insanFakiri
Well-known member
Allâh’ım, yazmak, söylemek kolay;
hatanın yangınını yürekte hissetmeyi lutfeyle!
Gözyaşlarıyla günah yangınlarını söndürüp
kalp bahçemizi yeşertebilmekle ikram et, şu âciz kullarına!
Ve rahmet ümidinin sıcaklığıyla cennet iklimlerinden bereketlendir kalplerimizi!
Günahımız çok, nisyânımız haddinden efzûn!...
Lâkin ümidimiz, rahmetin!
«Ârif olan, kusur ve kirlerini, kişinin önüne sermez.» (F. Attar) diyor velî kulun!..
Yâ Rab, âriflerde tecellin bu ise, Zât’ındaki «es-Settar» sıfatının gölgesi altına al bizleri…
Hani çocuk hatasını anlar da dudağını büker, bakamaz annesinin yüzüne;
benim de yüzümü kaldıracak yüzüm yok… Lâkin:
“-Kulumun zannı üzereyim!..” buyuran Yâ Rahmân, Yâ Settâr!
Ve Rahîm olan Allâh’ım, îmansızlara dahî merhamet edip cömertçe nîmetler lutfeden Allâh’ım!..
Zâtından rahmet ümidi bekleyen şu âciz kullarını mahzûn eyleme.
“Ey Rabbimiz, unuttuğumuz yahud hata ettiğimiz şeylerden dolayı bizi muâheze etme!
Ey Rabbimiz bizden evvelkilere yüklediğin gibi bize de ağır yük yükleme!
Ey Rabbimiz, tâkat getiremeyeceğimiz bir şeyi bize yükleme!
Bizleri af et, mağfiret et, bizleri rahmetin içine al!
Sen bizim Mevlâ’mızsın! Artık kâfirler güruhuna karşı bize yardım et!” (el-Bakara, 286)
Sana, yine Sen’in öğrettiklerinle sığınmadayız.
Âciziz, câhiliz, nefsimize karşı zâlimiz…
Sen her birimize ilim, amel ve nusret ihsan et, ey yüce Allah’ım!..
Alan Sen’sin, veren Sen’sin, kılan Sen!
Ne verdinse odur, dahî nemiz var?!
(Aziz Mahmud Hüdâyî Hazretleri)
hatanın yangınını yürekte hissetmeyi lutfeyle!
Gözyaşlarıyla günah yangınlarını söndürüp
kalp bahçemizi yeşertebilmekle ikram et, şu âciz kullarına!
Ve rahmet ümidinin sıcaklığıyla cennet iklimlerinden bereketlendir kalplerimizi!
Günahımız çok, nisyânımız haddinden efzûn!...
Lâkin ümidimiz, rahmetin!
«Ârif olan, kusur ve kirlerini, kişinin önüne sermez.» (F. Attar) diyor velî kulun!..
Yâ Rab, âriflerde tecellin bu ise, Zât’ındaki «es-Settar» sıfatının gölgesi altına al bizleri…
Hani çocuk hatasını anlar da dudağını büker, bakamaz annesinin yüzüne;
benim de yüzümü kaldıracak yüzüm yok… Lâkin:
“-Kulumun zannı üzereyim!..” buyuran Yâ Rahmân, Yâ Settâr!
Ve Rahîm olan Allâh’ım, îmansızlara dahî merhamet edip cömertçe nîmetler lutfeden Allâh’ım!..
Zâtından rahmet ümidi bekleyen şu âciz kullarını mahzûn eyleme.
“Ey Rabbimiz, unuttuğumuz yahud hata ettiğimiz şeylerden dolayı bizi muâheze etme!
Ey Rabbimiz bizden evvelkilere yüklediğin gibi bize de ağır yük yükleme!
Ey Rabbimiz, tâkat getiremeyeceğimiz bir şeyi bize yükleme!
Bizleri af et, mağfiret et, bizleri rahmetin içine al!
Sen bizim Mevlâ’mızsın! Artık kâfirler güruhuna karşı bize yardım et!” (el-Bakara, 286)
Sana, yine Sen’in öğrettiklerinle sığınmadayız.
Âciziz, câhiliz, nefsimize karşı zâlimiz…
Sen her birimize ilim, amel ve nusret ihsan et, ey yüce Allah’ım!..
Alan Sen’sin, veren Sen’sin, kılan Sen!
Ne verdinse odur, dahî nemiz var?!
(Aziz Mahmud Hüdâyî Hazretleri)