Cevap: Noktadan Evrene
Ya İlâhî ve yâ Rabbî!
Ben îmanın gözüyle ve Kur’ânın ta’limiyle ve nuruyla ve Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm’ın dersiyle ve İsm-i Hakîm’in göstermesiyle görüyorum ki:
Semâvâtta(göklerde) hiçbir deveran(dönme) ve hareket yoktur ki; böyle intizamiyle(düzeniyle) senin mevcûdiyetine(varlığına) işâret ve delâlet etmesin.
Ve hiçbir ecram-ı semaviye(gökdeki yıldızlar,samanyolu,gök adaları) yoktur ki; sükûtuyla(sessiz) gürültüsüz vazife görerek direksiz durmalariyle, senin rubûbiyetine(terbiye etmene,kemale erdirmene) ve vahdetine(birliğine,hepsini döndüren sadece sen olduğuna) şehâdeti ve işâreti olmasın.
Ve hiçbir yıldız yoktur ki; mevzun(ölçülü) hilkatiyle(yaratılmasıyla), muntazam(düzenli) vaziyetiyle ve nurânî tebessümüyle ve bütün yıldızlara mümaselet(benzer,misli) ve müşâbehet (benzemesinin)sikkesiyle(mühürüyle) senin haşmet-i ulûhiyetine(ilahlığının büyüklüğüne,Allahu Ekber olmana) ve vahdaniyetine(tek senin olduğuna,senin tüm işleri yaptığına,iki ilahın olmayıp sadece senin olduğuna) işâret ve şehâdette bulunmasın.
Ve on iki seyyareden(gezegenden) hiçbir seyyare (gezen) yıldız yoktur ki; hikmetli hareketiyle ve itaatli musahhariyetiyle(boyuneğmesiyle,sadece kendi yörüngesinden hareket etmesiyle) ve intizamlı vazifesiyle ve ehemmiyetli peykleriyle(uydularıyla) senin vücub-u vücûduna(varlığının olduğuna) şehâdet ve saltanat-ı ulûhiyetine işâret etmesin!..
3.şua-münacat risalesi