Konuya cevap cer

Baş örtüsünün kullanımı nasıl olmalıdır? Türban şekli denilen saçını  topuz yapıp boneyle birlikte takmak veya deve hörgücü gibi yapmak caiz  midir?



Cahiliye devrinde başörtüsü vardı. Ancak enselerine bağlar ve arkaya  bırakırlardı. Yakaları önden açılır, gerdanları ve boyunları görünürdü.  İşte bu durumu düzeltmek için ayeti kerime Allah Teala, “Başörtülerini  yakalarının üzerine vursunlar.” buyurmuştur. Bu örtünün şekli  ve biçimi ise önce açık yer kalmayacak şekilde başı, boyun ve gerdanlığı  örtmektir. Sonra da ince ve çekici olmayan bir örtüyü kullanmaktır.  Mutlaka şu ölçüde ve şöyle olmalıdır demek doğru değildir. (bk.  Elmalılı, Hak Dini, Nur Suresi 31. ayetin tefsiri.)

 

Buna göre başörtüsünü yakaların üzerinden örtmenin hikmeti; boyun,  gerdan ve göğsün örtülmesini sağlamaktır. Bu zamandaki kadın giyiminde  başörtüsü pardesünün veya üst elbisenin içine konduğunda boyun ve gerdan  örtülmüş olmaktadır. Bu örtünme sağlandığına göre başörtüsünü bu  şekilde bağlamak caizdir. Önemli olan, islama uygun olarak tesettürün  sağlanmasıdır.

 

 Ancak saçları tepeye toplayıp deve hörgücü gibi yapmak sakıncalıdır.

 

 Müslüman bir hanımın başını kapatması hem Allah'ın hem de Peygamberin  emridir. Yani yüz kısmı açık kalacak şekilde başın kalan kısmını, boyun  ve göğüsleri örtmek farz-ı ayındır. Açmak ise bir farzın terki  sayıldığından haramdır.

 

 Kadının taktığı baş örtüsü altını gösterecek kadar ince olmamalıdır.  İnce olan başörtüsü ile örtünme sağlanmış olmaz. Ayrıca insanların  dikkatini çekecek şekilde açık renkli ve gösterişli başörtüsünden uzak  durulmalıdır. Böyle bir başörtüsünün bir mahzuru yoktur denilemez.

 

 Sadece baş örtüsünde değil kadının diğer dış elbiselerinde de cazip  renkli kumaşlar kullanılmamalıdır. Eğer üstten örtülecek örtünün kendisi  ziynet sayılabilecek renk ve görünüşte olursa ona tam örtü denilemez.

 

 Ahzab suresi 33. ayetinde mealen; "Vakarla evinizde oturun.  Önceki Cahiliye kadınlarının kırıla döküle, süslerini göstererek  (teberrüc) yürüyüşleri gibi yürümeyin." buyruluyor.

 

 Ayette geçen teberrüc kelimesi; Zemahşeri'ye göre; "Genelde;  gizlenmesi gereken şeyleri açmada çaba sarf etme, özelde ise; kadınların  ziynetlerini ve güzelliklerini açıp yabancı erkeklere göstermesidir"

 

 İmam Suyuti; "Kadının endamlı endamlı yürümesi, başörtüsünü  bağlamadan başına atıp kadınların tabii ve yapay güzelliklerini ve  çekiciliklerini uygun olmayan yerlerde sergilemeleri, süs ve  eylemleriyle kendilerinden yararlanma hakkı olmayanların dikkatini ve  ilgilerini çekmeleridir" der.

 

 Alusi ise; "Bana göre zamanımızda müreffeh kadınların  evlerinden çıkarken üstlük olarak örtündükleri örtülerde yabancıya  gösterilmemesi gereken ziynet kabilindendir. Çünkü bunlar rengarenk  çekici giysilerdir." açıklamasını yapar.

 

 Buna göre kadınların örtüye dikkat ettikleri gibi, onun bir süs  eşyası gibi olmamasına da dikkat etmeleri gerekir.

 

 Saçları tepeye toplayıp deve hörgücü gibi yapmak: 

 

Konuyla ilgili Hadis-i Şeriflerde "deve hörgücü gibi saçları bağlamanın  uygun olmadığı" açıkça ifade edilmiştir. (bk. Müslim, Libas 125)  Kadınların başlarının deve hörgüçlerine benzetilmesi çeşitli bağ ve  sargılarla sararak onları büyüttükleri içindir. Saçların deve  hörgücüne benzetilmesi saçların açık veya kapalı olarak  toplanıp yüksekçe bağlanması şeklinde de anlaşılabilir. Açık  olarak yapanlar daha büyük günah işlemekle beraber kapalı olanların da  dikkat etmesi gerekir.

 

 Aşırı süslü, şeffaf, göz alıcı renkte ve yaldızlı başörtüsü:  Örtünmenin hedefi "dikkat çekmemek" olduğu halde, bu tür başörtüler  dikkatleri üzerine toplamaktadır. Şeffaf olanlar, içini göstererek  hadislere açık bir muhalefet teşkil etmektedir.

 

 Boynu ve -baştan arkaya kayarak- saçı tam örtmeyen başörtüsü: Yalnız  çene altından veya enseden bir düğüm atılınca, boyun açık kalmakta ve  âyette geçen "başörtülerini yakalarının üzerine koysunlar." emri  terk edilmektedir. Altına tülbent takılmayan ve sağlam bağlanmayan ince  başörtüleri de saçın bir bölümünü açıkta bırakmakta ve Rabbimizin emri  ihlâl edilmiş olmaktadır.

 

 Allahu Teala (c.c) yarattığı kişilerin fıtratını (yaratılışını) en  iyi şekilde bildiği için, hanımların fıtratında da cekici yönlerinden  dolayı, onlara cekici olan âzalarını örtmelerini emretmektedir. Bu  konuda hem Kur’an-ı kerimdeki hem de Resulüllah (s.a.v)’in sünnetindeki  hükümler açıktır ve bu emirler örtünmenin farz olduğu hükmünü ortaya  koymaktadır. Bu konuda bütün mezhep imamları, fıkıhcılar, hadisciler ve  tefsirciler ittifak etmişlerdir.

 

 Resulüllah (s.a.v) müslüman hanımları ve aile reislerini uyarıyor.  Tesettüre uygun olmayan giyim, tavır ve hareketlerin cennetten mahrum  olmaya ve cehennem azabına neden olacağı unutulmamalıdır. Kısa dünya  hayatı ve nefsimizin istekleri için ebedi hayatımızı tehlikeye atmak  asla doğru değildir.

 

 Tabiki bunlar tevbe edildiği takdirde değişecektir. Allah tevbe  edenlerin tevbelerini kabul edicidir. Allah yitiğini bulan insanın  sevinmesinden daha çok günah işleyen kulunun tevbe etmesinden hoşnut  olur. Öyleyse açılma gibi bir hataya düşen insanlar tevbe edip Allah’a  dönsünler, Allah’ın emirlerine uygun bir şekilde hem örtünüp hemde  gereği gibi ibadetlerini yapsınlar ki böylece Allah’ın cennetine erip  cemaline kavuşabilsinler. Aksi halde Allah (c.c) Kur’anın emir ve  yasaklarına uymayanlara soruyor: “Siz nereye gidiyorsunuz”. (Tekvir  süresi 26)

 

 Evet hep birlikte kendi kendimize soralım “Biz nereye gidiyoruz."

 

 Bu ikazları dikkate alarak hareket etmenin daha faydalı olacağını  düşünüyoruz.

 

 

           

Selam ve dua ile...

Sorularla İslamiyet 


Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Üst