ALLAH Geleceği Yaratandır Nasıl bilmez?

mertyürek

Active member
Eûzubillâhimineşşeytânirracîym - Bismillâhirrahmânirrahîym

Rahman Rahim Allah'ın adı ile başlarım. lemlerin Rabbı Allah'a hamd olsun. Salât ve selâm, PEYGAMBER EFENDİMİZ’in ve onun pak âlinin ve ashabının tümüne..

selamun aleyküm rahmetullahi ve berakatühü
Değerli kardeşler bundan 200,300 yıl önce türkiyedeki biri çindeki biri ile sanki yanındaymışçasına konuşacak deseydik insanlar bizim için derlerdi?yada kütüphaneler dolusu milyonlarca kitaplık bilgi avuç kadar bir yere sığdırılacaksak desek?atla deve ile aylarca hatta yıllarca sürecek mesafeye sadece bir kaç saatte gidilecek deseydik?

evet tahmin edebileceğiniz gibi teknolojik icadlardan bahsediyoruz ve diyoruzki 300,400,500 yıl önce bunlardan bahsetsek ne olurdu.. deli denir tımarhaneyi boylardık.çünkü o zamanlarda ne televizyon,ne telefon nede bilgisayar internet vardı.bunların hiçbirisi YOKTU icad edilmemişti.oysaki onlarda bizim kadar zeki idiler.

şimdi ben size diyorumki bundan 300,400 yıl sonra insan bir makine icad edecek ve istanbuldan 1 saniyede örneğin mekkeye,medineye gidecek desem ne derdiniz?”biraz zor bir şeyden bahsediyorsun ama teknoloji bu olabilir,yapabilir derdiniz değilmi?.”

veya insan 1400,1500 yıl sonra bir icadda bulunacak ve 300,400 1400 yıl sonrasını yada 300,400 1400 yıl öncesini görebilecek desem bana ne derdiniz?”zamanda yolculuktan bahsediyorsun bilimadamları bunun üzerinde çalşıyorlar teknolojinin ileremesi,öyle bir makinanın icadı ile ileride olabilir,yapılabilir diyeceksiniz değilmi?”

evet gerçektende öyle bu çok acaip şeylerden,inanılması hayal edilmesi çok güç olan şeylerden ilki yani madde ışınlama küçük madde bazında gerçekleştirilmiş.izlediğim bir bilimsel belgesel madde ışınlamanın bilimadamları tarafından gerçekleştirilmiş olduğunu bildiriyordu.bilimadamlarının örneğin bir protonu amerikadan izlandaya ışınlamayı başardıklarını söylüyordu.


zamanda yolculuğun ise aslında hiçte zor olmadığını hatta oldukça olası olduğunu zamanda yolculuk için zor olan şeyin ışık hızına ulaşan,yada bu kadar hızlı gidebilen bir makinann icadının olduğunu söylüyor bilimadamları..bunun için ise yine biraz zaman,ve birazda bilimsel ve teknolojik ilerlemenin gerekli olduğunu söylüyorlar.

evet teknoloji ve bilim çağındayız.bundan çok değil 100 yıl önce bile hayal edilemeyecek şeyleri başardık.ne ile akıl,zeka,teknoloji,bilim.yine aklımız ve zekamız bizi dahada inanılması zor şeyleri başarabileceğimizi söylüyor vesaire vesaire vesaire.

peki ACİZ insan bunları yapabiliyorda onu ve aklını yoktan var eden icad eden ALLAH geleceği bilirmi,bilmezmi?

SAHABE EFENDİLERİMİZDEN EBU ZERR EL GIFARİ RADIYALLAHU ANH rivayet ediyor:
RASULULLAH SALLALLAHU ALEYHİ VE SELLEM buyurdular ki:

"Allah Teala hazretleri şöyle dedi: "Ademoğlu, dehre söverek beni üzüyor. Halbuki ben dehrim. Emir benim elimde. Gece ve gündüzü ben çeviririm."[Buhari, Edeb 101, Tefsir, Casiye 1, Tevhid 35; Müslim, Elfaz 2, (2246); Muvatta, Kelam 3, (2, 984); Ebu Davud, Edeb 181, (5274)]

DEHR kelimesi arapçada zaman kelimesne karşılık gelir.evet zaman benim,zamanın yaratıcısı benim,zamanı icad eden!!! benim buyuran ALLAH TEALA deseki ben geleceği bilirim inanmıyacakmıyız?


sözde profesör olan abdulaziz bayındır denilen zat henüz gerçekleşmemiş olan bir şeyi daha olmadan önce nasıl bilsin dedi?(sen CENAB’I ALLAH’IN katında olanı,CENAB’I ALLAH’IN bilmediğini nasıl bilebilyorsun?ayetmi gönderdi sana?)yine CENAB’I ALLAH CELLE CELALÜH’ÜN geçmişi ve geleceği bilmesi olan kadere yine sözde bir profesör bir (Z)Alim mustafa islamoğlu tartışmalı fazlalıktır inanmak zorunlu değildir dedi?


Yaratılmış en büyük alim PEYGAMBER EFENDİMİZ SALLALLAHU ALEYHİ VE SELLEM’DE bakınız kaderle ilgili hadislerde ne buyuruyor:
Allah, ilk önce Kalem’i yaratıp, “Sonsuza kadar olacak olanı yaz” buyurdu. [Tirmizi]

Her şey ezelde yazıldı. Allah’ın ilmine göre, kalem kurudu.[Tirmizi]

Kadere inanmayan imanın gerçeğine erişmez.! [Nesai]

Kaderi kabul etmeyenler, bu ümmetin Mecusileridir.!!! (TEZKİRETÜ’L-EVLİYA/CİLT I S.267)

Kaderi inkâr edene, bütün peygamberler lanet eder. [Taberani](lanet CENAB’I ALLAH’IN rahmetinden kovulma cehennemden ebedi çıkamama demektir!!!)

Eûzubillâhimineşşeytânirracîym - Bismillâhirrahmânirrahîym

“Gaybın anahtarları Allah’ın katındadır. Onları ancak O bilir. Karada ve denizde ne varsa hepsini bilir. Düşen hiçbir yaprak ve yerin karanlıklarında hiçbir dane yoktur ki, Allah onu bilmesin. Yaş ve kuru ne varsa hepsi Kitab-ı Mübîn’dedir.” (En’am, 59).

değerli kardeşler.gayb henüz gerçekleşmemiş olan demektir.gelecekte gerçekleşecek olan demektir.CENAB’I ALLAH CELLE CELALÜH onları ancak ben bilirim buyuruyor!ve HAZRETİ KUR’ANDA değişik ayetlerde gaybtan haber veriyor.Saff, suresi 6.ayette,Şuara suresi 196-197 ayette İSA ALEYHİSSELAM’IN PEYGAMBER EFENDİMİZ SALLALLAHU ALEYHİ VE SELLEM’İN geleceğini israiloğularına daha önceden bildirildiğini buyuruyor.,Nasr, 1-3 insanların bu dine fevc fevc geleceklerini,Bakara, 23-24 ..ayette HAZRETİ KUR’ANIN denginin getirilemeyeceğini.Hicr suresi, 9. ayette onu koruyacağını,Saff suresi 8.ayette nurunu (dinini) tamamlayacağını bildiriyor.CENAB’I ALLAH CELLE CELALÜH sözünü tutuyor ama biz imanımıza ve onun rükünlerine ve dinimize yeteri kadar sahip çıkmıyoruz.


“Elif, lâm, mîm.Rumlar, yakın bir yerde yenilgiye uğratıldılar. Onlar yenilgilerinden sonra birkaç yıl içinde galip geleceklerdir.Önce de, sonra da emir Allah’ındır. O gün Allah’ın (Rumlara) zafer vermesiyle mü’minler sevinecektir. Allah, dilediğine yardım eder. O, mutlak güç sahibidir, çok merhametlidir.” (Rum, 1-5).

bu ayete dikkat mağlup olan rumların daha sonra galip geleceklerini RASÜLÜ ve SAHABE EFENDİLERİMİZE (ALEYHÜMÜSSELAM)bildiriyor.CENAB’I ALLAH.gerçektende o şavaş CENAB’I ALLAH CELLE CELALÜH’ÜN buyurduğu gibi oluyor ve Rumlar galip geliyor.ama HAZRETİ KUR’ANDAN haberimiz yoksa bunlardan haberimiz olmaz!
 

TaLHa

Nur-u Aynım
Yönetici
(5350)- Yine Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:

"Allah Teâla hazretleri şöyle dedi: "Ademoğlu, dehre söverek beni üzüyor. Halbuki ben dehrim. Emir benim elimde. Gece ve gündüzü ben çeviririm." [Buharî, Edeb 101, Tefsîr, Câsiye 1, Tevhîd 35, Müslîm, Elfâz 2, (2246); Muvatta, Kelâm 3, (2, 984); Ebu Dâvud, Edeb 181, (5274).][14]



AÇIKLAMA:



1- Hadis muhtelif şekillerde rivayet edilmiştir.

2- Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm), bu hadisleriyle dehre sebbetmeyi yasaklamaktadır. Dehr mutlak zaman manasına gelir. en-Nihaye'de "Dehr: Uzun zaman ve dünya hayatı için isimdir" diye açıklanır. Kur'ân-ı Kerîm'den de anlaşılacağı üzere, cahiliye Arapları, hoşlarına gitmeyen hadiselerle karşılaştıkları zaman, dehri zemmedip, ona hakaretler savururlar, başlarına gelen musibeti ondan bilirlerdi. (Meâlen): "Dediler ki: "Ancak bir dünya hayatımız vardır. Burada ölür, burada yaşarız. Bizi helak eden de dehrdir." Bu söylediklerine dâir hiçbir bilgileri yoktur. Sadece bir zanna kapılmış gidiyorlar" (Câsiye 24).

Hayır ve şer her şeyi yaratan, takdir eden Allah'tır. Bu sebeple hoşumuza gitmeyen şeyleri dehrden bilmek, bir nevî şirktir, tevhid inancını rencide eder. Bu sebeple Aleyhissalâtu vesselâm'ın diliyle, insanların dehr kelimesiyle kasdettikleri mananın Allah'a raci olduğu bildirilmiştir. Rab Teâlâ'nın "Ben dehrim, geceyi de gündüzü de ben çeviririm" veya bazı rivayetlerde geldiği üzere "Ben dehrim, günler ve geceler benimdir. Onları yeniler ve eskitirim. Krallardan sonra yeni krallar getiririm" veya "Ben dehrim, geceyi ve gündüzü de ben gönderirim, diledim mi onları tutarım da" denmesi, hoşumuza gitmeyen hadiseler sebebiyle zamana sebbedilmesinin mü'minin edebine uymadığını, o çeşit inançların yanlış olduğunu ifade eder. Alimler: "Kim herhangi bir fiili gerçekten dehre nisbet ederse küfre düşer" diye hükmetmiştir. Ancak, bu çeşit ifade, gerçek bir itikada mukarin olmaksızın dilden çıkacak olsa, küfre nisbet edilmez. Her hal u kârda bu nevî sözler kâfirlerin sözüne benzediği ve İslâm'ın tevhid inancına uygun gelmediği için mekruhtur, kaçınılması gerekir. Dilimizde, dehr kelimesi yerine felek kelimesi vardır. Bazan şans, tâlih kelimeleri bu manalarda kullanılır. "Felek ne verdi ki, neyimi alacak?" sözüne yaygınca yer verilir. Ne kadar mahzurlu olduğu izah gerektirmeyen bir husustur.

3- Kadı İyaz, bazı tahkiksiz ve bilgisiz kişilerin dehr kelimesini Allah'ın isimlerinden biri zannettiklerini belirtir ve "Bu yanlıştır, dehr dünya zamanının müddetidir" der.

4- Kurtubî, "Allah'ı üzme" tabirini, insanlardan hiçbir eziyetin Allah'a ulaşmayacağı gerçeğinden hareketle şöyle açıklar: "Bunun manası şudur: "İnsanlar bazan bana, üzülen kimseleri üzen tâbirlerle hitap eder. Halbuki Allah, kendisine eziyet ulaşmasından münezzehtir. Bundan murat, kimden böyle bir ifade sadır olmuş ise kendini Allah'ın gadabına maruz kılar demektir."

5- "Ben dehrim" sözünü Hattâbî şöyle anlar: "Dehrin sahibi benim. Dehre nisbet edilen işleri çeviren de benim. Öyleyse kim hoşlanmadığı işlerin fâili bilerek dehre söverse, bu sövme, o işlerin gerçek faili olan Rabbine döner. Dehr ise, vukûa gelen işlerin zarfıdır."[15]
 

mertyürek

Active member
HAZRETİ ALLAH CELLE CELALÜH razı PEYGAMBER EFENDİMİZ SALLALAHU ALEYHİ VE SELLEM şefaatçi olsun kardeşim.teşekkürler.CENAB'I ALLAH bizi kaderi,KENDİ YÜCE ZATININ GEÇMİŞİ VE GELECEĞİ BİLDİĞİ GERÇEĞİNİ İNKAR EDEREK KÜFRE DÜŞENLERDEN KILMASIN İnşaALLAH.EFENDİMİZ SALLALLAHU ALEYHİ VE SELLEM'İN sünetine amentünün 6 rüknüne tam inanmış bir kalp temiz bir iman,ve İSLAM'A tam uyan bir nefis ihsan etsin.İnşaALLAH.selam ve dua ile.
 
Üst