Yirmidokuzuncu Mektub'un Dördüncü Kısmı hem uzundur, hem bir tek nüshadır. Bu defa gönderemedim. O kısım doğrudan doğruya i'caz-ı Kur'an'ın bir âyinesidir ve çok da mühimdir. Otuz sekiz sahifedir. Başta Sabri, Süleyman, Hüsrev, Bekir, Tevfik, Galib sizlere selâm ederler. Ondokuzuncu Mektub'un Dördüncü Cüz'ünü, Onbeşinci Nükteli İşaret'e kadar tashih ettim. Acele göndermek lâzım geldi, vakit bulamadım tam tashih edeyim.
Sen evvelâ Onbeşinci Nükteli İşaret'ten sonra kendi nüshanızla mukabele edip tashih ediniz, sonra tebyiz ediniz. Yirmisekizinci Mektub'un Yedinci Mes'elesinde acib bir tevafuk görüldü, şöyle: İki sahife baştan başa, yalnız baştaki satır müstesna, yirmidokuz satır şuur ve ihtiyarımızın haricinde, bütün (elif) gelmiş. Bu bütün (elif) Yirmisekizinci Mektub'dan Yirmidokuzuncu Mektub'a ehemmiyetli bir işaret-i gaybiyedir, diyordu. Sonra nümunesini size göndereceğiz.
Said Nursî