Konuya cevap cer

    Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, Bediüzzaman Said Nursi'nin bu toprakların yetiştirdiği çok kıymetli bir alim olduğunu belirterek, Risale-i Nurlar'ın irfan hazinesinin değerli parçaları olduğunu söyledi. 


     

    YAYINEVLERİNDEN BELGE İSTEDİK GELMEDİ!

     

     Çelik, 30 Mart'tan sonra seçilen belediye başkanlarına "hayırlı olsun"  ziyaretlerinde bulundu. Yüreğir Belediye Başkanı Mahmut Çelikcan'ı  ziyaret eden Çelik'e, bir gazeteci, "Risale-i Nurlarla ilgili yaşanan sürece ilişkin" görüşünü sordu. Çelik, Kültür Bakanlığı'na yapılan bir ihbar neticesinde  şimdiye kadar yapılan basımların Risale-i Nurlar'ın yasal varislerinden  izin alınmaksızın yapıldığı ortaya çıkardığını bildirdi. Bunun üzerine  yapılan bütün basımların kaçak durumuna düştüğünü hatırlatan Çelik,  "Tabi bu durumda bandrol verilmesi -hukukçu arkadaşlarımızın mütalaaları  bu yöndedir- Kültür Bakanlığı açısından mümkün değildir. Bunun üzerini  bizim hukukçularımız konuyu incelediler. Ve bu eserleri basmak  isteyen yayınevlerine eser sahibinin yasal mirasçılarından belge  getirmelerini istediler. Bu belgeyi getireceklerini söyledi pek çok  yayınevi. Fakat şu ana kadar yasal varislerden gelen bir belge  yok. Bu sebeple biz mevcut mevzuat ve kanunlar, hukuk çerçevesinde  bandrolu veremiyoruz. Verdiğimiz andan itibaren suçlu durumuna düşeriz."  diye konuştu. 


     


    KARA PROPAGANDA YAPIYORLAR


     

     Belli bir kesimin kendi tabanlarını da incitecek şekilde eserlerin  basımı ile ilgili kara propaganda yaptıklarını kaydeden Çelik, şunları  kaydetti: "Başbakanımıza, bizlere karşı fevkalade yanlış ifadeler  kullanıyorlar. Halbuki bizim burada yapmaya çalıştığımız şey bu  eserlerin korunmasıdır. Nihayetinde bu süreçte, merhum Bediüzzaman'ın hayatta olan hemen hemen bütün talebeleri ziyaretimize geldi. Kendileriyle bu durumu paylaştık.  Kendileri de aslında eserlerde yapılan tahrifatın bir şekilde önüne  geçmesini beklediklerini bunun da bir vesile olabileceğini, şimdiye  kadar çok ciddi tahrifatlar yapıldığını, öztürkçeleştirirken ciddi anlam kaymalarının ortaya çıktığını,  kendilerinin merhumun bizzat talebesi olması vesilesiyle kendisinden  bizzat duydukları şeyin eserlerin orjinali ile korunması, hiçbir şekilde  değiştirilmemesi, gerektiği şeklinde olduğunu söylediler." 

     


    YASAKLAMA, DEVLETLEŞTİRME SÖZ KONUSU DEĞİL

     

    Bakan Çelik, "Kimseye basım izni verilmiyor diye bir şey yok. Tam tersine basmak isteyenlerin yasal izni yok. Hukukçular bunu çok iyi biliyorlar. Biz bu süreci yürütürken Bediüzzaman'ın bütün talebelerinin büyük çoğunluğu ile görüştük.  Netice itibarı ile yasal varisler de basmak isteyenlere bu belgeyi  vermeyince bizim bandrol vermemiz söz konusu olmadı. Şimdi eğer kanunen  tek bir yol var o da şu. Belli bir memleket irfanının parçası olmuş ama  yasal varisleri bakımından belge alınamamış eserlerin devlet tarafından  korunması, basılmasının sağlanması şeklinde bir düzenleme söz konusu  olacak. Eserlerin yasaklanması, devletleştirilmesi gibi bir takım ifadeler kullanılıyor. Bunlar söz konusu değil. Bu noktaya da durduk yerde gelinmiş değil. Bu eleştirilere bulunanlara şunu sormak lazım. Ellerinde yasal varislerden verilmiş bir belge var mı? Mesele bundan ibaret."

     

    cihan




Risale-i Nurun basımında kara propaganda yapılıyor


Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Üst