İslâm'ın kadını aşağıladığını iddia eden 'modern' bay veya bayanların aklının dibini kazıdığınızda, anneliği fena hâlde aşağıladığını görüyorsunuz. Üstelik her birini bir ana doğurduğu hâlde.
Anneliği aşağılamanın teknikleri çok. Bunun başında dünyanın en şerefli işini yapan annelere “boş kadın” muamelesi yapmak geliyor. Onlara göre çalışıyor olmak için evden çıkmak lâzım. Caddeyigörmek, caddeye görünmek lâzım. Sabah 8 akşam 9. Bunlar için de başka şeyler lâzım: Modern görünürlüğün vacibatından olan şeyler. Her gün aynı kıyafetle, aynı saç rengiyle, aynı ayakkabıyla, aynı çantayla gidilmez ki işe! Yenilemek lâzım, rengini uydurmak lâzım.Modası geçenleri değiştirmek lâzım. Bütün bunlar için de çalışmak lâzım. Çalışmadan bu masraflar nasıl kazanılacak? Daha iyi görünmek için daha çok kazanmak lâzım.
Evden çıkıp mesai yapmayan kadının yaptığı “çalışmak” değildir. O tepeden bakılan, “Ev kadınıymış” yollu dudak bükülen bir “âcizdir”. Evinin kadını olmak modernlere göre dudak bükülecek bir iştir. İş kadını daha hoş geliyor.
Hatta sokak kadını bile ötekinden hoş geliyor.Modernin gözünde o koca parası(!) yiyor. Patron parası mı? Amir fırçası mı? Onun bunun erkeklerinin ağız kokusu mu? Her işe gidiş gelişte yaşadığı tıkış tıkış otobüsler ve minibüslerdeki onur kırıcı durum mu? Onlar işin parçası ayol. Koca parası yeme de, ne yersen ye! Koca fırçası yeme de, ister amir, ister ustabaşı, ister patron fırçası ye! Hatta sokak magandası ve çarşı maçosunun attığı laf bile ehven. Ev kadını, üüü! Bir kere özgür(!) değil ayol.
Ama o anne! Çocukları var. Yani dünyanın en değerli, en asil, en soylu, en görkemli işini yapıyor. Yani insan yetiştiriyor. Modernlere göre annelik işsizlik sayılıyor. Annelik çalışmak sayılmıyor. Annelik angarya sayılıyor.
Komedi de ne biliyor musunuz: Başkalarının doğurduğu çocuklara bakmak için kurulan sektörlerde çalışmak “iş”, orada çalışanlar da “çalışıp üreten kadın” sayılıyor da, kendi doğurduğu çocuğa bakmak “iş” sayılmıyor. Modernler kazara anne olduklarında durum şu oluyor: Baba işe, anne işe, çocuk kreşe, ev pansiyon, aile pansiyoner.
Ondan sonra “bebek mi-köpek mi?” ikilemi geliyor. Tıpkı Fransa'da, Almanya'da, Hollanda'da olduğu gibi. Köpek bebekten daha sevimli oluyor modern kadın için.
Ama küçük bir sorun: Köpeğin ille de küçük olması lâzım; kucağa alınıp sevilecek kadar küçük. Ne de olsa kadın o. Bir canlıyı kucağına alıp sevme içgüdüsü yaratılıştan verilmiş. Çaresi yok, sevecek. Peki, köpek yerine bebek sevse olmaz mı?..
Not: Almanya'da kayıtlı köpek sayısı nüfus ile neredeyse eşit.
Sami Hocaoğlu 14.03.2008
2009 Türkiye Takvimi
Anneliği aşağılamanın teknikleri çok. Bunun başında dünyanın en şerefli işini yapan annelere “boş kadın” muamelesi yapmak geliyor. Onlara göre çalışıyor olmak için evden çıkmak lâzım. Caddeyigörmek, caddeye görünmek lâzım. Sabah 8 akşam 9. Bunlar için de başka şeyler lâzım: Modern görünürlüğün vacibatından olan şeyler. Her gün aynı kıyafetle, aynı saç rengiyle, aynı ayakkabıyla, aynı çantayla gidilmez ki işe! Yenilemek lâzım, rengini uydurmak lâzım.Modası geçenleri değiştirmek lâzım. Bütün bunlar için de çalışmak lâzım. Çalışmadan bu masraflar nasıl kazanılacak? Daha iyi görünmek için daha çok kazanmak lâzım.
Evden çıkıp mesai yapmayan kadının yaptığı “çalışmak” değildir. O tepeden bakılan, “Ev kadınıymış” yollu dudak bükülen bir “âcizdir”. Evinin kadını olmak modernlere göre dudak bükülecek bir iştir. İş kadını daha hoş geliyor.
Hatta sokak kadını bile ötekinden hoş geliyor.Modernin gözünde o koca parası(!) yiyor. Patron parası mı? Amir fırçası mı? Onun bunun erkeklerinin ağız kokusu mu? Her işe gidiş gelişte yaşadığı tıkış tıkış otobüsler ve minibüslerdeki onur kırıcı durum mu? Onlar işin parçası ayol. Koca parası yeme de, ne yersen ye! Koca fırçası yeme de, ister amir, ister ustabaşı, ister patron fırçası ye! Hatta sokak magandası ve çarşı maçosunun attığı laf bile ehven. Ev kadını, üüü! Bir kere özgür(!) değil ayol.
Ama o anne! Çocukları var. Yani dünyanın en değerli, en asil, en soylu, en görkemli işini yapıyor. Yani insan yetiştiriyor. Modernlere göre annelik işsizlik sayılıyor. Annelik çalışmak sayılmıyor. Annelik angarya sayılıyor.
Komedi de ne biliyor musunuz: Başkalarının doğurduğu çocuklara bakmak için kurulan sektörlerde çalışmak “iş”, orada çalışanlar da “çalışıp üreten kadın” sayılıyor da, kendi doğurduğu çocuğa bakmak “iş” sayılmıyor. Modernler kazara anne olduklarında durum şu oluyor: Baba işe, anne işe, çocuk kreşe, ev pansiyon, aile pansiyoner.
Ondan sonra “bebek mi-köpek mi?” ikilemi geliyor. Tıpkı Fransa'da, Almanya'da, Hollanda'da olduğu gibi. Köpek bebekten daha sevimli oluyor modern kadın için.
Ama küçük bir sorun: Köpeğin ille de küçük olması lâzım; kucağa alınıp sevilecek kadar küçük. Ne de olsa kadın o. Bir canlıyı kucağına alıp sevme içgüdüsü yaratılıştan verilmiş. Çaresi yok, sevecek. Peki, köpek yerine bebek sevse olmaz mı?..
Not: Almanya'da kayıtlı köpek sayısı nüfus ile neredeyse eşit.
Sami Hocaoğlu 14.03.2008
2009 Türkiye Takvimi