Denis
Well-known member
Abdullah bin Dinar (r.a.) anlatıyor:
Hz. Ömer ile beraber Mekke'ye gitmek üzere yola çıktık.
Giderken yolda kurtlara rastladık. Derken dağdan bir çoban indi, geldi.
Hz. Ömer, "Ey çoban! Şu koyunlardan birini bana sat." dedi. Çoban, "Ben köleyim, satamam." dedi
Hz. Ömer, "Efendine, kurt yedi dersin." dedi.
Bu söz üzerine çoban "Peki, Allâh'a ne derim?" deyince Hz. Ömer ağladı.
Sonra çobanın efendisine gitti. Köleyi satın alıp azad etti.
Köleye de "Söylediğin o sözden dolayı ben seni dünyada âzâd ettim.
Âhirette de azad olmanı ümid ederim." dedi
Allâhü Teâlâ gizli-açık, iyi kötü yapılan her şeyi görür, bilir ve ona göre sevap ve ceza ile muamele eder.
Humeyd et-Tavil (rh.), Süleyman bin Ali'ye (rh.) "Bana vaaz ve nasihat et." dedi.
Süleyman (rh.) dedi ki, "Allâhü Teâlâ'nın seni gördüğünü bildiğin halde hiç kimsenin olmadığı bir yerde isyanda bulunuyorsan, sen çok büyük bir cürette bulunmuş olursun.
Eğer, isyan ederken onun seni görmediğini düşünüyorsan, o zaman da dinden çıkmış olursun."