Aglamak ... Bazende susmak ...

NİSANUR

Well-known member
Aglamak...

Bazende susmak...


Bir garip duygu esir alır ruhunu...
Bilmediğin huzunler misafir olur odana..
Git diyemezsin...
O kadar için dolmuştur ki..
Bir dost bulupta dökmezsin dertlerini...
Yalan dunyanın yalan olduğunu bile bile yaşar insan...
Ve aglamayı özler...
Kimsesiz kuytu köşelerde tek başına kalır...

Ne halinde anlayan bulunur neden hatını soran...
Yalnız kalmıştır artık...
Ellerini uzatsa soılmuş bir gül verilir eline...
Herkes guler oynar ama o aglar...

Niye aglar neden aglar kimseye söylemez...
Çünkü halını hatrını soran yoktur...
Acılar husranlar elemler kederler kuşatmış gonlunu..Yanlızlıklara dost olmuş dostane gülün figanı...

Hazan mevsimide geldi hüzünle...
Sonbaharda yaprak dökumu ile baslar yalnız uzun uzadıya yurumeler..
Birini arar yureğim..
Simasına hasret kalmış bir göz...Aglar...
Durmadan hıçkırıklara boğularak aglamak...

Sarı sarı yaprakları dökuyor gonlum..
Benimde sonbaharım geldi yalnızlıkla...
Kendimi sıkıyorum, dişlerimi sıkıyorum aglamamak için...
Gözlerim doluyor bakamıyorum sağa sola...Saklanmak gerek...
Kimse görmesin naciz göz damlalarımı...
Kaçıyorum kalabalıklardan...
Bana yapraksız kalmış agaclar yeter....

Gitmeliyim bu hanlardan...
Rahatım kalmadı bu anlardan... :
Gözlerim kurur oldu akan kanlardan...
Yolarım uzasın bende gideyim...

Ellerim titriyor devasa kaygılar sardı benliğimi...
Hani hicranım gelsene...
Elime ver bir soluk gül..
Tebessum etme...
Sende otur yanıbaşıma agla...

Bırak ellerimi tutma...
Yalnızım ben şimdi...
Boynum bukuk ellerim buruk..

Gidiyorum bakma gözlerime....
 

NİSANUR

Well-known member
Ağladım ben yazdıkça...


Ağlıyorsun. Çünkü hüzünlüsün ve güçsüzsün.
Ağlıyorsun. İşte sen busun. Kırılgansın.
İncinmişsin. İncitmişsin. Terk etmişsin. Terk edilmişsin. Varsın. Yoksun. Ayrısın. Birleşmişsin.
Gitmişsin. Gelmişsin.
Hayat ayaklarının altından kayıyor. Yalpalıyorsun. Başın dönüyor. Zemin un ufak oluyor.
Gökyüzündeki güneşe ve göğün maviliğine karşın duyguların griye dönmüş.
Kalbine bulutlar toplanıyor. Boğazın sıkışıyor. Daralıyorsun. Çatlayacak kadar sıkışıyorsun.
Boşalman gerek. Bir şekilde insanın içindeki basınç düşmeli. Dayanamıyorsun. Ağlıyorsun. Kalbindeki bulutlar gözyaşı sağıyor.

Ağlıyorsun. Ağlayabiliyorsun. Farkettin mi? Ruhundaki acılar kristalize oluyor. Gözyaşı oluyor. Hava kitlesinin soğuğa maruz kaldığında yağmura dönüşmesi gibi.
Ruhun üşüyor. Titriyorsun. Korunmasızsın. Kendini koruyamıyorsun. Ruhun yardım edemiyor sana. Kalbin yardım edemiyor sana.
Hep birlikte ağlıyorsunuz. Kalbin için de kendin için de ağlıyorsun.

Aç bir kedi görüyorsun. Aç bir çocuk dikkatini çekiyor. Yetim bir çocuk kalbine dokunuyor. Sararan yapraklar kalbini delip geçiyor.
Özlüyorsun. Buram buram özlüyorsun. Ağlıyorsun. Ağladıkça...

Kalbin delik deşik. Herşey seni yaralayabiliyor. Ne kadar naziksin. Ne kadar kırılgansın.
Çünkü insansın.
Ağlıyorsun. Yorgunsun. Yaşamaktan yorgunsun.
En çok gönül yorgunusun.. Yaşadıkların kalbinin tabanına birikti. Belki çok şey yaşamadın. Ama çok ağır şeyler yaşadın. Kalbini deliyor sanki yaşadıkların.
Ağlıyorsun. Kalbini yıkıyorsun. Biraz da olsa gevşiyorsun.

Ölüm meleği şu an gelse itiraz etmeyeceksin. Dünyanın içindesin. Ama dünyadan soğumuşsun. Gitmek istiyorsun. Öteye geçmek istiyorsun. Ağlıyorsun.
Neye mi? Herşeye. Herşey üstüne üstüne geliyor sanki. Çaresizsin. Boşluktasın. Hayattasın ama hayatta olduğunu hissedemiyorsun.

Dur. Ağladığın için zayıf olduğunu mu söylüyorsun? Sakın söyleme bunu. Lütfen söyleme.
Hadi geri al sözünü. Çünkü insansın. İşte bu yüzden meleklerden üstünsün. Çünkü melekler gözyaşı dökemez.
Çünkü meleklerin kalbi delik deşik olamaz. Çünkü melekler gönül yorgunluğu nedir bilemezler.

Ağlayan insanlara üzülmüyorum biliyor musun? Ağlayan bir insan gördüğümden “neden ağlıyorsun, ağlama, güçlü olmalısın” demeyi çok uzun yıllar önce terkettim.
Ağlayan bir insan görsem gözyaşlarını silmek için bir mendil uzatmak geçer içimden.
Bu bana dünyanın en kutsal davranışlarından biri gibi gelir. Çok yıllar önce ruhumun keskin bir acıyla üşüdüğü bir anda en sevgili arkadaşımın bana sarılıp cebindeki mendili gözyaşlarımı silmek için verdiği gibi.
O mendil kağıttan değil bezden gri renkli bir mendildi. Hayatta en sevdiğim şeylerden biri nedir biliyor musun? Ağlayan bir insana mendil uzatmak.
Eğer sen ağlarken sana mendil uzatacak biri yoksa, bu sen olmalısın.

Ağlayabiliyorsun. Ne kadar güçlüsün. . .
 
Üst