Allah ile aldatmak isteyenler - ömer öngüt 1

yozgati

Well-known member
Piyasada gezip HAKİKAT YAYINLARINI SATANLAR NEYE KİME HİZMET ETTİKLERİ BELLİ DEĞİL.

öMER ÖNGÜT: "Bu adama şeyhlik verilmedi.Şeyhinin ölümünden sonra 3-5 kişi bu adamı şeyh ilan etti.Turgut özal da bu adama,şu an üzerinde oturduğu iki apartmanı vakıf binası olarak yaptı onlara verdi.

Turgut özal o binaların masrafını cebinden karşıladıysa,ne kadar cömertmiş.yok eğer devletin filan fonundan karşıladıysa,tüyü bitmemiş yetimin malının.hakkının üzerinde otuyor demektir."



Bunun dışında; baştan sona yalan ve ucuz demogoji içeren tekfirlerin ne oldugunu yazmış ve hatta bunların içinde bu şahsın Kemal Kaçarı tekfir edicem derken ettiği tekfirin ucunun Peygamber Efendimize kadar ulaştığını ha keza Erbakanı tekfir için yazdıkları şeylerin mizah yazılarına malzeme olabilecek seviyesizlikte oldugunu da özellikle belirtmiştik.

Bu tekfirlere bakıldığında:- Kemal Kaçar'ın Peygamber Efendimizin "Darul Harpte Faiz alınabilir" sözünü alıntılamasını: "Faizi helal etti. Faizle ilgili ayetleri red edip kafir oldu" gibi Efendimiz sanki o ayetleri bilmiyormuş da o sözü söylemiş gibi yada
İmam Azam ve İmam Muhammed bilmiyormuş da fetvasını vermiş gibi söylenmesi dediğimiz gibi Efendimiz ve İmameyni tekfirdir.

*****************

Peki niye böyle bir kepazeliğe imza atılmış. Bir de üstüne utanmadan "ben ayetleri söylüyorum onlar kafir oluyor" denmiş?

-Yada Erbakanı tekfire baktığımızda ise;

Erbakanı'ın siyasi bir konuşmasında "Alevileri kardeş olarak kucaklıyoruz" sözünü, "kâfirleri dost edinmeyin"Nisa:144 ayetine bağlayıp,( dolayısıyla alevileri toplu olarak kendi ifadesi ile "abdestsiz kafir" ilan edip), Erbakan'ın ayet red ettiğini(?)(şaka mı bu? Hayır bir insan kafirle dost olsa bile kafir olmaz günahkar olur ama kafir olmaz, o zaman her günaha gireni "ayet var ayeti red ediyor" denir; üstelik Erbakan, ömerin kendi tabiri ile "kafir"le dost da olmuyor) söyleyip, Erbakan'ın üzerine günah dahi(AllahuAlem) olmayan bir durumda kafir ilan etmeye kalkmış. Neden? Böyle rezilce kullanılan ayetlerin hakkı nasıl verilecek?

-Almanya'da faaliyet gösteren kaplancıları ise yukarıdaki gibi -saçma sapan dahi olsa- tek bir dini ifade göstermeden sadece vatan-millet-sakarya edebiyatı ile kafir etmiş. "Vatanı(?) bölüyorlar(?) kafir oluyorlar" demiş. Peki Neden?

Süleymancıları tekfir etmelerinin nedeni şudur:
Süleymancı tayfa DYP'liydi. Kemal Kaçarın DYP ile çok ciddi bağlantıları vardır. Ve Süleymancılar toplu halde DYP'nin oy deposuydu. DYP'liler ile Anap'lıların siyasi kavgalarını din kavgası haline dönüştürmesi. Bakılıyor süleymancılar toplu halde DYP'yi destekliyor. Anaplılar karşı hamle ile bunların eski defterlerini karıştırıp yıllar önce yapılmış röportaj üzerinden biranda hücum etmişler. Faiz maiz hikaye.

Kaplancıları tekfir etmeleri ise:
Kaplancılar faaliyetlerini yüksek sesle yapmaya başlamaları 1997 yılı civarıdır. Bu yılda iktidarda Anap, Başbakanlık koltuğunda ise Mesut Yılmaz vardır. Yani Kaplancılar Türkiye'de Hükümete yani Mesut Yılmaz'a problem çıkarmasın diye Hakikatçılar bunların faaliyetlerine karşı hemen harekete geçip bunları tekfir etmişler. (Bu Hakikatçılar tekfirin, kafir olmanın ne olduğunu bile bilmiyorlar.)
Şu ne kadar manidardır ve bütün olaylara ışık tutar:

***********************

Kendisini ziyaret edenler arasında ANAP eski milletvekili şimdiki DP Başkanı Korkut Özal da var. Askeriye'den bazıları gelip, ‘şimdiye kadar neredeydiniz; RP ile tarikatların içyüzünü böylesine ortaya çıkaran olmadı' diyorlarmış.’’
19 Aralık 1997,Cuma Hürriyet

************************

Erbakan meselesini konuşmaya bile gerek yok.

Birazcık olsun aklı ve muhakeme yeteneği olan birisi kitap diye çıkardıkları kağıt yığınlarına baktığında rezilliği görecektir. Peki Anap'la sorun yaşayanların kafir olduğuna nasıl inandırılacak insanlar? İşte binbir çeşit yalan ve tahrifatla ayetleri, hadisleri şahsı için kullanması, Hatem-ül Evliya olduğunu ve İslam Alimlerinin kitaplarında geçtiğini (zaten o kadar büyük bir çapsızlık ki din ile sadece "kendime hangi ayeti hangi hadisi yamayabilirim" diye ilgileniyor) iddia etmesi bu şekilde başlıyor. Şimdi asıl meselemize gelelim.

İnsanları fantastik, gizemli,esrarengiz hikayelerle kandırmak çok kolaydır. Aslında kanma değildir bu. İnsanın nefsinin aynı daha fazla para, yemek, karşı cins istemesi gibi bu meseleye de tutunmasıdır. Bu çok önemli: Kanma değildir. Çünkü şunu hiç bir zaman unutmayın hayatta başarısız olmuş insanların en büyük avuntusu kendilerini keşfedilmemiş hazine, "aslında önemli" bir insan sanmasıdır. Aynı zeki olduğunu sanmanın aptalların avuntusu olması gibi...

Tarih, yüzyıllardır uyanıkların çok çeşitli dinlerde, toplumlarda, kültürlerde insanoğlunun bu en zayıf noktasını kullanarak rant elde etmesinin örnekleri ile doludur. Sahte peygamberler, fantastik hikayeler, batıni tarikatler, kurtarıcılar(mehdiler), kısa yoldan cennet vaadleri...

İşte, çoğunlukla eğitim seviyeleri çok düşük insanlardan oluşan bu fırka da bunun bu günlerde görülen bir örneğini teşkil ediyor. Onların yöntemi ise İslam dünyasında bu güne kadar eşi benzeri görülmemiş derecede tahrifat ve yalanlarla, hic bir zaman tartışma konusu dahi olmamış Hatemul evliya konusunda, alimlerin ağzından yalan söyleyerek adres vermeye kalkmaları...

Daha önceden göstermiştik Salih Çift Hoca, Hakim et Tirmizinin Hatemul evliya kitabını Türkçeye çevirmiş ve içerisinde isim vererek Ömer Öngüt ve tayfasının hat safhada fahiş tahrifat ve kasıtlı çeviri hatası yaptığını yazmıştır. Bu ayıp bile yeter asılda ya neyse. İlgili sayfanın resmi aşağıdadır.

Bu fırkanın ortaya sürdükleri adamın aynı bundan önce yüzlercesi gibi, "müjdelenmiş", "geleceği haber verilmiş", "özel ilim ve vazife" verilmiş bir insan olduğunu ve ona tabi olanların "makam" sahibi olacağı vaadleri hususunda söylenen yalanlarına kaynak göstermeye kalktıkları insanlar ise en başta Muhyiddini Arabi ve onun yolunu takip edenlerdir.

Gerçekten öyle midir sorusunun cevabını hepiniz tahmin ediyorsunuzdur ki tabiki de hayır.
 
Üst