Adını Siz Koyun...

teblið

Vefasýz
Allah 'ın (c.c)Selamı Üzerinize Olsun Muhterem Müslümanlar;

İçimde volkan gibi patlamaya hazır duyguların gölgesinde yazmak istedim bu satırları Ne planlı bir yazı nede şekli şemali kafamda çizdiğim bir satır yok açıkcası;

Anlatacaklarım ,belki bir istişare isteği ,belki bir sohbet ,veya ders ,veya aramızda bulunan bir müslümanın yaşadağı bir tecrübeyi duyabilme umuduyla yazıyorum bu satırları..İşte dedimya bu konunun ADINI SİZ KOYUN DİYE !!!!

Yaşadığımız asırda şöyle bir söz vardır..Aileleriyle anlaşamıyan yeni nesil gençliğin ebeveynleriyle çakıştıkları her köşe başında şöyle bir söz çıkardı ortaya;Sanki yaşanan sıkıntılara çare ve cevap mış gibi;

KUŞAK ÇATIŞMASI YAŞIYORUZ ....

Ama ben bu sözü tam tersine çeviriyorum ,aynen şöyle biz ebeveynlerimizle yaşadığımız ;

İMANI ÇATIŞMA...iNANÇ ÇATIŞMASI ..işte adı bu kardeş..ben ve bir çok imanlı gencin yaşadığı en büyük sıkıntısı bana göre bu ....

Kıldan ince Kılıçtan keskin İslam dini ;Muberra dinimizin emr-i İlahisi anne baba hakkı sıla -i Rahimin önemi ;Bir yandanda katıksız şeksiz ve şüphesiz bir teslimiyet ANDELİB-İ ZİŞAN'A VE TEBLİĞ ETTİĞİ O PAK VE TEMİZ DİNE!!!!

Yaşayan bilir bu derdi diyerek devam edelim dert hanemizdeki dertleri dökmeye;

Efendim, hayatta benim tek bir erkek kardeşim var ..yani iki kardeşiz..ben dedemin yanında büyümüşüm ,dolayısıyla dedemin dini bütün bir müslüman oluşu iman tohumları çocukluğumda serpilmişti ruh alemime elhamdulillah; hatırlıyorumda çok küççükken dedem ve sohbet arkadaşları medresede risalei nurları okurken mum ışığında ben dedim dizinde onları dinlerken uykuya dalıyordum..Kardeşim benden uzakta İstanbulda annemlerle büyümüş..Ve annemlerin islami hayatlarının maalesfki zayıf oluşu ,kardeşiminde hayatında etkili olmuştu;Yıllar boyunca kardeşimle her tatillerde karşılaştığımda Muberra dinimizin emri İlahisini ve itaat etmemiz gerektiğini anlatıp durdum;Zaman zaman tartışarak ,zaman zaman nasihatvari söylemlerle ,zaman zaman ağlayarak ,ve bazende birbiriMİzi şiddetli kırarark küslüklerimizde oldu bu serüvende.Tabii bu tartışmalarda annemin kardeşime sonuna kadar arka çıkması beni her seferinde başarısız kılıyordu..Annemin her seferinde (SUS YETER BAŞIMIZA YENİ DİN ÇIKARMA;SEN KENDİNİ KURTARDIN BİZDE SENİN ARKANDAN BAKARIZ..VAZ GEÇ BİZDEN )demesi boynumu dahada büküyor her seferinde AHHH DİNİMİN BANA EMRETTİĞİ ANA HAKKI ELİMİ DİLİMİ KİLTLİYOR..susuyorum içim kan revan haldeyken...

En çokta kanıma dokunan Namaz kılmayışı kahrediyordu beni;Bunu en çok hissetiiğim anlar ;her İstanbula gittiğimde Mutlaka Sultanahmede gider Namaz kılarım..beni götüren kardeşim caminin kapısına kadar refaket eder,Sonrasımı ben içerde namazımı eda ederken o dışarda mermer taşların üstünde oturarak beni bekler her zaman,İşte bu tablo hep beni derinden sarsmış ve o sarsıntıyla Rabb Tealaya duaya yöneltmiştir gözyşalarımla!!!!

Yarrab sen kardeşime hidayet nasip et ne olur..senin hazinen çok engin..senki kupkuru ağaçları yeşertensin ;

Her duada aklıma Uhud savaşı gelir ;Babayla oğulun ,amcayla yiğenin İmani noktada iki ayrı saffta savaşmaları;

Düşüncelere dalıyorum o an!!!!

Şayet uhudda savaşan ben ve kardeşim (Ahmed Deniz )olsaydık..kılıcımı Allah rızası için kaldırabilirmiydim kardeşime;Bu düşünce bile beni erim erim eritiyor..Bir yandan ashab kadar İmanlı olamayışıma kahroluyorum,bir yandanda kardeşimi düşman saffta görmeye dayanamıyorum;

Düşünüyorum ben gene teffekkür deryasında;Zaman zaman boğularak ,zaman zaman Rahmetin ilahi esintisiyle sahile vuruyor ruhum!!!!

Efendiler Efendisinin(sav) en büyük dostlarıda ehli beytinden çıktı ,en büyük düşmanlarıda ehl-i Beytten;;

Ebu Lehebi düşünüyorum ;Nasıl bir imansızlık nasıl bir düşmanlıktır İlahii;;

Sanki Efendimiz (sav) üzülmüyormuydu amcasının bu durumuna ;içi yanmıyormuydu ;elbetteki çok üzülmüştür iananıyorum buna;ve dualar etmiştir..Etmeseydi dua cevap gelirmiydi semalardan;

Ey Muhammed hidayet Allahın (c.c.) elindedir..senin istemenle hidayete eremezler..sen ancak tebliğ edicisin...;

Evet bu ayet her ne kadar tesseli olsada mana alemimize ama gönül yakınlarımızla her iki dünyadada aynı safta olmayı istiyor..

ŞİMDİ SİZLERE SORUYORUM;sizde varmı böylesi bir dert ;siz ailenizle böyle sorun yaşasaydınız ne yapardınız..onlara sabırlamı karşılardınız yoksa hayatınızdan çıkarırmıydınız ALLAH RIZASI İÇİN;

dedimya böylesi bir dert konun adı nıda dedimya siz koyun ;buyrun muhterem dostlar..
 

Müekked

Well-known member
ŞİMDİ SİZLERE SORUYORUM;sizde varmı böylesi bir dert ;siz ailenizle böyle sorun yaşasaydınız ne yapardınız..onlara sabırlamı karşılardınız yoksa hayatınızdan çıkarırmıydınız ALLAH RIZASI İÇİN;

dedimya böylesi bir dert konun adı nıda dedimya siz koyun ;buyrun muhterem dostlar..

Hocam dua ediniz...Kardeşiniz iman noktasında sıkıntılı olmayabilir. Tenkit etmeyiniz. Teşvik ediniz.. Her mevsimin bir çiçeği var. Siz lisan-ı hal ile hareket edin. Anne babanız için de: "Onlar benim elimden tutup şefkatle büyüttüğü gibi sende rahmetinle onları kuşat." diye dua edin.. Kardeşiniz için de dua edin.. Tazarru ve niyaz ilk bölümünde. Ya vedudu ya vedudu ya vedudu.. ya zel arşil mecidu.ya mubdiu ya muidu.. diye başlayan kısım var. onu "ente" ye kadar okuyup sonra kendi duanızı yapabilirsiniz. "ism-i azam" a yakın bir duadır...Allah hayırlara çıkarsın.
 

teblið

Vefasýz
Hocam dua ediniz...Kardeşiniz iman noktasında sıkıntılı olmayabilir. Tenkit etmeyiniz. Teşvik ediniz.. Her mevsimin bir çiçeği var. Siz lisan-ı hal ile hareket edin. Anne babanız için de: "Onlar benim elimden tutup şefkatle büyüttüğü gibi sende rahmetinle onları kuşat." diye dua edin.. Kardeşiniz için de dua edin.. Tazarru ve niyaz ilk bölümünde. Ya vedudu ya vedudu ya vedudu.. ya zel arşil mecidu.ya mubdiu ya muidu.. diye başlayan kısım var. onu "ente" ye kadar okuyup sonra kendi duanızı yapabilirsiniz. "ism-i azam" a yakın bir duadır...Allah hayırlara çıkarsın.

Allah (c.c) razı olsun ..Elh imani noktada sıkıntı yok lakin amel olmayınca tek başına iman işe yararmı onu bilemiyorum işte;sabırla dua ediyorum ..elimden başka şey gelmiyor maalesef..

Peki o anne sizi Allah (c.c.) yolunda ki hizmetten alıkoyuyorsa,ve gidersen sana hakkımı haram derse ne yapmalıyız bu noktada?
 

teblið

Vefasýz
Günümüzde imanlı gençleri engeleyyen anne babalar haklarını haram ettiklerini ve evladlarını Rabbani hizmetten koparmak için her yolu denediklerini duyuyor ve yaşıyoruz;

peki bu noktada anne baba hakkımı Allahu (c.c) Tealanın hakk ve rızasımı önemlidir? acaba..ve biz ailelerimizi kırmadan bu mücadaleden nasıl çıkabiliriz ,,yolu nedir*
 

Huseyni

Müdavim

Anne babayı kırmamak, onlara itaat etmek, hürmet göstermek, dine temas etmeyecek şekildedir. Dini yaşayışa engel teşkil eden durumlarda dinlememek fakat saygıyı da eksik etmemek gerektir. Yani kavga ederek değil mümkün mertebe kendi yolunuzza giderek buna karşılık verebilirsini.z İlk müslümanlardan birinin annesi sen dininden dönmedikçe ben tek lokma yemeyeceğim diye tehdit etmiş oğlunu. O sahabi bu durumda annesini değil, dinini tercih etmiştir. Hizmetten koparmada ise ne amaçla bunu yaptığına bakılmalı. Mesela tarikat ve cemaatler üzeirndeki yanlış zanlardan ailelerin endişeleri olabiliyor. Bu noktaların izahı onlara güven vermiyorsa ve zarar görebileceğinizi düşündüklerinden bu yola başvuruyorlarsa sabırla anlatmak ve beklemek gerekebilir. Böyle olmadığını ikna edene kadar duayla, lisan-ı hal ile o süreç atlatılabilir.

Eğer dine muhaliflik sebebiyle böyle bir haktan bahsediliyorsa Allahın hakkı üstündür. Bu noktada itaat gerekmiyor bildiğim kadarıyla. Yalnız itaat etmemek onları kırmak, onlara kötü davranmak anlamına gelmez. Müsbet davranmak ve taviz de vermemek gerekiyor. Ebu Talibin Efendimize "kavmim bana baskı yapıyor nolur bu davandan vazgeçsen" dediği zaman " bir elime ayı diğer elime güneşi verseniz ben bu davamdan vazgeçmem" diye karşılık verdiği kararlı tavrı göstermek gerekir.
 

Müekked

Well-known member
Allah (c.c) razı olsun ..Elh imani noktada sıkıntı yok lakin amel olmayınca tek başına iman işe yararmı onu bilemiyorum işte;sabırla dua ediyorum ..elimden başka şey gelmiyor maalesef..

Peki o anne sizi Allah (c.c.) yolunda ki hizmetten alıkoyuyorsa,ve gidersen sana hakkımı haram derse ne yapmalıyız bu noktada?

Hizmetinize devam edin. Bu annenize de sevap olarak dönebilir. Ayrıca annenizi babanızı mutlu edecek şeyler de yapın. bağları tamamen koparmak ve küsmek çözüm değil.. Allah sabredenlerle beraberdir.. Sabır ile iyiliği anlatıp kötülüğü sakındırmaya çalışsanız elbetti her düğüm çözülür. Anne babanızı mutlu edecek şeyleri de meşru dairede yaparsanız. Belki ısınırlar sizin Kur'an ve İman Hizmetinize...
 

teblið

Vefasýz
Hizmetinize devam edin. Bu annenize de sevap olarak dönebilir. Ayrıca annenizi babanızı mutlu edecek şeyler de yapın. bağları tamamen koparmak ve küsmek çözüm değil.. Allah sabredenlerle beraberdir.. Sabır ile iyiliği anlatıp kötülüğü sakındırmaya çalışsanız elbetti her düğüm çözülür. Anne babanızı mutlu edecek şeyleri de meşru dairede yaparsanız. Belki ısınırlar sizin Kur'an ve İman Hizmetinize...

iNŞL MUHTEREM KARDEŞİM İNŞL.

Hizmete nasibimiz dairesinde devam edeceğiz ..Hani konuyu buraya taşımamda ki gayede şundan ibarettir aslında;Derdim hayatımdan bahsetmek değil ;

Tarih tekkerürden ibaret tir..Bu nedenle İslam tarihinde buna benzer olaylar azımsanmayacak kadar çok;Allah (c.c)yolunda olan bir çok müslüman en evvel yakınlarıyla imtihan olmuşlardır..Gerek anne babaları gerek kardeşleri gerek eşleri vs..;

Örneğin Musab bin umeyri düşündüğümüz zaman ;zengin bir ailenin çocuğu ve mekke halkının döneminde en iyi şartlarda yaşayan bir genç..Ama tamamen kendini Hz pygambere adayan hatta siper eden bir asker Musab!!!

Hz ibrahime bakalım babası Azer bir put perest ;onunla pazara giden ve aklı baliğ olunca putları deviren koca bir İman abidesi hz İbrahim(as)

hz Nuh (as) oğullarıyla imtihan olur ;

Ve bu liste uzar gider..;

ve bu noktada adı İmtihan olan bu hayat serüveninde böylesi sıkıntılar yaşandığı zaman ,kainatta yanlız bizlerin tek bu derdi çekmediği ,sayısının oldukça çok olduğunu bilmemiz içinde yazdım bu satırları aslında;bir nevii umudumuzu kaybetmemiz gerektiği hususunu hatırlatmak babında

Ve dünyaya aynı pencereden bakan biz müslümanların ortak paydada nasıl hareket etmemiz gerektiği istişaresi niyetiyle yazdım;

Rabbim cümleten razı olsun ve mücadelemizde sabır en büyük azığımız olsun;

amma velakin bu mücadede başkalarının hoşuna gitmesede davamıza sadakatimiz ;

Hüseyni hocamızında bizlere hatırlattığı o güzel hadisi şerifte önümüzde ışık olsun inşl;

BİR ELİME AY BİR ELİME GÜNEŞİ VERSELER BEN BU DAVADAN VAZGEÇMEM.....

Rabbim bizleride sabit eylesin davası ve dini üzere inşl.
 

Yorgun

Well-known member
Tebliğ hocam aslında güzel bir konuya değindiniz ben kendimden örnekler verecem.

Bugün kendime bakıyorum 41 yaşında biri olarark hele ki sizleride tanıdıktan sonra kendimden utandığım dahi oldu. Ama sizler beni hayata bağladınız desem yalan değil yalnızlık o kadar zorki hele ki gurbette iseniz kiminiz kimseniz yoksa daha zor ümitsilik başlıyor. Çevrenize bakıyorsunuz kime selam verseniz çıkarı varsa selamı alıyor yoksa selam dahi vermiyor.

Yanlış arkadaşlıkların kurbanı oluyor insan farkına varmadan çünkü benim iş hayatımda bakardım bir çok arkadaşım Balkanlara , Ortadoğuya hep taklit ürün satmaktan milyon dolarlar kazandılar ben yapamadım Rabbimden korkardım nasıl hesabını veririm diye ama yapan arkadaşlarıma bakardım ve derdim Rabbim affetsin beni yaw nasıl müslümanlıktır bu bahsettiğim insanların çoğu haca gitmiş kimisi ümreye gitmiş ve beş vakit nazmaz kılarlardı. Asıl en kötüsü taklit ürün satmak değil sadece zina var , kıbrısta kumar oynamalar var.

İşte ben bunları gördükçe kaçar olmuştum, kızardım nasıl diyim soğumuştum insanlardan o kadar çok kişi tanıyorumki resmen dinimiz alet ederek para kazanan .

Hiç unutmam taksimde adam şarapçı idi resmen Rahmetli Erbakan iktidara geldi adam biranda hacı hocayım diye girdi içlerine milyarder oldu, defalarca görürdüm gizlice içki içtiğinide bunları görmek insanı ister istemez uzaklaştırıyor.

Ha bugün sorarsanız çok büyük bir hata yapmışım , onlara bakmadan ibadetimi yerime getirmem lazımmış geçte olsa farkına vardım, ama onlar gibi olmadığamada Rabbime şükrediyorum.Diyeceksiniz seni ilgilendirmez hesabı verecek olan onlar öyle değil hocam 20 yıllık arkadaşlık etmişiz vicdanım sızlardı,ister istemez zoruma giderdi haksızlıkları ve ailece görüşüyorsun arkadaş olarak uyarsanda bildiklerini okuyorlar.

Rahmetli annemi defnetmemişiz daha bakıyorum kardeşim toprağa vermeden hesap cüzdanlarını çantasına atıyor, ardından bu ev benim hakkım senin değil diyor hocam insanlar ne hale gelmiş ben şaşırıyorum doğrusu herşey paramı ya bende kardeşimi sildim evide al dedim helal etmiyorum diye o gün bugün konuşmuyoruz.

Derler ya yazsam hayatım roman olur benimde aynı herkesin bir hikayesi vardır. Ama geçte olsa asıl öğrendiğim Rabbimden gelene razı olmak ve ona sığınmak.

Mezarlığa gidiyorum hoca akşama kimseyi çağırmıyorsun ben gelecem mevlüde diye tehdit vari konuşur dedim senle sözleşmemmi var, alt siteden hoca mevlüde gelecek 150 mt yok telefon acar taksi yolla der, hoca evde Kuran-i Kerim okurken sol elde mikrofon sağ elde takır takır cep telefonunda mesajlar yazar.Bunlarında adını siz koyun :(

Rabbim sizlerden razı olsun, Allah (c.c) yolunda cümelemize nasip eylesin mücadele etmemizi

Bugün borçlarımı ödeyebilmeyi Rabbim nasip ederse bundan sonraki hayatımı Allah yoluna ve insanlığa adamışım,inşallah Rabbim bizleride vesile kılar inşallah hayırlar için yarışan kullarından olmayı

Cümlemizin evladını bağışlasın Allah'ım mesela kandil günü çocuklarımdan arayamasalarda bir mail bekledim kandilimi kutlarlarmı diye yok hocam mail dahi gelmiyor, ama para lazım olsa baba para gönderirmisin diye mail atıyorlar,Evet zor geliyor bizlere yüreğimiz yeri geliyor kan ağlıyor sende üzülme hocam Rabbim dularını kabul eyler inşallah kardeşinde benim gibi geçte olsa bir an önce ilmini öğrenmeye başlar hepimiz dua ederiz.
 

Ukbaa

Well-known member
Bizim en önemli rehberimiz olan Efendimiz'in tebliğ metoduna bakınca en başta göze çarpan lisan-ı hali değil mi? Onu yeni gören insanlar bile bu yüzde yalan olmaz demişler ve iman etmişler. Daha sonra davasına olan sadakati, sabrı, metaneti, tevekkülü göze çarpıyor. ve duası.... Mü'minin en büyük silahı olan duası... bizimde yolumuz bu şekilde olmalı.. Kalpleri eviren çeviren Allahh.. üzerimize düşeni yapacaz fakat, ötesi elimizde değil.

Rabbim kalplerimizi dinin üzerine sabit kıl..İnsanlara hidayet eyle..
 

teblið

Vefasýz
Evet konu ,konuyu açıyor;Hüseyni hocamın bahsettiği bazen yanlış tarikat ve cemaat çalışmalarının aileler üzerinde yaptığı korku ve endişe ,çocuklarını kaybetme içgüdüsüyle baskılar artıyor imanlı gençler üstünde haklı olarak!!!

Yine Yorgun kardeşimizinde temas ettiği yanlış arkadaş ve yanlış davranan hacı hocaların hal ve hareketleri İslama mal edilmesi toplumda dejenerasyonu ve korkuyu büyütmekte..Şunu hiç unutmamak gerekirki İSLAM HİÇ KİMSENİN VE HİÇ BİR MİLLETİN TEKELİNDE DEĞİLDİR ASLA!!!

İslam evrensel bir din dir;

En acı olanıda yorgun kardeşin dikkat buyurduğu Hacıı ,hocaların yanlışları ehli iman müslümanlarada mal edilip müslümanlara olan güvenlerin zedelenmesi..işte bu çok acı!!

Hacc'a gittiğim sene hiç unutmam kafile başkanımız uçakta şunu söylemişti. bizlere( ey Müslümanlar Hacc'a gitmek Haccı olmak kolaydır;Ama Haccı kalabilmek gerçekten haccı gibi yaşamak ve bu ismi layıkıyla taşımak sosyal toplumda zordur..vebali büyüktür dikkat edin ..;

İnsanlar heva ve heveslerinin kurbanı edilen islami kimlikler zedeleyenler için ne kadar büyük bir günah ..Esasen biz önce islami mücadelemizi kendi din kardeşlerimiz içinde ihlasla yürütmeliyiz..Örnek namaz kılıpta rüşvet yiyen bir müslümanı alıpta kenara ;Kardeş sen ne yapıyorsun ak ile kara yanyana olurmu hiç..Namaz bir tek bedeni hareket değil;Namaz tüm aza ve manevi ruh alemimizin SECDESİDİR..;

Yine kıymetli yorumlardada anlaşılacağı üzere kişinin ihlas üzere hal ve davranışaları dahi bir cihad bir kimlik mücadelesinin özetidir;

Vel hasıla ahir zamanda yaşıyoruz ,her hareketimize her halimize çok çok dikkat etmeliyiz..
 

Yorgun

Well-known member
Bizim en önemli rehberimiz olan Efendimiz'in tebliğ metoduna bakınca en başta göze çarpan lisan-ı hali değil mi? Onu yeni gören insanlar bile bu yüzde yalan olmaz demişler ve iman etmişler. Daha sonra davasına olan sadakati, sabrı, metaneti, tevekkülü göze çarpıyor. ve duası.... Mü'minin en büyük silahı olan duası... bizimde yolumuz bu şekilde olmalı.. Kalpleri eviren çeviren Allahh.. üzerimize düşeni yapacaz fakat, ötesi elimizde değil.

Rabbim kalplerimizi dinin üzerine sabit kıl..İnsanlara hidayet eyle..

Amin ecmain inş...
 

Huseyni

Müdavim
"Halbuki, o zamandan sonra, git gide ve gele gele, sıdk ve kizb ortasındaki mesafe azala azala, omuz omuza geldi. Bir dükkânda ikisi beraber satılmaya başladığı gibi, ahlâk-ı içtimaiye bozuldu. Propaganda-i siyaset, yalana fazla revaç verdi. Yalanın müthiş çirkinliği gizlenip, doğruluğun parlak güzelliği görünmemeye başladığı zamanda, kimin haddi var ki, Sahâbenin adalet ve sıdk ve ulviyet ve hakkaniyet hususundaki kuvvetlerine, metanetlerine, takvâlarına yetişebilsin veya derecelerinden geçsin?"

Yirmi Yedinci Söz
 

teblið

Vefasýz
"Halbuki, o zamandan sonra, git gide ve gele gele, sıdk ve kizb ortasındaki mesafe azala azala, omuz omuza geldi. Bir dükkânda ikisi beraber satılmaya başladığı gibi, ahlâk-ı içtimaiye bozuldu. Propaganda-i siyaset, yalana fazla revaç verdi. Yalanın müthiş çirkinliği gizlenip, doğruluğun parlak güzelliği görünmemeye başladığı zamanda, kimin haddi var ki, Sahâbenin adalet ve sıdk ve ulviyet ve hakkaniyet hususundaki kuvvetlerine, metanetlerine, takvâlarına yetişebilsin veya derecelerinden geçsin?"

Yirmi Yedinci Söz

Allah (c.c) razı olsun hocam;

İstesekte istemezsekte kıyamete kadar yan yana yürüyeceğiz;

HAKK İLE BATIL yanyana olacak;Ama ayrılan tek bir nokta var;mahşeri kubra;

Rabbim ak olanlar saffından eylesin cümlemizi inşl..

 

Huseyni

Müdavim
Önce davranış önemli

Hasan Basri Bey: “İslâmiyet’i yaşamayan yanlış şekilde büyümüş birini düzeltmeye çalışıyorsunuz. Başarı elde edemiyorsunuz. Neden? Ki iyi bir şey yapılmaya çalışılıyor. Hidayeti sadece Allah verir, biliyorum. Ama o insanı biz düzeltemeyince çok üzüntü duyuyoruz. Kendimizi çok yıpratıyoruz. Çare nedir sizce bu konuda? Ya da ne okumalıyım cevap için. Bir de bizim bu insanı düzeltmedeki başarısızlığımız acaba bizim çok daha iyi bir insan olmadığımızdan mı? Hata bizden mi kaynaklanıyor yoksa? Öyle mi düşünmeliyiz?”

Süleyman KÖSMENE

Doğru bildiğimiz hak ve hakikatleri etrafımızdaki insanlara tanıtalım. Sabah akşam selâmlaştığımız can dostlarımızın îmânî inkişaflarına yardımcı olalım. Nitekim Kur’ân, “Sizden hayra dâvet eden, iyiliği emreden ve kötülükten nehyeden bir cemaat bulunsun. İşte kurtuluşa erenler yalnız onlardır.” 1 buyuruyor. Fakat şu hususlara dikkat edelim:

1- Tavsiye ettiğimiz hakkı ve hayrı elimizden geldiği kadar önce kendimiz yaşamalıyız. Kur’ân, “Yapmadığın şeyi niçin söylüyorsun?” 2 sorgusuyla ehl-i imanı önce yaşamaya dâvet eder. Hayrı yaşamak ve salih amel sahibi olmak bir yandan Allah’a karşı yaratılış vazifemiz iken, diğer yandan insanlara da örnek tavrımızı ve duruşumuzu teşkil eder. Bütün peygamberler “önce yaşayan” insanlardı. Hâl dili, söz dilinden daha kuvvetlidir. Yaşayan insan, ameliyle daha çok tesir sahibidir.

2- İnsanları sevmeli ve saymalıyız. Yunus Emre’nin ifadesiyle, Allah’ın kullarını “Yaradan’dan ötürü” sevmeliyiz. Bedîüzzaman Hazretlerinin ifadesiyle; rengi, ırkı, dini, dili, mesleği, meşrebi, ameli, yaşayışı ne olursa olsun, insanlara karşı tam bir “muhabbet fedaîsi” olmalıyız. 3 Unutmamalıyız ki, sevildiğini ve değer verildiğini bilen insan bizde tam bir güven hissedecek; o güven ise hak ve hayırla ilgili teklifimizi makbul saymasını kolaylaştıracaktır.

3- İnsanların kusurlarını görmemeli, insanları kınamamalı, yargılamamalı, olduğu gibi kabul etmeli ve çok sık affetmeliyiz. Afv ve müsamaha yolunu, hesap sorma ve yargılama yoluna her zaman tercih etmeliyiz. Kur’ân, “Affetsinler, geçsinler, müsamaha göstersinler. Allah’ın sizi bağışlamasından hoşlanmaz mısınız?” 4 buyurur. İnsanları affetmek ve davranışlarına müsamaha göstermek, onların kendi kendilerini sorgulamalarına, kendi kusurlarını görmelerine ve kendilerini ıslâh etmelerine zemin hazırlayacaktır.

4- İnsanların hakkı bulmalarına yardımcı olmalı, fakat hakkı zorlaştırmamalıyız. Onlara dinin ve dini yaşamanın, imanın ve imanı öğrenmenin “kolaylıktan” ibaret olduğunu 5 hissettirmeliyiz. Peygamber Efendimiz’in (asm), “Kolaylaştırınız, zorlaştırmayınız,; müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz.” 6 hadis-i şerifi hep kulaklarımızda küpe olmalı.

5- Dinde ikna vardır, icbar yoktur; teklif vardır, ısrar yoktur. Kur’ân, “Hak batıldan iyice ayrılmıştır. Dinde ikrah, icbar ve zorlama yoktur.” 7 buyurur. Bedîüzzaman Hazretleri, “Medenîlere galebe çalmak ikna iledir. Söz anlamayan vahşîler gibi icbar ile değildir.” der.8 Öyleyse iman dersleri için “teklif” olmalı; ama “ısrar” olmamalı, gelmediğinde “sû-i zan” olmamalı, “gönül koyma” olmamalıdır. Tekliften vazgeçmemeliyiz; ama muhatabımızı bıktırmaktan da kaçınmalıyız. Abdullah b. Mes’ûd (ra) anlatır: “Nebiyy-i Muhterem Efendimiz (asm) öğüt ve nasihat hususunda bize bıkkınlık gelmesin diye hâlimize bakıp ona göre gün ve saat kollardı.” 9

6- Davranışlarımızda her zaman hilm sahibi olmayı ve yumuşak huyluluğu, sert ve kırıcı olmaya; mütevazı ve alçakgönüllü olmayı, kibirli ve gururlu olmaya; merhametli olmayı ve bağışlamayı, acımasız ve suçlayıcı olmaya tercih etmeliyiz. Öfkemizi yenmeyi, yutmayı ve sineye çekmeyi muhakkak başarmalıyız.

7- Asla cimri ve eli sıkı olmamamız gerektiği gibi, müsrif ve savurgan da olmamalıyız. Dinimizin bizden istediği davranış biçimi, cömertlik ve gönül zenginliğidir. Bunu muhakkak göstermeli ve hayatımızda hâkim kılmalıyız. Peygamber Efendimiz (asm) insanların en cömerdi idi. Kendisinden bir şey istenildiğinde hiçbir zaman “Hayır!” dediği olmamıştır.

8- Teklif ve tebliğ, sözün en güzeli ile, hikmet ile, ilim ile, irfân ile, bilgi ile, şehâdet ile, şuhud ile, hakîkat ile yapılmalıdır. Kur’ân, “Rabb’inin yoluna hikmetle ve en güzel öğüt ve nasihatlerle çağır. Onlarla en güzel şekilde tartış.” 10 buyuruyor.

9- Bize düşen tebliğ görevini yaptıktan sonra tevfik ve hidayeti Allah’tan beklemeliyiz.

Dipnotlar:

1- Âl-i İmrân Sûresi, 3/104. 2- Saff Sûresi, 61/2. 3- Hutbe-i Şâmiye, s. 73. 4- Nûr Sûresi, 24/22. 5- Buhârî, Îmân, 37. 6- Buhârî, İlim, 63. 7- Bakara Sûresi, 2/256. 8- Hutbe-i Şâmiye, s. 73. 9- Buhârî, İlim, 62. 10- Nahl Sûresi: 16/125.

16.06.2011
Önce davranış önemli
 
Üst