Konuya cevap cer

Cevap: ﻟَﻪُ ﺍﻟْﺤَﻤْﺪُ




Şükreden insan nimeti bir tek Mün'imden biliyor. Teşekkürünü ona yapıyor. Diğerlerini sebep olarak görüyor, telakki ediyor.  Şükretmeyen, şükrü hatıra getirmeyen ise nimetleri sebeblere veriyor, rızkının sebebini kendi gibi insan olanlardan bilebiliyor. "Filan olmasaydı bugünlere gelemezdim, falan olmasaydı bu nimetlere kavuşamazdım" gibi çok tehlikeli sözleri işitiyoruz. Yalnız burda şöyle de bir durum var. Birisine mesela "neyin var haline şükret" dediğimizde "ya o başka Allaha şükür tabi" diyor. Ya da diliyle şükür deyip gerçek manada ise sebeplere sığınanları görüyoruz. Belki imanı da kalben sağlam ama tavırlarıyla uyuşmuyor. Bu durumda da halis bir tevhidden, safi bir imandan bahsedebilir miyiz?


Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Üst