Türk hizmet sektörünün Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde ‘vizesiz serbest dolaşımı’davasında Avrupa Adalet Divanı’nın (ADD) 19 Şubat’ta verdiği ‘iş için Avrupa’ya giden Türklerden vize istenmeyeceği’ kararını yorumlayan Akdeniz Üniversitesi öğretim üyesi ve Vizesiz Avrupa Araştırma Grubu Başkanı Prof. Dr. Harun Gümrükçü, “Zaten uygulama yanlıştı” dedi. Prof. Dr. Harun Gümrükçü, Alman Sendikalar Birliği’nin (DGB) Göçmenler Sorumlusu Hüseyin Yılmaz ile ortak basın toplantısı düzenledi. DGB binasındaki toplantıda ADD’nin yeni bir karar almadığını sadece uygulamanın hukuki olmadığına karar verdiğine dikkat çeken Prof. Dr. Gümrükçü, “Bu uygulama hukuki olmadığı gibi sadece işvereni de kapsamıyor. Bu olayı mahkemeye intikal ettirenler işçiler. Dolayısı ile vize sadece işverenler için değil, herkes için kalkmıştır’’ dedi. Türklerin daha önce elde ettiği hakların kötüleştirilemeyeceğini belirten Prof. Dr. Gümrükçü uzmanların yer alacağı bir heyet oluşturulmasını isteyerek, “1973’den günümüze kadar, Türkiye’nin AB üyesi ülkelerle yaptığı ikili ve çok taraflı uluslarası antlaşmalarını tek tek incelenmeli. Türkiye ve AB üye ülkelerindeki işverenlerimizin (ticari hayatlarının zorlaştırılması ve oturum hakları gibi), Avrupa’da yaşayan Türk vatandaşlarının konumlarının 1973 tarihine nazaran kötüye götürücü düzenlemeler içerip içermediği tespit edilmelidir’’ diye konuştu. Bu süre içinde değişen yabancılar kanunlarıyla Türk vatandaşlarının haklarının bir bir elinden alındığını ifade eden Prof. Dr. Gümrükçü, “ Türkiye’ye dönenlere bakım sigortasının ödenmemesi, Türkiye’de yaşayan çocuklar için toplam çocuk parasının verilmemesi, Türk Tarım ürünlerinden vergi alınması gibi bir çok değişiklik yapılmıştır. Bununla birlikte her gün Türkiye’de Türkler vize almak için 145 bin Euro para ödüyor. ” dedi. Prof. Dr. Gümrükçü son olarak AB ülkelerinde yaşayan Türkler için o ülkenin ulusal yabancılar yasasının kısmen uygulanabileceğini belirtti. DGB Hamburg Göçmenler sorumlusu Hüseyin Yılmaz ise olayın sadece vize meselesi olmadığını belirterek, “Eğer Almanya’da uyum isteniyorsa bunun yolu oturumdan geçer. Elinde sınırlı oturumu bulunan ve ne zaman ülkeyi terk edeceğim kuşkusu taşıyan kimselerden uyum beklenemez’’ dedi.