Konuya cevap cer

Birinci emare: İman-ı  tahkiki

 ilmelyakinden

 hakkalyakine yakınlaştıkça

 daha selbedilmeyeceğine 

 ehl-i keşif ve tahkik hükmetmişler ve demişler ki:

 "Sekerat vaktinde  şeytan vesvesesiyle

 ancak akla şüpheler verip tereddüde düşürebilir." 

Bu  nevi iman-ı tahkiki ise yalnız akılda durmuyor.

 Belki hem kalbe,

 hem  ruha,

 hem sırra,

 hem öyle letaife sirayet ediyor,

 kökleşiyor ki,

  şeytanın eli o yerlere yetişemiyor.

 Öylelerin imanı zevalden mahfuz  kalıyor." 

Bu iman-ı tahkikinin vusulüne vesile olan bir yolu,

velayet-i kâmile ile keşif ve şuhud ile hakikate yetişmektir.

 Bu yol  ehass-ı havassa mahsustur, iman-ı şuhûdîdir. 

İkinci yol iman-ı  bilgayb cihetinde, 

sırr-ı vahyin feyziyle,

bürhanî ve Kur'ani bir tarzda  akıl ve kalbin imtizacıyla,

 hakkalyakin derecesinde bir kuvvetle  zaruret

 ve bedâhet derecesine gelen bir ilmelyakinle 

hakaik-i imaniyeyi  tasdik etmektir. kastamonu lahikası


Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Üst