Huseyni
Müdavim
Cemil Meriç:
"AYDINLARIN RİSÂLE-İ NUR'A TAVRI: KORKAK, PISIRIK, SAMİMlYETSİZ"
İslâm düşünce tarihi açısından Bediüzzaman Said Nursî'yi nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bediüzzaman İslâmî düşüncenin son metin kalelerinden bir tanesidir. Hayatı ile düşünceleri arasında hiçbir tenâkuz olmayan gerçek bir fikir adamıdır.
Ülkemiz aydınlarının baglangıcından beri Risâle-i Nur'a olan tavrını nasıl buluyorsunuz?
Umumiyetle korkak ve pısırık, gerçek inanınışların yanında ne istediğini bilmeyen, kararsız ve mütereddit bir sürü sahte münevver; samimiyeti olmayan, ne istediğini bilmeyen bir tavır.
Sizce Bediüzzaman Said Nursi asrın meselelerine ne şekilde yaklaşmıştır?
Bediüzzaman Said Nursî, asrın meselelerine tam bir mütefekkir olarak yaklaşmıştır. Bizce Risâle-i Nur'ların yeni baştan ve izahlı olarak neşredilmesi çok faydalı olur.
Eli kalem tutanlar maalesef gerçek ve samimi mütefekkirlerimizi ihmal edegelmişlerdir. Avrupa bizden daha kadirşinastır. Bir Kenan Rifaî'yi, bir Muzaffer Ozak'ı bizden daha iyi tanıyorlar. Düşündürücü...
Ve ne düşündürücü! İslâmın son kalesini saygıyla ve şuurla anmak, tanıyıp tanıtmak aydının gerçek vazifesi değil midir? Siz, fedakârlıkta ve sadâkatte örnek olarak vazifenize devam edin.
"AYDINLARIN RİSÂLE-İ NUR'A TAVRI: KORKAK, PISIRIK, SAMİMlYETSİZ"
İslâm düşünce tarihi açısından Bediüzzaman Said Nursî'yi nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bediüzzaman İslâmî düşüncenin son metin kalelerinden bir tanesidir. Hayatı ile düşünceleri arasında hiçbir tenâkuz olmayan gerçek bir fikir adamıdır.
Ülkemiz aydınlarının baglangıcından beri Risâle-i Nur'a olan tavrını nasıl buluyorsunuz?
Umumiyetle korkak ve pısırık, gerçek inanınışların yanında ne istediğini bilmeyen, kararsız ve mütereddit bir sürü sahte münevver; samimiyeti olmayan, ne istediğini bilmeyen bir tavır.
Sizce Bediüzzaman Said Nursi asrın meselelerine ne şekilde yaklaşmıştır?
Bediüzzaman Said Nursî, asrın meselelerine tam bir mütefekkir olarak yaklaşmıştır. Bizce Risâle-i Nur'ların yeni baştan ve izahlı olarak neşredilmesi çok faydalı olur.
Eli kalem tutanlar maalesef gerçek ve samimi mütefekkirlerimizi ihmal edegelmişlerdir. Avrupa bizden daha kadirşinastır. Bir Kenan Rifaî'yi, bir Muzaffer Ozak'ı bizden daha iyi tanıyorlar. Düşündürücü...
Ve ne düşündürücü! İslâmın son kalesini saygıyla ve şuurla anmak, tanıyıp tanıtmak aydının gerçek vazifesi değil midir? Siz, fedakârlıkta ve sadâkatte örnek olarak vazifenize devam edin.