Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Bediüzzaman Said Nursi ve Risale-i Nur Cemaati
Risale-i Nur Talebeleri
Hüsnü Bayramoğlu
ABİLER HAKINDA NEDEN BU KARAD AZ BİLGİMİZ VAR?
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="istiðna" data-source="post: 67584" data-attributes="member: 4075"><p>1950 senesi sonbahar aylarında, 15 yaşında ortaokulu bitirmiş idim. Babam beni, "Üstadımızın yanına daimi kalmak için göndereceğini" söyleyince dünyalar bana verilmiş gibi sevindim. Emirdağı'na gittim. Zübeyr Ağabey vardı. Kabul etti beraber kaldık. Babam, Üstadıma "Beni hizmetine verdiğini, vakfettiğine dair" mektub yazdı. Üstadımızın hizmetine kuşluk vakti gidiyor, ikindiden sonra ayrılıyorduk. Evinin karşısında kaldığımız evde sabaha kadar nöbetle Üstadımızın bir işaretini beklerdik. Bir akşam ikimize de bir sıkıntı, bir yanmak düştü., sabaha kadar uyuyamadık. Âdeti hilâfına sabah namazdan sonra, sevk-i İlâhi ile yürüdük, yavaş yavaş oda kapısına geldik, içerden inilti işittik. Odaya girdik gördük ki, Müşfik Üstadımız yatıyor. "İyi ki geldiniz, beni zehirlediler. Gece kalktığımda hararetim vardı. Penceredeki destideki sudan bir iki yudum aldım ve yere yıkıldım. Desti parçalandı, gasyanla içimi boşalttım. Bu hal uzun müddet devam etti." dedi. Gereken hizmeti yapıp üzerini değiştirdik. Yeşil gasyanlı yatağı değiştirdik. Üstadımız, "Bir saat böylece kaldım. Zorla sabah namazımı eda ettim.Cenab-ı Hakk'a niyaz ettim ki, "Ya Rabbi, bu nedir?" Kalbime ihtar oldu ki," gece bekçisi kandırılarak, şiddetli zehir atılmış." diye bana bildirildi." dedi. Onbeş yirmi gün çok şiddetli ızdırab çekti, yemedi, içmedi. Yine de namazını kılıyor, âlem-i İslâmla ve hizmetle alakalanıyordu. </p><p></p><p></p><p><span style="color: #0000ff">hüsnü bayramoglu abının hatıraalarından_________________________________________________</span> </p><p></p><p></p><p>Afyon hapsinin tahliyesinden sonra, maddî imkânsızlıklarımıza rağmen Merhum Pederim (kardeşimle bana): "Sizi Üstadımızı ziyarete göndereceğim., biraz para te'min ettim." dedi. Ben 13, Kardeşim Yılmaz11 yaşında idi. Afyon'da pastacı Sabri Bey vasıtasıyla Üstadımızı ziyaret ettik. İkinci gün ayrılırken bizlere, "Risale-i Nur'larla meşguliyetin her şeyin fevkinde olduğunu, okuyup yazmanın ehemmiyetini ve talebeliğin hassası olduğunu, Risale-i Nur'un herşeyimize ve ihtiyaçlarımıza kâfi geldiğini, bizlere ruhumuza çok te'sir eden ve her an tazeliğini muhafaza eden ve düstur olan dersleri neticesinde, yine şefkati icabı, "Üzerindeki cübbenin Mevlânâ Hâlid (k.s.)'e âit olduğunu, ='nun kendisine gönderdiğini, bize giydirmek istediğini, fakat şafi mezhebine göre yere sürüldüğü zaman yıkanması gerektiğini, bizlere bizzat çıkarıp giydiremediği" söyleyip cübbesini açıp bizleri iki koltuğunun altına alıp, sarıp, "Evladlarım, şimdi siz bu cübbeyi giymiş gibi oldunuz" müjdesini verdiği zaman bizler sevincimizen çocukça teşekkürlerimizi ifade etmeye çalıştık. "Her zaman yanımda ve duamdasınız" diyerek bizi uğurladı.</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="istiðna, post: 67584, member: 4075"] 1950 senesi sonbahar aylarında, 15 yaşında ortaokulu bitirmiş idim. Babam beni, "Üstadımızın yanına daimi kalmak için göndereceğini" söyleyince dünyalar bana verilmiş gibi sevindim. Emirdağı'na gittim. Zübeyr Ağabey vardı. Kabul etti beraber kaldık. Babam, Üstadıma "Beni hizmetine verdiğini, vakfettiğine dair" mektub yazdı. Üstadımızın hizmetine kuşluk vakti gidiyor, ikindiden sonra ayrılıyorduk. Evinin karşısında kaldığımız evde sabaha kadar nöbetle Üstadımızın bir işaretini beklerdik. Bir akşam ikimize de bir sıkıntı, bir yanmak düştü., sabaha kadar uyuyamadık. Âdeti hilâfına sabah namazdan sonra, sevk-i İlâhi ile yürüdük, yavaş yavaş oda kapısına geldik, içerden inilti işittik. Odaya girdik gördük ki, Müşfik Üstadımız yatıyor. "İyi ki geldiniz, beni zehirlediler. Gece kalktığımda hararetim vardı. Penceredeki destideki sudan bir iki yudum aldım ve yere yıkıldım. Desti parçalandı, gasyanla içimi boşalttım. Bu hal uzun müddet devam etti." dedi. Gereken hizmeti yapıp üzerini değiştirdik. Yeşil gasyanlı yatağı değiştirdik. Üstadımız, "Bir saat böylece kaldım. Zorla sabah namazımı eda ettim.Cenab-ı Hakk'a niyaz ettim ki, "Ya Rabbi, bu nedir?" Kalbime ihtar oldu ki," gece bekçisi kandırılarak, şiddetli zehir atılmış." diye bana bildirildi." dedi. Onbeş yirmi gün çok şiddetli ızdırab çekti, yemedi, içmedi. Yine de namazını kılıyor, âlem-i İslâmla ve hizmetle alakalanıyordu. [color=#0000ff]hüsnü bayramoglu abının hatıraalarından_________________________________________________[/color] Afyon hapsinin tahliyesinden sonra, maddî imkânsızlıklarımıza rağmen Merhum Pederim (kardeşimle bana): "Sizi Üstadımızı ziyarete göndereceğim., biraz para te'min ettim." dedi. Ben 13, Kardeşim Yılmaz11 yaşında idi. Afyon'da pastacı Sabri Bey vasıtasıyla Üstadımızı ziyaret ettik. İkinci gün ayrılırken bizlere, "Risale-i Nur'larla meşguliyetin her şeyin fevkinde olduğunu, okuyup yazmanın ehemmiyetini ve talebeliğin hassası olduğunu, Risale-i Nur'un herşeyimize ve ihtiyaçlarımıza kâfi geldiğini, bizlere ruhumuza çok te'sir eden ve her an tazeliğini muhafaza eden ve düstur olan dersleri neticesinde, yine şefkati icabı, "Üzerindeki cübbenin Mevlânâ Hâlid (k.s.)'e âit olduğunu, ='nun kendisine gönderdiğini, bize giydirmek istediğini, fakat şafi mezhebine göre yere sürüldüğü zaman yıkanması gerektiğini, bizlere bizzat çıkarıp giydiremediği" söyleyip cübbesini açıp bizleri iki koltuğunun altına alıp, sarıp, "Evladlarım, şimdi siz bu cübbeyi giymiş gibi oldunuz" müjdesini verdiği zaman bizler sevincimizen çocukça teşekkürlerimizi ifade etmeye çalıştık. "Her zaman yanımda ve duamdasınız" diyerek bizi uğurladı. [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Bediüzzaman Said Nursi ve Risale-i Nur Cemaati
Risale-i Nur Talebeleri
Hüsnü Bayramoğlu
ABİLER HAKINDA NEDEN BU KARAD AZ BİLGİMİZ VAR?
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst