Anne ile babadan birinin “evet” dediğine diğeri “hayır” diyorsa, baba kural koyarken anne bozuyorsa ya da anne ile baba çocuklarının yanında birbirlerini sürekli eleştiriyorlarsa, çocuk doğru davranışın hangisi olduğunu kestiremez. Neticede işine geleni nasıl elde edeceğini hesaplamaya koyulur. Zannettiğimizden daha da zeki olan bu yumurcaklar bir süre sonra kimden neyi isteyeceğini kolayca keşfedebilir. Anne ile babayı birbirlerine karşı kullanabilirler. Bazen de anne-babanın ruh hali, çocuklarına takınacakları tavrı etkileyebilir.
Ali, ödevini yapmıştır ve annesinden bir süre dışarı çıkmak için izin ister. Annenin morali bozuk olduğundan Ali’yi kızgın bir şekilde reddeder. Ertesi gün annesinin keyfi yerindedir ve Ali izin istediğinde, onun ödevini tamamlayıp tamamlamadığını sormadan izin verir. Oysa Ali daha başlamamıştır bile ev ödevlerine. Bu tarz olaylar karşısında Ali, davranışlarından hangisinin uygun hangisinin yanlış olduğunu bilemeyen dengesiz bir tutum geliştirecektir. Annesi, kendi moral durumunu Ali’yle ilişkisine yansıtmasaydı ve oğlunun şartlarına göre tutarlı ve istikrarlı bir tutum geliştirseydi Ali, annesinin kendisinden ne beklediğini çok daha iyi anlayacaktı. Ödevini bitirmeden kendisine izin verilmeyeceğini, vazifelerini yerine getirmediğinde bazı izinlerden mahrum kalabileceğini öğrenmiş olacaktı. Çelişkili ve tutarsız anne-baba tutumuyla yetişen çocuk, hangi davranışın nerede ve ne zaman yapılacağını bilemez. Hayatta neyin doğru neyin yanlış olduğu konusunda bocalama yaşayabilir. Kendini ispat etmek için, ürkek yumuşak huylu, ılımlı, söz dinleyen bir çocuk olabileceği gibi bağımsız kişilik yapısına bürünmek için kavgacı, asabi, çabuk kırılıp öfkelenen biri olabilir. Çocuk çoğu zaman “Neyi, nerede, ne zaman ve nasıl yapmalıyım?” sorularıyla çok fazla meşgul olur böylelikle kişilik gelişimini sağlamada yaşıtlarına oranla oldukça uzun zaman ve emek harcar.
Ali, ödevini yapmıştır ve annesinden bir süre dışarı çıkmak için izin ister. Annenin morali bozuk olduğundan Ali’yi kızgın bir şekilde reddeder. Ertesi gün annesinin keyfi yerindedir ve Ali izin istediğinde, onun ödevini tamamlayıp tamamlamadığını sormadan izin verir. Oysa Ali daha başlamamıştır bile ev ödevlerine. Bu tarz olaylar karşısında Ali, davranışlarından hangisinin uygun hangisinin yanlış olduğunu bilemeyen dengesiz bir tutum geliştirecektir. Annesi, kendi moral durumunu Ali’yle ilişkisine yansıtmasaydı ve oğlunun şartlarına göre tutarlı ve istikrarlı bir tutum geliştirseydi Ali, annesinin kendisinden ne beklediğini çok daha iyi anlayacaktı. Ödevini bitirmeden kendisine izin verilmeyeceğini, vazifelerini yerine getirmediğinde bazı izinlerden mahrum kalabileceğini öğrenmiş olacaktı. Çelişkili ve tutarsız anne-baba tutumuyla yetişen çocuk, hangi davranışın nerede ve ne zaman yapılacağını bilemez. Hayatta neyin doğru neyin yanlış olduğu konusunda bocalama yaşayabilir. Kendini ispat etmek için, ürkek yumuşak huylu, ılımlı, söz dinleyen bir çocuk olabileceği gibi bağımsız kişilik yapısına bürünmek için kavgacı, asabi, çabuk kırılıp öfkelenen biri olabilir. Çocuk çoğu zaman “Neyi, nerede, ne zaman ve nasıl yapmalıyım?” sorularıyla çok fazla meşgul olur böylelikle kişilik gelişimini sağlamada yaşıtlarına oranla oldukça uzun zaman ve emek harcar.