leallekum te’kilûn” gibi muhtelif şekillerde zikredilmiştir. 5. “derece = basamak, kademe, mertebe” manasındadır. Çoğulu “derecât” kelimesidir. Kur’an’da zikredilen kelimelerdendir ve külliyatta da epey kullanılmıştır. Günlük hayatta kullandığımızdan manasını az çok biliyoruz. 6. “fikir = akıl, düşünce” manasındadır. Kur’an’da “yetefekkerun, tetefekkerun” v.s. zikredilmiştir. Fikir kelimesinin tam kelime karşılığı olan “düşünce” ve “akıl” kelimesi de külliyatta çokça kullanılarak mana zenginleştirilmiştir. 7. “hiss = duymak, farkına varmak” kelimesi de külliyatta çok kullanıldığı gibi Kur’an’da “ehasse” olarak geçmektedir. 8. “zevk = lezzet alma, hoşa gitme, tatmak” manasındadır. Bu kelime ile çoğulu olan “ezvak” kelimesi külliyatta çok kullanılmıştır. Kur’an’da “zûkû, fezûkû, ve tezûkû” gibi kullanılmıştır. 9. “azim = büyük, yüce, çok ileri” kelimesi Allah (CC)’ın isimlerinden olup, külliyatta çok kullanılmıştır. Ayrıca Kur’an okunduktan sonra bitireceğimiz zaman ve namazda rükuda Allah (CC)’ın “Azim” ismini zikrediyoruz. “Azim” kelimesi yerine başka bir kelime kullanılsaydı bu şekilde bir irtibat acaba sağlanabilir miydi? 10. “beyan = izah, açıklama, anlatma” manasındadır. Çoğulu “beyanat” kelimesidir. Kur’anî bir kelime olduğundan Külliyatta çok kullanılmaktadır ve “Kur’an-ı Mu’ciz-ül Beyan” şeklinde yüce kitabımız vasıflandırılmaktadır. “beyan” kelimesinin yerine “izah” veya “açıklama” gibi bir kelime konulsaydı acaba Kur’an ile irtibat sağlanabilir miydi? 11. “hüküm = karar, emir, kuvvet, hakimlik, amirlik, irade, kumanda” gibi manalara gelen bu kelime de Kur’anî bir kelimedir. “Hüküm” kelimesine yabancı sayılmayız. Kur’an-ı Kerim’de 54 defa zikredilmiştir. 12. “insan = Cenab-ı Hakk’ın en mükerrem yarattığı mahluk” manasında ve kullandığımız bir kelimedir. Kur’an’da pek çok zikredildiği 76. surenin ismi de “İnsan Suresi”dir. “beşer = insan” kelimesi de yine hakeza zikredilmiştir. Kur’an-ı Kerim’de 65 defa zikredilmiştir. 13. “kalb = vücudun kan dolaşım merkezi, gönül, yürek” manasında olan bu kelimeyi de sık sık kullanıyoruz. Kur’anî olan bu kelime külliyatta çok zikredilmiştir. Kalb vücuda merkez olduğu gibi, insan da kainata merkezdir. “Kalbden maksat, sanevberi (çam kozalağı) gibi bir et parçası değildir. Ancak, bir latife-i Rabbaniyedir ki, mazhar-ı hissiyatı vicdan, makes-i efkarı dimağdır. Binaenaleyh, o latife-i Rabbaniyeyi tazammun eden o et parçasına kalb tabirinden şöyle bir letafet çıkıyor ki, o latife-i Rabbaniyenin insanın maneviyatına yaptığı hizmet, cism-i sanevberinin cesede yaptığı hizmet gibidir.” (İşarat-ül İ’caz) 14. “azab = dünyada işlenen suç ve kabahate mukabil ahrette çekilecek ceza, eziyet, büyük sıkıntı, şiddetli elem” manasına gelen bu kelimeye aşinayız. Kur’an-ı Mu’ciz-ül Beyan’da mükerreren zikredilen bu kelimeye yabancı değiliz ve aynı zamanda Risalelerde pek çok tekraren kullanılmıştır. 15. “cennet = Allah'a (C.C.) inanan ve O'na ibadet ve itaat edenlerin, iman ve İslâmiyyet'e ihlâs ve sadâkatle hizmet edenlerin, Kur'ana bir hizb-ül Kur'ân olarak mücâhidâne bir sûrette hizmetkâr olan mücâhidlerin, cihâd-ı diniyye erlerinin âhirette fazl-i İlâhi ile gidip ebediyyen içinde kalacakları mekân ve mesken” manasındaki bu kelimeyi zikretmeden geçmeyelim. Çoğulu “cennât” kelimesidir. 16. “dünya = en yakın, en aşağı, şimdiki alemimiz” manasındaki bu kelime de günlük hayatta en çok kullandığımız kelimelerden birisidir. Zaten insan dünyaya mübteladır. Kur’an’da 111 defa zikredilmiştir. Risalelerde ise “dünya” kelimesiyle beraber “küre-i arz, küre-i zemin, yeryüzü” gibi değişik kelimeler ile kelime hazinesi zenginleştirilerek mana genişletilmiştir. 17. “cemal = Yüz güzelliği, fertteki güzellik” manasındaki bu kelime Kur’an’da geçmektedir. “El-Cemil” Cenab-ı Hakk’ın isimlerindendir. “cemal” kelimesinin Külliyatta manası verilmiştir. Buna misal:” gayet güzel bir cemal, kendini görecek ve gösterecek bir ayna iktiza eder.” Bizi Kur’an ile rabteden Risalelerde bu kelime pek çok zikredilmekle beraber Cenab-ı Hakk’ı “Baki-i Zülcemal, Sani-i Zülcemal, Rahim-i Zülcemal” gibi terkiplerle “cemal” kelimesi kullanılarak tavsif etmiştir. 18. “malik = sahib, malı elinde bulunduran, her şeyin sahibi olan Allah” manasında olan bu kelime Allah (CC)’ın isimlerindendir. Fatiha Suresi’nde geçen bu kelimeye yabancı sayılmayız. 3. Lem’ada 1 yerde geçmektedir. 19. “terk = bırakmak, salıvermek, vazgeçmek” manasında olan bu kelime Kur’anî’dir. Kur’an’da “terake” olarak geçmektedir. Acaiptendir ki bu kelimeyi çok kullandığımız halde acaba Kur’an’da geçtiğini hiç düşündük mü? Risalelerde kullanılması bizce bu noktada kastidir. Tam kelime manası külliyatta verilmiştir. Buna misal: ” bütün mahbubat, benim vefatımla bana arkalarını çevirip beni terk ettiler, yalnız bıraktılar” 20. “ömür = yaşama, hayat, yaşayış” manasındaki bu kelime Kur’anî’dir. Bu Lem’ada 10 defa zikredilen “ömür” kelimesinin yerine daha çok “hayat” kelimesini kullanıyoruz. 21. “bedel = karşılık, bir şeyin yerine verilen ve yerini tutan şey, ivaz” manasındaki bu kelime hakeza Kur’an’da geçmektedir. Manasına yabancı olduğumuz bir kelime değildir. Genellikle bu kelimenin yerine “karşılık” kelimesini daha çok istimal ediyoruz. Kur’an-ı Kerim’de 36 defa zikredilmiştir. 22. “hüsün = güzellik, iyilik, eksiksizlik” manasındaki bu kelime yine Kur’anî’dir. Risalelerde pek çok şekilde zikredilmiştir. Külliyatta “hüsn-ü niyet, hüsn-ü zan, hüsn-ü haslet, hüsn-ü hizmet, hüsn-ü mahfi, hüsn-ü sanat, hüsn-ü münezzeh, hüsn-ü edep” gibi pek çok terkiplerde kullanılmıştır. Bu kelimenin bu kadar kullanılması manasındaki güzellik ve Kur’anî bir kelime olmasından dolayı olsa gerektir. 23. “ihsan = iyilik, lütuf, bağışlamak, Allah’ı görür gibi ibadet etmek” manasındaki bu kelime aynen hüsün kelimesi gibi Kur’anî’dir ve külliyatta en çok zikredilen kelimeler arasındadır. 24. “sebeb = vasıta, alet” manasındaki bu kelime Kur’an’da zikredilmiştir. Bu kelimeyi günlük hayatta aynen olduğu gibi kullanıyoruz. 25. “esma = adlar, namlar, isimler” manasında Kur’an’da geçen bir kelimedir. Cenab-ı Hakk’ın isimleri “Esma-ül Hüsna” diye adlandırılır. Külliyatta manası verilmiştir. Buna misal: ”o mukaddes cemalin cilvesinden, esmalarda, belki her isimde çok gizli defineler bulunduğunu…” Risalelerde “esma-i kudsiye, esma-i ilahiye, esma-i Hüsna, hakaik-ı esma, cilve-i esma” gibi terkiplerde istimal edilmiştir. Yine en çok geçen kelimeler arasındadır. Bu kelimenin tekili olan “isim” kelimesi Kur’an’da geçmekle beraber günlük hayatta kullandığımız kelimeler arasındadır. 26. “hatta = harf-i atıftır (bağlaç), gaye bildirir, bundan başka, (fazla olarak, kadar, bile, dahi, hem de…) manalarına gelir” Arapçada kullanılan 10 bağlaçtan birisidir. Kur’an’da 138 defa zikredilmiştir. Külliyatta en çok kullanılan bağlaçlardan birisidir. 27. “şedid = sert, sıkı, şiddetli” manasına gelen ve bize biraz yabancı olan kelime Kur’an’da 52 defa zikredilmiştir. Çok fazla olmamakla beraber “şedit” veya “şedid” olarak külliyatta geçmektedir. 28. “şey’ = nesne, şey” manasındaki bu kelime günlük hayatta en çok kullandığımız ve “eşya” yerine kullandığımız bir kelime olup Kur’an’da en çok zikredilen kelimeler arasındadır. 29. “vakit = zaman, saat” manasında günlük hayatta kullandığımız bir kelimedir. Kur’an’da 2 yerde geçmektedir. 30. “zaif = güçsüz, iktidarsız, kuvveti az, kuvvetsiz” manasına gelen bu kelime Kur’an’da 4 yerde geçmektedir. 31. “alem = bütün cihan, kainat, dünya” manasındaki kelime Kur’anî’dir. Kur’an’da çok zikredilen bir kelimedir ve hakeza risalelerde “alem-i dünya, alem-i berzah, alem-i ahiret, intizam-ı alem, çarşı-yı alem, alem-i beka, alem-i ervah, hilkat-i alem” gibi pek çok terkiplerde kullanılmıştır. Fatiha Suresi’nde “Rabbil âlemîn” olarak geçmektedir. 32. “dua = Allah (CC)’a karşı rağbet, niyaz, yalvarış” manasındaki bu kelime yaratılışın gayesi olduğu gibi Kur’an’ın yedide biri duadır. Dua bahsi, risalelerde pek çok yerde ve şekilde anlatılmaktadır. Cennetin ve ebedi alemin yaratılmasına sebep duadır. 33. “halk = yaratmak, icat, örneği ve benzeri olmayan bir şeyi yaratmak” manasındaki bu kelime Kur’an’da pek çok yerde zikredilmiştir. 34. “kabul = Ist.bir malı satın almak için kabul ettiğini bildiren söz, icap” kelimesi Kur’an’da 1 yerde geçmektedir. Günlük hayatta kullandığımız bir kelimedir. 35. “kuvvet = sükunette bulunan cisimleri harekete, harekettekileri sükunete getirmeye muktedir olan sebep” manasındaki bu kelime Kur’an’da 28 defa zikredilmiştir. 36. “beşer = insan, âdem” manasındaki kelime Kur’anîdr. “insan” kelimesini işlediğimiz yerde bahsedilmiştir. Külliyatta hem insan, hem beşer, hem de âdem kelimeleri çokça kullanılmıştır. Bu üç kelime Kur’an’da geçmektedir. 37. “fatır = benzersiz ve harika şeyleri yaratan Allah, yaratmak” kelimesi Kur’an’da “fetara” olarak geçmektedir. Esma-ül Hüsna’dandır. 38. “hâlık = yoktan yaratan Allah” manasında Esma-ül Hüsna’dandır. Kur’an’da 12 defa zikredilmiştir. Allah’ın güzel isimlerinden olan bu kelime külliyatta pek çok istimal edilmiştir. İsm-i Azam’ın mazharı olan risalelerde Allah (CC)’ın en güzel isimlerinin azami tecellilerinin anlaşılması içindir. Bu kelime yerine “yaratıcı” kelimesini kullanılmış olsaydı Cenab-ı Hakk’ın “Hâlık” ismini nasıl hatırlayabilirdik. 39. “kâl = söz” manasındaki bu kelime Kur’an’da “kâle” veya “kâlû” olarak çokça kullanılmıştır. Külliyatta ise “lisan-ı kal” veya “kalli” olarak geçmektedir. 40. “kerim = Her şeyin en iyisi, faydalısı, kerem ile muttasıf olan, ihsan ve inayet sahibi” manasında Esma-ül Hüsna’dandır. Kur’an-ı Kerim’de 27 defa zikredilen bu kelime 2 yerde Cenab-ı Hakk hakkında kullanılmıştır. Külliyatta “Rezzak-ı Kerim, Cevad-ı Kerim, Cenab-ı Kerim-i Mutlak, Rabb-i Kerim, Malik-i Kerim, Sani-i Kerim” gibi terkiplerde ziyade istimal edilmiştir. Risalelerde kullanılmasıyla bu isimlerin bizim için ne kadar önem arz ettiğini idrak etmiş oluyoruz. 41. “lisan = dil, konuşma dili, lehçe” manasındaki bu kelime Kur’an’da 15 defa zikredilmiştir. Külliyatta en çok kullanılan kelimeler arasındadır. Günlük hayatta “dil” kelimesi kullanılsa da unutulmaya yüz tutan bu kelimenin istimaliyle Kur’an ile irtibat sağlanmıştır. Bizce bu kadar çok kullanılması kastidir. 42. “Rahim = rahmet edici, merhamet eyleyen” manasında Esma-ül Hüsna’dandır. Kur’an’da 227 defa zikredilmiştir. Külliyatta en ç ok zikredilen isimler arasındadır. 43. “hikmet = insanın mevcudatın hakikatlerini bilip hayırlı işleri yapmak sıfatı” olan bu kelime Kur’an’da 21 defa zikredilmiştir. 44. “iş = yaşayış, yaşamak, zevk ve safa sürmek, hayata medar olan ve geçinilen şeyler” manasındaki bu kelime Kur’an’da 2 defa zikredilmiştir. 45. “tabi = birinin arkası sıra giden, ona uyan” manasındadır. Kur’an’da 5 defa zikredilmiştir. 46. “saat = bir günün yirmidörtte biri, zaman, vakit, kıyamet” manasındaki bu kelime Kur’an’da 48 defa zikredilmiştir. Kur’an’da bazı yerde “kıyamet vakti” olarak zikredilmiştir. Külliyatta 24 saat misali meşhurdur. 47. “cisim = varlığı bilinen, hayyiz olan, mekanı, ciheti, tûlû, genişliği ve derinliği olan şey” manasındaki bu kelime Kur’an-ı Kerim’de 1 yerde geçmektedir. 48. “dahil = girmek, karışmak, dokunmak, taarruz etmek, müdahale etmek” manasındaki bu kelime Kur’an’da 125 defa zikredilmiştir. Günlük hayatta kullandığımız bir kelimedir. 49. “hayat = dirilik, canlılık, yaşama” manasındaki bu kelime yine günlük hayatta kullandığımız kelimeler arasındadır. Kur’an-ı Kerim’de 71 defa zikredilmiştir. Genellikle “hayat-üd dünya” şeklinde zikredilmiştir. 50. “hâzır = huzurda olan, göz önünde olan” manasındaki bu kelime Kur’an’da 4 yerde geçmektedir. 51. “meyyit = ölü, cansız, ölmüş” manasında “mevt = ölüm” kelimesinden türetilmiştir. 52. “nefs = can, kişi, kendi, öz, varlık” manasındaki bu kelime Kur’an-ı Kerim’de en çok zikredilen kelimeler arasındadır. (nefsini beğenen ve nefsine itimat eden bedbahttır. Nefsinin ayıbını gören bahtiyardır) 53. “ruh = can, nefes, canlılık, Hz. İsa (AS), Hz. Cebrail (AS)” manasındaki bu kelime yine Kur’an-ı Kerim’de pek çok yerde zikredilmiştir. 5 yerde Hazret-i Cebrail (AS) yerinde kullanılmıştır. Bildiğimiz bir kelimedir. 54. “dalalet = iman ve islamiyetten ayrılmak Allah’a isyankar olmak” manasındaki bukelime Kur’an-ı Kerim’de “dâllîn” veya “dâllûn” olarak geçmektedir. Risalelerde ehl-i dalalet terkibi şeklinde çokça istimal edilmiştir. 55. “gaflet = dikkatsizlik, endişesizlik, vurdumduymazlık, en mühim vazifeyi düşünmeyip, Cenab-ı Hakk’a itaat gibi işleri bilmeyip, başka kıymetsiz şeylerle uğraşmak” manasındadır. Kur’an-ı Kerim’de 5 defa zikredilmiştir. 56. “rıza = memnunluk, hoşluk, razı olmak” manasındadır. Kur’an-ı Kerim’de 9 yerde geçmektedir. 57. “esef = hüzün, gam, pişmanlık” manasındadır. Kur’anî bir kelimedir. 58. “rüya = uykuda görülen misali alem, düş” manasındadır. Kur’an-ı Kerim’de 7 defa zikredilmiştir. Yusuf Suresi’nde 3 defa zikredilmiştir. 59. “zerre = pek ufak parça, atom” manasındadır. Çoğulu “zerrat” kelimesidir. Zilzal Suresi’nde geçmektedir. Risalelerde pek çok defa istimal edilmiştir. 60. “Allah = İnsanı, dünyayı, kâinatı, görülen veya görülemiyen bütün varlıkların yaratıcısı. (Bütün Esmâ-i Hüsna'nın ifâde ettiği mânalar ile bütün sıfât-ı kemâliyeye Lâfza-i Celâl olan "Allah", bil'iltizam delâlet eder. Sair ism-i haslar yalnız müsemmalarına delâlet eder. Sıfatlara delâletleri yoktur. Çünki: Sıfatlar, müsemmalarına cüz olmadığı gibi aralarında lüzum-u beyyin de yoktur. Bu itibarla ne tazammunen ve ne iltizâmen sıfatlara delâletleri yoktur. Amma Lâfza-i Celâl bil-mutâbakat Zât-ı Akdese delâlet eder. Zât-ı Akdes ile sıfât-ı kemaliyye arasında lüzum-u beyyin olduğundan, sıfatlara da bil-iltizam delâlet der. Ve kezâ Uluhiyet ünvanı Sıfât-ı kemâliyyeyi istilzam etmesi ism-i has olan "Allah"ın da o sıfâtı istilzam ettiğini istilzam ediyor. Ve kezâ, "Allah" kelimesi de, nefiyden sonra sıfatlar ile beraber düşünülür. Binâenaleyh, "Lâ İlâhe İllallah" kelâmı, Esmâ-i Hüsnânın adedince kelâmları tazammun ediyor. Bu itibarla, şu Kelime-i Tevhid kelâmı delâlet ettiği sıfatlar itibariyle bir kelâm iken bin kelâm oluyor. M.N.) Kuran-ı Kerim’de 2806 defa zikredilmiştir. 61. “Kadir = kudreti mutlak olan ve her hususa muktedir olan, nihayetsiz kudret sahibi Allah” manasındadır. Esma-ül Hüsna’dandır. Kur’an-ı Kerim’in 97.suresidir. 3. Lem’ada 1 defa zikredilmiştir. Bu lem’a’da “Kadir Gecesi” manasında kullanılmıştır. 62. “leyl = gece” manasındadır. Çoğulu “leyâl” kelimesidir. İkisi de Kur’an-ı Kerim’de zikredilmektedir. Leyl Suresi Kur’an-ı Kerim’in 92.suresidir. Külliyatta manası verilmiştir. Buna misal: “…onlardan bir kısmı leylidir; gecede sükuta dalan…”, “bu hakikate işareten, leyle-i kadir gibi birtek gece, seksen küsur seneden ibaret olan bin ay hükmünde olduğunu…” Risalelerde “Leyle-i Kadir, Leyle-i Miraç, Leyle-i Berat, Leyle-i îd, leyle-i aşere, leyle-i süveyda, leyl-i münevver” gibi terkiplerde ve çoğul haliyle “leyali-i meşhure, leyali-i mübareke, leyali-i aşir” gibi terkiplerde sık sık kullanılmıştır. Unutulmaya yüz tutan bu kelime kullanılmasıyla Kur’an ile irtibat sağlanmıştır. 63. “tebdil = değiştirmek, tağyir etmek, bir şeyi başka bir hale veya şeye değiştirmek” manasındadır. Kur’an-ı Kerim’de 7 defa zikredilmiştir. Risalelerde kelime manası tam olarak verilmiştir. Buna misal: “sonra daimi saraylara tebdil edilecek; bu yerler değişecekler…” Risalelerde “tebdil-i mekan, tebdil-i hayat, tebdil-i beden, tebdil-i hava, tebdil-i came” gibi terkiplerde kullanılmıştır. Ayrıca “tebeddül”, “mütebeddil” gibi kelimeler şeklinde de kullanılmıştır. 64. “tevfik = uygun düşürme, uydurma, muvafık kılma, Cenab-ı Hakk’ın kuluna yardım etmesi” manasındadır. Kur’an-ı Kerim’de 2 yerde geçmektedir. Risalelerde çok kullanılan bir kelimedir. Unutulmaya yüz tutan bu kelime kullanılmasıyla Kur’an ile irtibat sağlanmıştır. 65. “bast = açma, yayma, genişleme, serme, döşeme” manasındadır. Kur’an-ı Kerim’de muhtelif şekillerde 18 defa zikredilmiştir. Külliyatta çok kullanılan bir kelime olmamakla beraber “bast-ı zaman, kabz-ı bast, bast-ı özür” terkipleri şeklinde bilhassa “bast-ı zaman” terkibi en fazla kullanılanıdır. Unutulmaya yüz tutan bir kelimedir. 66. “beyn = arası, arasında, aralık, iki şeyin arası, ikisinin ortası, meyan, firkat” manasındadır. Kur’an-ı Kerim’de çok zikredilen kelimeler arasındadır. Risalelerde çok kullanılan kelimelerdendir. Bazen aynı manaya gelen “mabeyn” kelimesi kullanılmıştır. 67. “Kur’an = Allah (CC) tarafından Hz.Muhammed Aleyhissalatü Vesselam’a Cebrail Aleyhisselamvasıtası ile (yani vahiyle) gönderilen ve beşeriyetin bütün saadet düsturlarını havi en mukaddes ve en son kitab-ı semavidir” Kur’an-ı Kerim’de 70 defa zikredilmiştir. 68. “müddet = belli ve muayyen vakit” manasındadır. Kur’an-ı Kerim’de 2 defa zikredilmiştir. 69. “bazı = bir şeyin bir kısmı, bir parçası” manasındadır. Kur’an-ı Kerim’de çok defa zikredilmiştir. 70. “evliya = Çok ibâdet ederek ve günahlardan kaçarak mânen Allah`a yakın olan kimse; Allah dostu” manasındadır. Kur’an-ı Kerim’de 43 defa zikredilmiştir. 71. “hak = doğru, gerçek, vacip ve lazım olan” manasındadır. Kur’an-ı Kerim’de çok zikredilen kelimeler arasındadır. “El-Hakk” Esma-ül Hüsna’dandır. 72. “kesret = çokluk, sıklık, bir şeyin ekserisi ve muazzamı, bolluk” manasındadır. Maide Suresi 100.ayette 1 defa zikredilmiştir. Bu eserde de 2 defa kullanılmıştır. Külliyatta 500’den fazla kullanılmıştır. Manası gibi çok kullanılan bir kelimedir. 73. “kizb = yalan, yalan söylemek” manasındadır. Kur’an-ı Kerim’de 241 defa zikredilmiştir. Rahman Suresi’nde 32 defa zikredilmiştir. Lem’alar kitabında sadece 3. Lem’ada ve 1 defa olmak üzere külliyatta toplam 65 defa zikredilmiştir. Daha çok İşarat-ül İ’caz eserinde “Münafıklar” bahsinde “kizb” kelimesi işlenmiştir. Münafıklar bahsindeki “kizb” ile alakalı parçayı böyle bahsedilmiştir: “Münafıkların azaplarının, mezkur cinayetleri arasında yalnız kizb ile vasıflandırılması, kizbin şiddet-i kubh ve çirkinliğine işarettir. Bu işaret dahi, kizbin ne kadar tesirli bir zehir olduğuna bir şahid-i sadıktır. Zira kizb, küfrün esasıdır. Kizb, nifakın birinci alametidir. Kizb, kudret-i İlahiyeye bir iftiradır. Kizb, hikmet-i Rabbaniyeye zıttır. Ahlak-ı aliyeyi tahrip eden, kizbdir. alem-i İslamı zehirlendiren, ancak kizbdir. alem-i beşerin ahvalini fesada veren, kizbdir. Nev-i beşeri kemalattan geri bırakan, kizbdir. Müseylime-i Kezzab ile emsalini alemde rezil ve rüsvay eden, kizbdir. İşte bu sebeplerden dolayıdır ki, bütün cinayetler içinde tel'ine, tehdide tahsis edilen, kizbdir. Bu ayet, insanları, bilhassa Müslümanları dikkate davet eder. “ 74. “musaddak = doğruluğu tasdik edilmiş, sadakati ve doğruluğu tanınmış, isbat edilmiş olan” manasındadır. “musaddık = tasdik eden, doğruluğunu kabul eden, imzalayan” manasındaki kelime ile Arapça yazılışları aynıdır. “musaddık” kelimesi Kur’an-ı Kerim’de 21 defa zikredilmiştir. “musaddak” ve “musaddık” kelimesi külliyatta toplam 54 defa zikredilmiştir. Lem’alar kitabında 3 defa ve bu eserde ise sadece 1 defa zikredilmiştir. 75. “sıdk = doğru söz, hakikata muvafık olan” manasındadır. Kur’an-ı Kerim’de 26 defa zikredilmiştir. Bu eserde 1 defa zikredilmiştir. “sıddık” ve “sadık” kelimesiyle beraber külliyatta en fazla kullanılan kelimeler arasındadır. Yine İşarat-ül İ’caz eserinde “Münafıklar” bahsinde “sıdk” ile alakalı olarak böyle bahsedilmiştir: “Hülasa, yol ikidir: Ya sükut etmektir; çünkü söylenilen her sözün doğru olması lazımdır. Veya sıdktır; çünkü İslamiyetin esası, sıdktır. İmanın hassası, sıdktır. Bütün kemalata isal edici, sıdktır. Ahlak-ı aliyenin hayatı, sıdktır. Terakkiyatın mihveri sıdktır. alem-i İslamın nizamı, sıdktır. Nev-i beşeri kabe-i kemalata isal eden sıdktır. Ashab-ı Kiramı bütün insanlara tefevvuk ettiren, sıdktır. Muhammed-i Haşimi Aleyhissalatü Vesselamı meratib-i beşeriyenin en yükseğine çıkaran, sıdktır.” 76, “tenezzül = inmek, düşme, aşağılama, gönül alçaklığı” manasındadır. Çoğulu “tenezzülat” kelimesidir. Kur’an-ı Kerim’de “tenezzel” şeklinde 11 defa zikredilmiştir. Lem”alar kitabında 7 defa ve bu eserde 1 defa zikredilmekle beraber külliyatta 150’den fazla istimal edilmiştir. [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale Analiz ve Çalışmalar
Lahika Analizi
Kelime Analizi
3. Lem'anın Kelimetolojisi
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst