Sarf ve nahiv ilmini okuyan bir medrese talebesinin vefat edip,
kabirde Münker ve Nekir'in: "Men Rabbüke" (Senin Rabbin kimdir?) diye suallerine karşı,
kendini medresede zannedip nahiv ilmiyle cevap vererek,
"Men mübtedâdır, Rabbüke onun haberidir.
Müşkül bir meseleyi benden sorunuz, bu kolaydır" diyerek,
hem o melâikeleri, hem hazır ruhları,
hem o vâkıayı müşahede eden orada bulunan bir keşfü'l-kubur velîsini güldürdü
ve rahmet-i İlâhiyeyi tebessüme getirdi.
Azaptan kurtulduğu gibi,
Risale-i Nur'un bir şehid kahramanı olan merhum Hâfız Ali,
hapiste Meyve Risalesini kemâl-i aşkla yazarken
ve okurken vefat edip kabirde melâike-i suale mahkemedeki
gibi Meyve hakikatleriyle cevap verdiği misilli,
ben de
ve Risale-i Nur şakirtleri de,
o suallere karşı Risale-i Nur'un parlak
ve kuvvetli hüccetleriyle
istikbalde hakikaten
ve şimdi mânen cevap verip onları
tasdike
ve tahsine
ve tebrike
sevk edecekler inşaallah. şualar