Konuya cevap cer

Genç bir delikanlı senelerce yurt dışındaokuduktan sonra vatanınaateist olarak geri döner. Üç sorusuna hiçkimse cevap veremediğinden dolayı canı gayet sıkıntılıdır. Ebeveyni oğullarına yardım etmek niyetiyle büyük ilim sahibi olan köyün hocasına götürürler. Hoca ve delikanlının arasında geçen dialog şöyle devam eder.

Delikanlı: Kimsin sen? Sorularıma

cevap verebilecek misin?

Hoca: ALLAH'ın bir kuluyum ve

Onun izniyle sorularına cevap

verebileceğim.


Delikanlı: Emin misin? Proferserler

bile cevap veremedi bana.

Hoca: ALLAH'ın izniyle cevap vermeye çalışırım


Delikanlı: 3 sorum var

1. ALLAH yaşıyor mu? öyle ise,

şeklini bana göster

2. Takdir (kader) nedir?

3. Eğer şeytan ateşten yaratıldıysa

neden cehenneme yollanıyor, cehennemde

ateş dolu değil mi? Ateş ateşi nasıl

yaksın. Tanrı bunu düşünemedi mi? (haşa)



Bu arada, aniden bizim hocamız

delikanlının başı üzerinde bir saksı

kırar.


Delikanlı canı yana yana sorar; Neden

sinirlendin ki?

Hoca: Sinirlenmedim. Bu benim üç

soruna bir cevabım der.


Delikanlı: Hiç birşey anlamadım.

Hoca: Nasıl hissetin kendini saksıyı

başında kırınca


Delikanlı: Tabii ki, fena bir acı hissettim.

Hoca: Yani, acının varlığına inanıyor musun?


Delikanlı:Evet

Hoca: Bana bu acının şeklini göster ozaman!

Delikanlı: Gösteremem.


Hoca: Bu benim ilk cevabım. Herkes

ALLAH'ın varlığını hisseder ama

ALLAH'ı göremez.


Hoca: Dün gece rüyanda benim

başında saksı kırdığımı gördün mü?

Delikanlı: Hayır.


Hoca: Bugün böyle birşey ile

karşılaşacağını hiç düşündün mü?

aklından geçti mi?

Delikanlı: Hayır


Hoca: Bu işte takdir dir (kader)


Hoca: Biz neyden yaratıldık?

topraktan yaratılmış değil miyiz ?


Delikanlı: Evet böyle denir.


Hoca: E o zaman ? Saksıda topraktan

yapılmadı mı? ALLAH isterse ateşten yaratılan şeytanı ateşin içinde cezalandıramaz mı? 


Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Üst