Konuya cevap cer

Öğrenci Allah'ı Risale-i Nur'la daha iyi anlıyor

             05 Aralık 2011 / 21:02

             Bir Gün gazetesinin manşet haberinde suçladığı yönetmen İbrahim Demirkan gazeteye cevap verdi

        

                                      Ahmet Bilgi’nin haberi:

    RİSALEHABER-Bir  Gün gazetesinin "Dersimiz Said-i Nursi" başlıklı manşet haberinde  suçladığı yönetmen İbrahim Demirkan gazeteye cevap verdi. Risale-i  Nur’dan bilinçli olarak ve açık bir şekilde yararlandığını vurgulayan  Demirken, gazete ve muhabirin ideolojik davrandığını söyledi.

    DİN DERSİNDE ATEİST VE DEİSTLERİN KİTABI OKUTULUYORDU

     Haberi yapan kişinin Talim-Terbiye kurumunun eski çalışanlarından  olduğunu ifade eden Demirkan, Ünal Özmen zamanında Din Kültürü ve Ahlak  Bilgisi dersinde “akla ziyan” kitapların tavsiye edildiğini vurguladı.  Demirkan, “7. ve 8. sınıf Din dersi kitaplarında Aziz Nesin ve Cemil  Sena’dan okuma parçaları vardı. Yanlış duymadınız din dersi kitabında  Aziz Nesin ve ateist mi deist mi olduğu tartışılan Cemil Sena’nın okuma  parçaları. Ama din konusunda kafa yormuş, çileli ömründe muhteşem  eserler ortaya koymuş bir din aliminin fikirlerinden bahsedilmesine  gelince ‘olmaz böyle şey!’ Yahu dersin adı Din Kültürü sonuçta.  Materyalizm değil” dedi.

    BU TANIMLARDA DA HİÇ ANORMAL BİR ŞEY YOK

    (Gazete bu başlıkla haberi manşete taşımıştı.)

     Lise-9 dersinde Risale-i Nur’dan yararlandığını ifade eden Demirkan,  “Programlarda bir çok tanımlar, ayetler, hadisler v.s var ama öğrencinin  dersi en kolay şekilde algılamasını sağlayacak ve bu sayede dini en  güzel şekilde kavramasını sağlayacak bir metotla yaptık o programı.  Haberi gören de sabah-akşam programda Bediüzzaman’dan bahsediliyor  zanneder. Halbuki toplasanız 10 programdaki 50 tanımdan sadece 10 tanesi  Bediüzzaman’a aittir. Örneğin Bediüzzaman’a ait ibadetin tanımı var  yine haberde de bahsedilen peygamberin peygamberliğini ispat eden bir  örneği var. Bu tanımlarda da hiç anormal bir şey yok” şeklinde yazdı.

    RİSALE-İ NURDA GEÇEN ÖRNEKLERLE KONULARI ANLATTIM

    Demirkan, yazısında şu görüşlere yer verdi:

     “Bediüzzaman’ın din eğitimine ne katkısı olabilir diye soranlara bir  çok panel ve sempozyumda verdiğim örneği söyleyerek cevap vereceğim.  Okullarda bilindiği gibi Allah’ın sıfatları konusu işlenir. Yıllar  boyunca müfredatta değişik sınıflarda ve konularda/alanlarda yer  almıştır ama ben okurken de vardı öğretmenlik yaparken de. Burada  Allah’ın sıfatları; Zati Sıfatlar ve Subuti sıfatlar diye ikiye ayrılır.  Herkesin malumu ve maalesef yıllarca papağan gibi ezberlerdik. Risale-i  Nurları okuyunca gördüm ki tevhid konusu, Allah’ı tanıma ve tanıtma işi  sadece satırlarda yazılanı ezberlemekle olmuyormuş. Burada tabiat ve  örneklendirmelerde çok önemliymiş.

    Risale-i Nurda geçen örneklerle bu konuları anlatmaya başladım.

     “Diyelim ki Muhalefetül Havadis (Allah’ın yarattıklarına benzememesi)  maddesini söyleyince çocuklara Bediüzzaman’dan aldığım şu örneği  veriyordum; “Bir binayı yapan usta binaya benzer mi? Binayla aynı  cinsten midir?” İşte bizi yaratan Allah da bize benzemez. (Özellikle  çocuk yaştaki öğrencide soyut düşünme gelişmediği için özellikle  Allah’ı, antropomorfik dediğimiz düşünce tarzıyla insan gibi düşünür.  İşte Bediüzzaman’a ait bu cümle o yanlışlığı da ıslah eden mükemmel bir  örnektir.) Hatta çalıştığım bir okulda Lise 10 Sosyal sınıfında (okulun  çok çektiği ve disiplin sorunları olan bir sınıftı) sınıfın çoğunluğu  bile bu sıfatları Bediüzzaman’ın örnekleriyle o kadar iyi öğrenmişlerdi  ki sınıfa girip yaptırdığım tekrarlarda neredeyse hepsi doğru cevap  verince sınıfın en haşarı öğrencisinin ‘Ulan hepimiz nasıl da öğrendik  bunları’ diye hayret ettiğini görmüştüm. Buradaki iksir Bediüzzaman’ın  örneklerindeydi. Neresi yanlış bunun?

    NE FARK ETTİRMEMESİ BİZ FARK ETMENİZİ İSTEDİĞİMİZ İÇİN YAYINLADIK ZATEN

    (Demirkan, cevabını Memur-Sen'in sitesinden de yayınladı.)

     “Haber öyle bir veriliyor ki sözde ben ‘fark ettirmeden’ verdik  demişim. Bir defa habere kaynaklık eden video aylardır İstanbul İlim ve  Kültür vakfı ile Tercümanı Ahvalde yayında. Gizli iş yapan insan bu  videoyu alenen yayınlar mı? Ne fark ettirmemesi biz fark etmenizi  istediğimiz için yayınladık zaten. Dost meclisinde olduğuma güvenmişim  de falan filan. Doğru (!) ben salağım (!) konuşurken oradaki kamerayı  görmedim ve bu video yayınlandığı günden itibaren de hiç haberim olmadı!  Videodan haber çıkartanlar karakolda filan konuştuğumu zannediyorlar  herhalde ya da kafadan mahkum ettikleri o kadar belli ki ne dersen de  biz hakim sen mahkumsun durumu yani?

    “Haberdeki ‘Senaryolar  cemaate yazdırılıyor’ alt başlığı ise tamamen iftira. Başlığı gören  senaryolar ısmarlanmış cemaatlerde yazmış zanneder halbuki tam tersi  konuşmayı dinleyenler görecek ki ‘İslami hassasiyeti olanlar yazmıyor,  bu işlere girmiyor’ diyorum. Hatta ‘bunun yeri cemaatler değil film  şirketi’ dediğim halde haberi hazırlayan sözlerimi çarpıtmış tam tersi  olmayan bir şeyi olmuş gibi vermiş.

    TEK SESLİLİK HAKİKATİN EN BÜYÜK DÜŞMANIDIR

     “Bu haberde bahsedilen MEB’in sitesindeki Lise 9’a ait Din dersi  videolarını izlemek üzere MEB’in resmi sitesine herkesi davet ediyorum.  Videoları izledikten sonra lütfen Bir Gün gazetesinin ‘Dersimiz Said  Nursi’ haberini bir daha okuyun. Anlatılan İslam dini mi yoksa haberde  denildiği gibi ‘Sünni İslam gruplardan Nur cemaatinin manifestosu olarak  bilinen dini görüşler’i mi siz karar verin.”

    “Din dersi olsun  diğer derslerde olsun dünya ve ülkemizin tarihinde yer almış her  fikirden bahsedilmeli. Tek seslilik hakikatin en büyük düşmanıdır. Sol  kalemlerin korkusu da nedense İslamcıların herkesi susturup birkaç  alimin görüşüyle toplumu boğacağı şeklindedir. Halbuki biz  fikirlerimizden o kadar eminiz ki kendi özgüvenimiz yüksek olmasa bu  düşüncelerimizi seslendirmezdik. Böyle bir derdimiz yok.


Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Üst