durmuþ göktekin
Active member
AZİZ ÖĞRETMENLERİM!.
Ermiş ve erenler silsilesinin kolundan gelen, onların yolunda yürüyen muazzez hocalarım!. Sizler, yetişmiş, ermiş ve ışık veren duruma gelmişsiniz ki bu vazifedesiniz. Sizleri bu vasıflarınız üstün saygıya ulaştırmış. Elleriniz tılsımlı, beyniniz ilimli, sözleriniz ılımlı, şefkat ve merhamet sahibi, irfan ordusu mensuplarısınız. Sizleri saygı ve muhabbetle selamlıyor, sağlık ve başarılar diliyorum.
Siz, insan atölyesi ustalarısınız. Nasıl ki demirci eline aldığı ham demiri, yaptığı işlemlerle çelikleştirir, daha çok istifade edilir hale getirir. Siz de elinize aldığınız çağla şeklindeki çocukları; ilmin ışığı ve sıcaklığı ile olgunlaştırıp işe yarar hale getirmektesiniz. Bilmeyenler için ilim, çok çetrefilli, gizemli, dolambaçlı bir yoldur. Bu kadar zor, dolambaçlı bir yolu vasat bir yola dönüştürme becerilerinizle o körpe dimağlara bilgiyi aktarabiliyorsunuz. Önemli olan zorları kolaylaştırmadır. En girift konuları onların anlayacağı seviyeye getirmek her kişinin işi olmasa gerek. Onun için sizler ermiş ve erenler silsilesinden gelen kolun mensuplarısınız dedim.
Sözlerimi abartılı bulanlar olabilir? Ama biraz düşününce işin aslına ulaşacaklardır. Düşünmenin önemi, bizim insan olarak düşebilmemizdir. Bir ineğin düşünüp de; “Şu insanlara sütümü sağdırmayayım” dediğine şahit olan var mı? İnekler düşünmediğine göre, sütünü rahatlıkla insanlar sağıyor. Fıtratın gereği olanlara hiçbir şeyin müdahalesi söz konusu olamaz! Fıtrata karşı çıkmak, taşa başını vurmaya benzer. Taş kırılmaz, baş yarılır. Kaderle oyun olmaz! Eli öpülesi öğretmenlerim, en girift, çapraşık, dolambaçlı, ilmi çocuğun anlayacağı basitliğe kadar indirir, anlatır. Kan, irin ve fışkı arasından akıp gelen süt gibi çocuğa takdim eder. Çocuklarımız onunla hayat bulur. Bu bakımdan öğretmenin eli öpülür. İnancımızda; annenin, babanın, dedenin ninenin, örf yönüyle de piri fanilerin elleri öpülür. Bir harf öğretenin kulu kölesi olunacağı ifadesinde yer bulan öğretmenlerimiz, bizim heykeltıraşlarımızdır. Onların huzurlarında tazimle eğilir, insana şekil veren dillerine gayret, hallerine selamet dileriz. Öğretmenlerimiz bizim şekil mimarlarımızdır.
Şu yeryüzü mektebinin ilk öğretmeni peygamberdir, peygamberlerdir. Son Peygamber Hz. Muhammed (SAV) İki cihan öğretmenidir. Bugünkü öğretmenler O’nun varisleridir. Varis, muris’in yolunu takip etmezse, onun bıraktıklarına ihanet etmiş olur. Sizler sadakat ve gayretinizle yolunda yürüdüğünüz, İki cihan saadetimizin önderine vefa göstermektesiniz. Bu yönüyle de sizleri tebrik ve tebşir ediyorum.
Sizler dövülmeye değil övülmeye, omuzlarda taşınmaya layık insanlarsınız! Sizler sağlıklı bir vücut gibisiniz. İçinizdeki sağlıksızları ifna eden, toplumun sistematik yapı taşlarısınız. Sizin yontuğunuz taşlar Türkiye binasının görkemli gökdelenlerini inşa edecektir. Yolunuz açık, bahtınız aydınlık, çalışmalarınız başarılı, Öğretmenler gününüz hayırlı ve uğurlu olsun!. Hayatınız bereketli, yürekleriniz huzurla dolsun!
24. 11. 2012
Durmuş Göktekin
Ermiş ve erenler silsilesinin kolundan gelen, onların yolunda yürüyen muazzez hocalarım!. Sizler, yetişmiş, ermiş ve ışık veren duruma gelmişsiniz ki bu vazifedesiniz. Sizleri bu vasıflarınız üstün saygıya ulaştırmış. Elleriniz tılsımlı, beyniniz ilimli, sözleriniz ılımlı, şefkat ve merhamet sahibi, irfan ordusu mensuplarısınız. Sizleri saygı ve muhabbetle selamlıyor, sağlık ve başarılar diliyorum.
Siz, insan atölyesi ustalarısınız. Nasıl ki demirci eline aldığı ham demiri, yaptığı işlemlerle çelikleştirir, daha çok istifade edilir hale getirir. Siz de elinize aldığınız çağla şeklindeki çocukları; ilmin ışığı ve sıcaklığı ile olgunlaştırıp işe yarar hale getirmektesiniz. Bilmeyenler için ilim, çok çetrefilli, gizemli, dolambaçlı bir yoldur. Bu kadar zor, dolambaçlı bir yolu vasat bir yola dönüştürme becerilerinizle o körpe dimağlara bilgiyi aktarabiliyorsunuz. Önemli olan zorları kolaylaştırmadır. En girift konuları onların anlayacağı seviyeye getirmek her kişinin işi olmasa gerek. Onun için sizler ermiş ve erenler silsilesinden gelen kolun mensuplarısınız dedim.
Sözlerimi abartılı bulanlar olabilir? Ama biraz düşününce işin aslına ulaşacaklardır. Düşünmenin önemi, bizim insan olarak düşebilmemizdir. Bir ineğin düşünüp de; “Şu insanlara sütümü sağdırmayayım” dediğine şahit olan var mı? İnekler düşünmediğine göre, sütünü rahatlıkla insanlar sağıyor. Fıtratın gereği olanlara hiçbir şeyin müdahalesi söz konusu olamaz! Fıtrata karşı çıkmak, taşa başını vurmaya benzer. Taş kırılmaz, baş yarılır. Kaderle oyun olmaz! Eli öpülesi öğretmenlerim, en girift, çapraşık, dolambaçlı, ilmi çocuğun anlayacağı basitliğe kadar indirir, anlatır. Kan, irin ve fışkı arasından akıp gelen süt gibi çocuğa takdim eder. Çocuklarımız onunla hayat bulur. Bu bakımdan öğretmenin eli öpülür. İnancımızda; annenin, babanın, dedenin ninenin, örf yönüyle de piri fanilerin elleri öpülür. Bir harf öğretenin kulu kölesi olunacağı ifadesinde yer bulan öğretmenlerimiz, bizim heykeltıraşlarımızdır. Onların huzurlarında tazimle eğilir, insana şekil veren dillerine gayret, hallerine selamet dileriz. Öğretmenlerimiz bizim şekil mimarlarımızdır.
Şu yeryüzü mektebinin ilk öğretmeni peygamberdir, peygamberlerdir. Son Peygamber Hz. Muhammed (SAV) İki cihan öğretmenidir. Bugünkü öğretmenler O’nun varisleridir. Varis, muris’in yolunu takip etmezse, onun bıraktıklarına ihanet etmiş olur. Sizler sadakat ve gayretinizle yolunda yürüdüğünüz, İki cihan saadetimizin önderine vefa göstermektesiniz. Bu yönüyle de sizleri tebrik ve tebşir ediyorum.
Sizler dövülmeye değil övülmeye, omuzlarda taşınmaya layık insanlarsınız! Sizler sağlıklı bir vücut gibisiniz. İçinizdeki sağlıksızları ifna eden, toplumun sistematik yapı taşlarısınız. Sizin yontuğunuz taşlar Türkiye binasının görkemli gökdelenlerini inşa edecektir. Yolunuz açık, bahtınız aydınlık, çalışmalarınız başarılı, Öğretmenler gününüz hayırlı ve uğurlu olsun!. Hayatınız bereketli, yürekleriniz huzurla dolsun!
24. 11. 2012
Durmuş Göktekin