Konuya cevap cer

Hz. Peygamberin (a.s.m.) mescidine bitişik odada barınan ve yalnızca  İslâmî ilimleri ders almakla meşgul olan Sahabîlere verilen isimdir.  “Suffe” kelimesi, “yüksekçe divan” anlamına gelir. Dilimizde buna sofa  da denir. İslâm tarihi ile ilgili kitaplarda “Suffe” denilince,  Medine’de Hz. Peygamberin (a.s.m.) mescidinin bitişiğindeki bu isimle  anılan yer anlaşılır. Burada kalan Sahabelere de “Ashâb-ı Suffe” veya “Ehl-i Suffe” denilmiştir.

   

    Ashab-ı Suffe topluluğu, Medine döneminde ortaya çıktı. Kendi  kavimlerinde İslâmı yaşama imkânı bulamayıp Mekke’den veya çeşitli  yerlerden Medine’ye hicret eden Müslümanlara, Medineli Ensar tarafından  her türlü destek sağlandı. Bunlardan bazıları için de Mescid-i Nebevînin  hemen yanına ayrı bir bölüm yapıldı. Böylece İslâmiyette ilk yatılı  okul kurulmuş oldu. Bundan sonra bu uygulama örnek alınarak medreseler  hep camilerin etrafına yapıldı.

   

    Ashab-ı Suffe hayatlarını Peygamber (a.s.m.) medresesinden ilim ve  irfan tahsil etmeye adamış seçkin kimselerdir. Bunlar daima Mescid-i  Nebevî’de bulunurlar, kendilerini ilim ve ibadete verirler, hep oruçlu  olurlar, Hz. Peygamberin (a.s.m.) vaaz ve irşâdını dinlerler, onunla  beraber savaşlara katılırlardı. Peygamber Efendimiz (a.s.m.) Suffe’de  yetişen bu Müslümanları, bilgi ve kàbiliyetlerine göre çeşitli  hizmetlerde görevlendirirdi. Ayrıca kırlardan odun toplamak da dahil  olmak üzere, ellerinden gelen işi yaparak ihtiyaçlarını sağlamaya  çalışırlardı. Kaynakların bildirdiğine göre Suffelilerin sayısı, 10, 30,  70, 90, 400 arasında değişmektedir. Bu rakamlar da, sayılarının zaman  zaman değiştiğini göstermektedir. Suffe Ashâbının ihtiyaçlarıyla Hz.  Peygamber (a.s.m) bizzat ilgilenirdi. Kendisi yetişemediği zamanlarda  ise Sahabîlere, Suffeden evlerine götürebilecekleri kadar misafir  almalarını söylerdi.


Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Üst