Konuya cevap cer

Çamur, atanı kirletir



Üstad Bediüzzaman Said Nursî’nin telif ettiği Risâle-i Nur  eserlerinin geniş kitlelere ulaşmış olması ve her yıl vefat  yıldönümlerinde daha kalabalık dâvetlilerle yâd edilmesi bazı çevreleri  rahatsız etmiş gibi görülüyor. Bediüzzaman’ın eserleriyle ve  fikirleriyle mücadele edemeyenler, onun şahsına hakaret etmeyi  deniyorlar.



İsmini zikretmeye bile gerek olmayan bir kişi, güya ona  çamur atmayı denemiş. Sıraladığı hakaretlerin en hafifi şu şekilde: “Şu  sıralarda onu, ölümünün 50. yılı diyerek tantanalarla anıyorlar.”   Diğer hakaretlerini hatırlatmaya bile gerek yok. Baştan aşağı tarihî  gerçeklere ve insafa aykırı iddiaların ‘köşe yazısı’ diye sıralanmış  olması, Risâle-i Nur’a karşı bir planın habercisi de olabilir. Demek ki  aydınların Risâle-i Nur ve Bediüzzaman ile ilgili müsbet görüş  bildirmesi, anma toplantılarının bütün Türkiye’de devam etmesi;  karanlıktan hoşlananları rahatsız etmiş... 



Herkesin Risâle-i Nur eserlerini okumasını ve Bediüzzaman’ı ‘Üstad’  bilmesini elbette beklemiyoruz. Tabiî ki, gönlümüz öyle olmasını arzu  eder; ama bunun için sadece dua ederiz. Biliyoruz ki, Risâle-i Nurları  okumak da bir nasip işidir. “Nur”dan hoşlanmayanların olması, insanların  alçalabilir veya yükselebilir geniş bir fıtrata sahip olarak yaratılmış  olmasının bir neticesidir.   Risâle-i Nur’da yazılanlara itiraz etmek ayrıdır, onun müellifine  hakaret etmek ayrıdır.



Risâle-i Nur’u ve Bediüzzaman’ı anlamadığı,  bilmediği için itiraz edene meseleleri izah etmek mümkün iken,

iftira  atan ve hakaret edenleri muhatap almak mümkün değildir.

Çünkü, onların  maksadı bir şeyi daha iyi öğrenmek değil,

aksine provokasyon ile  ortalığı karıştırmaktır.

Bu tuzağa da düşmemek için, kem sözün sadece ve  sadece sahibine ait olduğunu bilmekte fayda var.



Aslında bu iddialara ve hakaretlere en büyük tepki, bu yazıyı yayınlayan  gazetenin dahil olduğu medya grubunun içinden gelmelidir. İnsaflı olan  herkes bu hakaretlere karşı çıkar ve çıkmalıdır. Hakaret ederek bir yere  varabileceklerini düşünüyorlarsa hata ediyorlar. Nasıl ki güneş,  üflenmekle sönmez; aynı şekilde milyonların okuduğu ve istifade ettiği  Risâle-i Nur’a ve müellifine hakaret ederek hiç kimse bir yere varamaz,  ona karşı duyulan sevgi ve hürmeti sarsamaz.   Bediüzzaman ve Risâle-i Nur muhabbeti köklü bir sevgidir ve bunu  sarsmayı deneyenlerin gayreti boşa gitmeye mahkûmdur.



Bugün bu hakarete  imza atanların ‘ağa-babaları’ da geçmiş yıllarda bunu denemiş,

ama  Risâle-i Nur’a ve Bediüzzaman’a atılan çamurlar, atanların yüzüne  dönmüştü.

Hiç şüphemiz yok ki, bugün çamur atanlar da millet nezdinde kınanmayı  hak ediyor.

 Ve yine hiç şüphemiz yok ki bu hakaretler, hakaret eden ve  ettirenlerin rağmına Bediüzzaman ve Risâle-i Nur’a duyulan sevgi,

saygı  ve muhabbeti kamçılayacak.. 



Faruk ÇAKIR

26.03.2010

YeniAsya Gazetesi



Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Üst