Ah Minel Aşk

nurhadimi

üye Sorumlusu
Aşkın Hükümranlığı

[FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Sen kamışsın, ucunu kesmezsen küt diye kalır.
[/FONT]​
[FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Nefis yongasını da atacaksın ki o zaman;

“Ben o kudsi ruhun elindeki kamışım.İmzamı ha atmışım ha atmamışım.” NFK

Kendi nefsini sıfırlayacaksın ki; O sende ne melodiler çıkaracak, ne melodiler çıkaracak.

Allah’a bir ney olmamız lâzım. Allah’ın mânâsı bizden nasıl yansıyacak?Ama biz nefsimizi kütük gibi kendimizden yok etmediğimiz takdirde manâ çıkmıyor.

Allah da böyle diyor: Sen kendini sıfırla ki ben sana ikram edeyim.

Ama sen, "Bende var,sağol" diyorsun oldu mu?

Nasıl ikram etsin ki sana?

[/FONT][FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Kerem sahibi karşı tarafta bir fakirlik görecek ki sana ikram etsin.

Adam zaten her tarafı altınlarla kaplanmış, hiç aczini belli etmiyor.

Hiç acz ve fakrını belli etmiyor. Sen,ona ne hediye etmek isteyebilirsin ki?

Kemal Ayyıldız
[/FONT]​
[FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]
Yurekyanginlari_gulsu.JPG
[/FONT]​
[FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Hazret-i Musa aleyhisselam Tur'daki duasinda der ki :

-
[/FONT][FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Rabb'im, sen kullarindan ne zaman razi olursun bildir de, ben de kullarina bildireyim. Onlar da senin razi olacagin sekilde dusuncelerini duzeltsinler.

Soyle buyurur Rabb'imiz :

- Kullarim benden ne zaman razi olurlarsa, ben de onlardan o zaman razi olurum!..
[/FONT]

[FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]
Yurekyanginlari_gulsu.JPG
[/FONT]

[FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]
[/FONT]

[FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]DERTLİ BİRİ, ağlayıp inlemekteydi. Oradan geçmekte olan Şiblî, adamın halini görüp ağlayışının sebebini sordu. Adam dedi ki: [/FONT]​

[FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]“Şeyhim! Bir sevgilim vardı. Güzelliği canıma can katıyor, ömrümü arttırıyordu. Öldü. Ben de derdinden ölüyorum. Yasıyla gözüme âlem kara görünmede.”[/FONT]

[FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Şiblî dedi ki:[/FONT]

[FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]“Mademki gönlün bu yüzden perişan, bu yüzden kendinden geçmişsin, neden boyuna yaslanıyor, ağlayıp duruyorsun? Yeniden bir sevgili tut. Fakat bu sefer ölmeyen bir sevgiliye âşık ol da, derdiyle böyle ağlayıp inleyerek ölmeyesin!”[/FONT]
[FONT=Arial, Helvetica, sans-serif] [/FONT]
[FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]İsmail Örgen[/FONT]
[FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]
Yurekyanginlari_gulsu.JPG
[/FONT]​
[FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Yalniz Biri iste; baskalari istenmeye degmiyor.

Biri cagir; baskalari imdada gelmiyor.

Biri talep et; baskalari layik degiller.

Biri gor; baskalari her vakit gorunmuyorlar, zeval perdesinde saklaniyorlar.

Biri bil; marifetine yardim etmeyen baska bilmekler faydasizdir.

Biri soyle; Ona ait olmayan sozler malayani sayilabilir."


Ey nefsim! Kalbim gibi agla ve bagir ve de ki:

Faniyim, fani olani istemem.
Acizim, aciz olani istemem.
Ruhumu Rahmân'a teslim eyledim; gayr istemem.
İsterim, fakat bir yâr-ı bâki isterim.
Zerreyim, fakat bir şems-i sermed isterim.
Hiç ender hiçim, fakat bu mevcudatı umumen isterim....`


[/FONT]​
[FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]"Dunyanin ister bati tarafinda olsun, ister dogu tarafinda bulunsun, butun insanlar olecektir! Boylece dunyada ne seven kaliyor ne de sevilen: herkes olup gidiyor." [/FONT][FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Mesnevi

“Butun dunyada maddi asklar fanidir.
Zamani gelir ne asik kalir, ne de masuk..
Sayisiz guzellikler oldu. Meshur asklar masal oldu.
Su basip gectigimiz topraklarda ne guzeller yatmaktadir.

Seyh Sadi bir beyitinde:

“ Basip gectigin topraga yavas bas, cunku o toprakta bir cok gozler, yanaklar, kemikler vardir. Onlari incitme!” diyor.

Ince ruhlu bir sair de gelip gecici aski su siirinde ne guzel ifade etmis:

“ Bu dunyada butun cicekler soluyor. Butun kuslarin otusleri devamsizdir. Ben ebedi surecek yazlari dusunuyorum. Bu dunyada butun insanlar dostluklarinin ve asklarinin zevaline aglarlar, ben ebedi surecek sevgileri dusunuyorum”

iste sairin ebedi olarak surmesini hayal ettigi sevgi “ilahi sevgidir” Mevlana’nin istedigi sevgidir.

Ey hakikat yolcusu, sen oyle bir askin pesinden kos ki, o ask gelip-gecici olmasin. Sonunda seni ye’se, umitsizlige dusurmesin.
Allah askinin zevali yoktur.
O askin asiki da masuku da ebedidir.

Hic olmazsa hayatini ilahi ask ugrunda harcayan o bahtli adam, kendini oyle bir fenne, oyle bir hunere feda etmis ki, o feda ediste, o oluste, o mahvolusta yuzlerce hayat vardir.

Hakk’a karsi duyulan askta, onu seven de, onun tarafindan sevilen de olumsuzdur! Oyle bir sevgiye nail olanlar iki alemde de dileklerine ermis, iyi bir ad, san birakmislardir..

Mesnevi tercumesi 3545 / Sefik Can
[/FONT]​
 

nurhadimi

üye Sorumlusu
Ah minel Aşk


Bir gece sohbet ederlerken kapı vurulmuş, dışarıdan kalabalık bir güruh;

”Şeeeems dışarı çıııııkkk!” diye bağırmıştı.

Mevlana yaklaşan acı kaderi sezmişçesine:

”Çıkma” diye yalvardı.

Zat boyutundan, Hikmetten öte Kudretten bakan Şems gülümsedi:

”Telaşlanma, verdiğimiz sözü tutma vakti gelmiştir” diyerek kapıya yöneldi.

Mevlana: "Ne sözü, nereye, niyeee?" diye yapıştı ellerine…

Şems, yıllardır sakladığı sırrı söyledi:

"Şam’da Rabbime yalvarmış, aşkımı seyredeceğim bir ayna istemiştim. Rabbim seni verdi, sende seyrettim…"

İyi işte, seyre devam edelim, dedi Mevlana.

Şems; ”Rabbim de bana demişti ki, o aynayı verirsem ne bağışlarsın?

Tereddütsüz şöyle demiştim; Başımı veririm!...”

Şems dışarı çıktı. Sadece bir “Allaaaah” nidası duyuldu.

Ay ışığında yerde üç beş damla kan seçiliyor, ama ne baş, ne ceset, ne de katiller gözükmüyordu!…

Aşkları sır olmuştu.

Mevlana’yı sahiplenenler, Onu paylaşmak istemeyenler şehit etmişti Şems’i.

Aşkın doğasıydı en yakın çevrenin tahammülsüzlüğü!…

Aşkın doğasıydı Firkat!..


Mehmed Doğramacı

Yurekyanginlari_Ahminelask.jpg



"Allah, gönlü kırıklarla beraberdir."

Hadîs-i şerîfte buyurulur:

"Mûsâ -aleyhisselâm- Cenâb-ı Hakk'a bir ilticâsında:

"- Yâ Rab! Seni nerede arayayım?" dedi.

Allâh Teâlâ buyurdu ki:

"- Beni, kalbi kırıkların yanında ara."

(Ebû Nuaym, Hilye, II, 364)

Yurekyanginlari_Ahminelask.jpg



Bir sûfi Bağdat pazarını gezerken bir ses duydu.

Bir satıcı; “ Bir hayli malim var, çok ucuza satıyorum,alan yok mu?” diye bağırıyordu.

Sûfi satıcının yanına yaklaştı ve:

“Ucuza satıyorum diyorsun, hiç’e de verir misin?” diye sordu.

Satıcı:
“ Git başımdan be adam! Sen deli misin ki? Kim HİÇe karşılık başkasına bir şey verir?"

Sûfi: “Allah veriyor” dedi.

“Üstelik HİÇe karşılık her şeyi veriyor, istersen daha da fazlasını ihsan ediyor.”

Yurekyanginlari_Ahminelask.jpg

 

Aks_i_NuR

Well-known member
Bir gece sohbet ederlerken kapı vurulmuş, dışarıdan kalabalık bir güruh;

”Şeeeems dışarı çıııııkkk!” diye bağırmıştı.

Mevlana yaklaşan acı kaderi sezmişçesine:

”Çıkma” diye yalvardı.

Zat boyutundan, Hikmetten öte Kudretten bakan Şems gülümsedi:

”Telaşlanma, verdiğimiz sözü tutma vakti gelmiştir” diyerek kapıya yöneldi.

Mevlana: "Ne sözü, nereye, niyeee?" diye yapıştı ellerine…

Şems, yıllardır sakladığı sırrı söyledi:

"Şam’da Rabbime yalvarmış, aşkımı seyredeceğim bir ayna istemiştim. Rabbim seni verdi, sende seyrettim…"

İyi işte, seyre devam edelim, dedi Mevlana.

Şems; ”Rabbim de bana demişti ki, o aynayı verirsem ne bağışlarsın?

Tereddütsüz şöyle demiştim; Başımı veririm!...”

Şems dışarı çıktı. Sadece bir “Allaaaah” nidası duyuldu.

Ay ışığında yerde üç beş damla kan seçiliyor, ama ne baş, ne ceset, ne de katiller gözükmüyordu!…

Aşkları sır olmuştu.

Mevlana’yı sahiplenenler, Onu paylaşmak istemeyenler şehit etmişti Şems’i.

Aşkın doğasıydı en yakın çevrenin tahammülsüzlüğü!…

Aşkın doğasıydı Firkat!..


Mehmed Doğramacı

Allah razı olsun kardeşim..
 


Bu alana bir cevap yazın...
Üst