Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
İslamiyet
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi
Tesettür Başörtüsü
Başörtüyle okuma üzerine..
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="turabi1" data-source="post: 223747" data-attributes="member: 1009929"><p><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Garamond'">Başörtüsü nedeniyle Yurtdışında okuyan bir bacımız, okuduğu ülkede başörtüsü yasaklanmaya yüz tutunca başötürüsünün islamdaki yerini sordu. Bende aşağıdaki yazıyı yazdım cevaben. Gözden geçirip yanlış veya eksik varsa dile getirir misiniz?</span><span style="font-family: 'Garamond'">(siyah vurgular bana ait) </span></span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Garamond'">"Cemiyetin yarısını yaklaşık olarak kadınlar teşkil ediyor. Bunlar da önce bebek ve çocuk, sonra genç kız ve kadın oluyorlar. İslam zinayı </span><span style="font-family: 'Garamond'">haram kıldığı ve cinsel hayata yalnızca evlilik birliği içinde izin verdiği için, insanları tahrik eden, zinaya yönlendiren veya zorlayan nesne, </span><span style="font-family: 'Garamond'">davranış, ilişki ve durumların zorunlu olmayanlarını yasaklıyor. Karşı cinsten iki insanı her konuda serbest bırakıp da yalnızca zina yapmalarını </span><span style="font-family: 'Garamond'">yasaklamak onlara eziyet ve işkence olurdu; ya zinayı da serbest bırakıp diğer ilişkilere izin vermek veya daha baştan yolları, kapıları kapamak </span><span style="font-family: 'Garamond'">gerekiyordu. <strong>İslam aile hayatını zorunlu gördüğü ve zina serbestliği ile aile hayatının da bir arada olamayacağını göz önüne aldığı için </strong></span><span style="font-family: 'Garamond'"><strong>ikinci yolu </strong><strong>seçti, hem zinayı, hem de zinaya götüren yolları (ilişkileri, davranışları, durumları) yasakladı.</strong> Bu madalyonun bir yüzü. </span></span></p><p> </p><p> </p><p><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Garamond'">Öteki yüzü ise <strong>zorunlu olan</strong> işler, durumlar, ilişkiler ve davranışlardır. Bu "zorunlu -eski deyişle zaruri- olma" durumu da oldukça değişkendir; </span><span style="font-family: 'Garamond'">devirlere, insanların içinde yaşadıkları şartlara göre değişiklik gösterir. Biz sür'atle günümüze gelelim. </span></span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Garamond'">Günümüzde:<strong> 1. Kızlar okumalı mı?, 2. Kızlar ve kadınlar çalışmalı mı?, </strong>3. Bu iki soruya <strong>"Evet"</strong> cevabı verilecek olursa okuyan ve </span><span style="font-family: 'Garamond'">çalışan kızlar ve kadınların "örtünme, ibadet, halvet (namahrem ile yalnız kalmak), ihtilat (kadın erkek karma olarak bir yerde bulunmak, içli dışlı </span><span style="font-family: 'Garamond'">olmak), kocanın veya velînin izni, mahremsiz seyahat" şeklinde sıralamak mümkün olan problemleri nasıl çözülecek? </span></span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Garamond'">Başörtüsü ile ilgili önceki yazılarımda <strong>"başörtüsünün bir dinî ödev olduğunu, çalışan ve okuyanlar için</strong> başörtüsünü yasaklamanın din </span><span style="font-family: 'Garamond'">özgürlüğüne (insan haklarına) aykırı bulunduğunu, bu haksızlığın ortadan kalkması için <strong>herkesin bir şeyler yapması gerektiğini</strong> ifade ettim. </span><span style="font-family: 'Garamond'">Bu arada şöyle bir soruya da cevap aradım: Bu yasak ve problem otuz yılı aşkın bir süredir devam ediyor, <strong>makul ve meşru çare bulununcaya </strong></span><span style="font-family: 'Garamond'"><strong>kadar <em>-mücadeleye </em></strong><strong><em>kesintisiz </em></strong><strong><em>devam etmekle beraber-</em> bir ara formül bulmak gerekmiyor mu?</strong> Bir nesil gelip geçiyor, bunların durumu </span><span style="font-family: 'Garamond'">ne olacak, çözümü nasıl bekleyecekler,<strong> geçen </strong><strong>fırsatlar nasıl telafi edilecek? </strong></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 12px">Bu sorulara da cevap teşkil eden bir yazımda şöyle demiştim: </span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Garamond'">"Başörtüsü yasağına karşı direnen ve bu direnme sebebiyle zarar gören, görevden atılan veya atılma durumunda olan, öğrenim hakkını </span><span style="font-family: 'Garamond'">kaybeden veya </span><span style="font-family: 'Garamond'">kaybetme durumunda olan kimselerin önünde <strong>iki seçenek vardır: Azimet ve ruhsat</strong>. </span></span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Garamond'">a) Azimet zor, fakat sevaplı, onurlu, normalde olması gereken yolu tutmak, şahsî zararı, genel menfaat için (din özgürlüğünü korumak, hakkı </span><span style="font-family: 'Garamond'">almak için) göğüslemek, gerekirse ve imkânlar müsait ise diplomadan vazgeçmek, başka yollardan bilgi ve eğitim eksiğini gidermek, olabiliyorsa </span><span style="font-family: 'Garamond'">yurtdışında okumak, resmî değil ise sivil kesimde iş bulmak, hayatını meşrû şekilde yaşamak ve değerlendirmek. </span></span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Garamond'">b) Ruhsat ise <strong>zarûret sebebiyle</strong> geçici ve sınırlı olarak yasağın kalkması hükmünden yararlanmaktır. Kadın vücûdunu normal hâllerde yabancıya </span><span style="font-family: 'Garamond'">(namahreme) göstermez, ama hasta olursa muayene ve tedâvi için doktora gösterir, hattâ dokundurur. Hakkı olan bir şeyi başka türlü alamayan, </span><span style="font-family: 'Garamond'">haksızlıktan başka şekilde kurtulamayan bir mümin rüşvet verebilir (böyle bir durumda rüşvetin alana haram, verene câiz olduğu asırlarca önce </span><span style="font-family: 'Garamond'">söylenmiştir). İşte bunlar, <strong>zarûrete dayalı </strong><strong>ruhsatlardır</strong>. Okumadığı veya çalışmadığı takdirde güç durumda kalacağını veya kalınacağını bilen k</span><span style="font-family: 'Garamond'">ızlar ve kadınlar da geçici olarak ve <strong>yalnızca yasak bölgede </strong><strong>olmak şartıyla(okulda ve iş yerinde)</strong> başlarını açarlarsa ruhsat hükmünden </span><span style="font-family: 'Garamond'">yararlanmış olurlar. </span></span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Garamond'">Ruhsattan yararlananlar, azimet yolunu seçenler ve kendileri yasak kapsamına girmeseler de girenlerin dertlerini ve meselelerini paylaşmak </span><span style="font-family: 'Garamond'">durumunda olanlar (yani Müslümanlar ve kendileri inanmasalar, inandıkları hâlde pratikte kusurları olsa bile insan hak ve özgürlükleri için </span><span style="font-family: 'Garamond'">mücadele etmeyi insanlık ödevi bilenler), <strong>evet bu üç </strong><strong>gurup, başörtüsü yasağının kalkması, haksız ve hukuksuz uygulamaların son </strong></span><span style="font-family: 'Garamond'"><strong>bulması, din özgürlüğünün tanınması ve gereğinin yerine getirilmesi için </strong><strong>-hukuk ve meşrûiyet içinde kalarak- olanca güçleriyle </strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 12px"><strong>mücadele edeceklerdir.</strong> </span></span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Garamond'">Başörtüsü yasağı kendi aile fertlerini ilgilendirmese bile <strong>"bütün müminler kardeştir ve birbirinin velisidir" ilkesi gereğince</strong> başörtüsü </span><span style="font-family: 'Garamond'">mağdurlarının yanında yer almayan, yasağın kalkması için elinden gelen gayreti sarfetmeyen müminler sorumludurlar, günah işlemektedirler, zarûret </span><span style="font-family: 'Garamond'">sebebiyle inançlarının gereğini yerine getiremeyenlerin de veballerini yüklenmektedirler." </span></span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Garamond'">"Okumadığı veya çalışmadığı takdirde güç durumda kalacağını veya kalınacağını bilen kızlar ve kadınlara bir iki örnek vereyim: </span><span style="font-family: 'Garamond'">Kendinin veya bakmaya mecbur olduğu kimselerin geçimini sağlamak için çalışan bir kadın, başörtüsü yüzünden işini bırakınca işsiz ve ihtiyaç </span><span style="font-family: 'Garamond'">içinde kalırsa durumu </span><span style="font-family: 'Garamond'">zarurete girer. </span></span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Garamond'">Başörtüsünü açmamak için okulunu bırakmak durumunda kalan bir kız yeni durumuna intibak edemez, ruhsal bunalıma düşerse veya imanı, </span><span style="font-family: 'Garamond'">ahlâkı tehlikeye girerse durumu zarûrete girer. (Okumak ve iş görmek için alternatifler bulan, zulme karşı direndikçe şuuru ve imanı derinleşip </span><span style="font-family: 'Garamond'">güçlenen kızlarımızın durumu elbette bu çerçevedeki zarûrete girmez). </span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Garamond'">Bir dindar öğretmen<strong>(veya kamu 'da görev alacak biri)</strong> vazifeyi bıraktığında onun yerini,<strong> dine ve manevî değerlere karşı olan</strong> bir öğretmen </span><span style="font-family: 'Garamond'">alacaksa ve çocukların kafalarını, kalplerini zehirleyecekse o öğretmenin <strong>vazifeyi bırakmaması</strong> gerekir.Örneklerden de anlaşılmış olmalıdır ki,</span><span style="font-family: 'Garamond'"><strong>zarûret hükmü genel değildir, kural bellidir, uygulama fertlerin özel şart ve durumlarına bağlıdır."</strong> </span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 12px">Son örnek ferdî değil, <strong>ictimâî (topluma ait) zarurete örnektir</strong>. Müslüman camianın geleceği, <strong>ülkede etkili olarak varoluşu,</strong> dinin yoksul ve </span></span></p><p><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 12px">köylülere değil, <strong>bütün tabakalara ait olarak hayatımızda devamı</strong>...kızlarımızın okumalarını ve kadınlarımızın çalışmalarını gerektiriyorsa yine </span></span></p><p><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 12px"><strong>ictimâî zaruret bahis </strong><strong>mevzûudur </strong><strong>(vardır)."</strong></span></span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Garamond'">Ben de içtimai zaruretin olduğunu düşünüyorum. Neden Müslüman kadın aydınlar toplumda </span><span style="font-family: 'Garamond'">çok az, dil bilen, sanatla ilgilenen kadınlar Müslüman toplumların kalkınması ve yeni nesillerin gerektiği gibi yetiştirilmesi açısından zaruret değil midir. </span><span style="font-family: 'Garamond'">Örnek olacak kadınlar niçin eğitimle ön plana çıkıp, ardından gelenlere öncülük etmiyor. Müslüman kadıların makus kaderi, arka planda kalan eğitimsiz, </span><span style="font-family: 'Garamond'">dini ve dünyayı imar edecek kişilik taşımaktan aciz bağımlı, edilgen kişi olmamalıdır bana göre. Bunun önüne geçmek için ve örnek Müslüman kadınların </span><span style="font-family: 'Garamond'">yetişmesi için sizin gibi maddi imkanı olan kadınların okuması ilmiyle, salihalığıyla, edebiyle, takvasıyla örnek olması bana göre zaruridir. Düşüncem bu </span><span style="font-family: 'Garamond'">yöndedir fikrimi soruyorsan şayet. </span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="turabi1, post: 223747, member: 1009929"] [SIZE=3][FONT=Garamond]Başörtüsü nedeniyle Yurtdışında okuyan bir bacımız, okuduğu ülkede başörtüsü yasaklanmaya yüz tutunca başötürüsünün islamdaki yerini sordu. Bende aşağıdaki yazıyı yazdım cevaben. Gözden geçirip yanlış veya eksik varsa dile getirir misiniz?[/FONT][FONT=Garamond](siyah vurgular bana ait) [/FONT][/SIZE] [SIZE=3] [/SIZE] [SIZE=3][FONT=Garamond]"Cemiyetin yarısını yaklaşık olarak kadınlar teşkil ediyor. Bunlar da önce bebek ve çocuk, sonra genç kız ve kadın oluyorlar. İslam zinayı [/FONT][FONT=Garamond]haram kıldığı ve cinsel hayata yalnızca evlilik birliği içinde izin verdiği için, insanları tahrik eden, zinaya yönlendiren veya zorlayan nesne, [/FONT][FONT=Garamond]davranış, ilişki ve durumların zorunlu olmayanlarını yasaklıyor. Karşı cinsten iki insanı her konuda serbest bırakıp da yalnızca zina yapmalarını [/FONT][FONT=Garamond]yasaklamak onlara eziyet ve işkence olurdu; ya zinayı da serbest bırakıp diğer ilişkilere izin vermek veya daha baştan yolları, kapıları kapamak [/FONT][FONT=Garamond]gerekiyordu. [B]İslam aile hayatını zorunlu gördüğü ve zina serbestliği ile aile hayatının da bir arada olamayacağını göz önüne aldığı için [/B][/FONT][FONT=Garamond][B]ikinci yolu [/B][B]seçti, hem zinayı, hem de zinaya götüren yolları (ilişkileri, davranışları, durumları) yasakladı.[/B] Bu madalyonun bir yüzü. [/FONT][/SIZE] [SIZE=3] [/SIZE] [SIZE=3] [/SIZE] [SIZE=3][FONT=Garamond]Öteki yüzü ise [B]zorunlu olan[/B] işler, durumlar, ilişkiler ve davranışlardır. Bu "zorunlu -eski deyişle zaruri- olma" durumu da oldukça değişkendir; [/FONT][FONT=Garamond]devirlere, insanların içinde yaşadıkları şartlara göre değişiklik gösterir. Biz sür'atle günümüze gelelim. [/FONT][/SIZE] [SIZE=3] [/SIZE] [SIZE=3][FONT=Garamond]Günümüzde:[B] 1. Kızlar okumalı mı?, 2. Kızlar ve kadınlar çalışmalı mı?, [/B]3. Bu iki soruya [B]"Evet"[/B] cevabı verilecek olursa okuyan ve [/FONT][FONT=Garamond]çalışan kızlar ve kadınların "örtünme, ibadet, halvet (namahrem ile yalnız kalmak), ihtilat (kadın erkek karma olarak bir yerde bulunmak, içli dışlı [/FONT][FONT=Garamond]olmak), kocanın veya velînin izni, mahremsiz seyahat" şeklinde sıralamak mümkün olan problemleri nasıl çözülecek? [/FONT][/SIZE] [SIZE=3] [/SIZE] [SIZE=3][FONT=Garamond]Başörtüsü ile ilgili önceki yazılarımda [B]"başörtüsünün bir dinî ödev olduğunu, çalışan ve okuyanlar için[/B] başörtüsünü yasaklamanın din [/FONT][FONT=Garamond]özgürlüğüne (insan haklarına) aykırı bulunduğunu, bu haksızlığın ortadan kalkması için [B]herkesin bir şeyler yapması gerektiğini[/B] ifade ettim. [/FONT][FONT=Garamond]Bu arada şöyle bir soruya da cevap aradım: Bu yasak ve problem otuz yılı aşkın bir süredir devam ediyor, [B]makul ve meşru çare bulununcaya [/B][/FONT][FONT=Garamond][B]kadar [I]-mücadeleye [/I][/B][B][I]kesintisiz [/I][/B][B][I]devam etmekle beraber-[/I] bir ara formül bulmak gerekmiyor mu?[/B] Bir nesil gelip geçiyor, bunların durumu [/FONT][FONT=Garamond]ne olacak, çözümü nasıl bekleyecekler,[B] geçen [/B][B]fırsatlar nasıl telafi edilecek? [/B][/FONT][/SIZE] [SIZE=3] [/SIZE] [FONT=Garamond][SIZE=3]Bu sorulara da cevap teşkil eden bir yazımda şöyle demiştim: [/SIZE][/FONT] [SIZE=3][FONT=Garamond]"Başörtüsü yasağına karşı direnen ve bu direnme sebebiyle zarar gören, görevden atılan veya atılma durumunda olan, öğrenim hakkını [/FONT][FONT=Garamond]kaybeden veya [/FONT][FONT=Garamond]kaybetme durumunda olan kimselerin önünde [B]iki seçenek vardır: Azimet ve ruhsat[/B]. [/FONT][/SIZE] [SIZE=3] [/SIZE] [SIZE=3][FONT=Garamond]a) Azimet zor, fakat sevaplı, onurlu, normalde olması gereken yolu tutmak, şahsî zararı, genel menfaat için (din özgürlüğünü korumak, hakkı [/FONT][FONT=Garamond]almak için) göğüslemek, gerekirse ve imkânlar müsait ise diplomadan vazgeçmek, başka yollardan bilgi ve eğitim eksiğini gidermek, olabiliyorsa [/FONT][FONT=Garamond]yurtdışında okumak, resmî değil ise sivil kesimde iş bulmak, hayatını meşrû şekilde yaşamak ve değerlendirmek. [/FONT][/SIZE] [SIZE=3] [/SIZE] [SIZE=3][FONT=Garamond]b) Ruhsat ise [B]zarûret sebebiyle[/B] geçici ve sınırlı olarak yasağın kalkması hükmünden yararlanmaktır. Kadın vücûdunu normal hâllerde yabancıya [/FONT][FONT=Garamond](namahreme) göstermez, ama hasta olursa muayene ve tedâvi için doktora gösterir, hattâ dokundurur. Hakkı olan bir şeyi başka türlü alamayan, [/FONT][FONT=Garamond]haksızlıktan başka şekilde kurtulamayan bir mümin rüşvet verebilir (böyle bir durumda rüşvetin alana haram, verene câiz olduğu asırlarca önce [/FONT][FONT=Garamond]söylenmiştir). İşte bunlar, [B]zarûrete dayalı [/B][B]ruhsatlardır[/B]. Okumadığı veya çalışmadığı takdirde güç durumda kalacağını veya kalınacağını bilen k[/FONT][FONT=Garamond]ızlar ve kadınlar da geçici olarak ve [B]yalnızca yasak bölgede [/B][B]olmak şartıyla(okulda ve iş yerinde)[/B] başlarını açarlarsa ruhsat hükmünden [/FONT][FONT=Garamond]yararlanmış olurlar. [/FONT][/SIZE] [SIZE=3] [/SIZE] [SIZE=3][FONT=Garamond]Ruhsattan yararlananlar, azimet yolunu seçenler ve kendileri yasak kapsamına girmeseler de girenlerin dertlerini ve meselelerini paylaşmak [/FONT][FONT=Garamond]durumunda olanlar (yani Müslümanlar ve kendileri inanmasalar, inandıkları hâlde pratikte kusurları olsa bile insan hak ve özgürlükleri için [/FONT][FONT=Garamond]mücadele etmeyi insanlık ödevi bilenler), [B]evet bu üç [/B][B]gurup, başörtüsü yasağının kalkması, haksız ve hukuksuz uygulamaların son [/B][/FONT][FONT=Garamond][B]bulması, din özgürlüğünün tanınması ve gereğinin yerine getirilmesi için [/B][B]-hukuk ve meşrûiyet içinde kalarak- olanca güçleriyle [/B][/FONT][/SIZE] [FONT=Garamond][SIZE=3][B]mücadele edeceklerdir.[/B] [/SIZE][/FONT] [SIZE=3] [/SIZE] [SIZE=3][FONT=Garamond]Başörtüsü yasağı kendi aile fertlerini ilgilendirmese bile [B]"bütün müminler kardeştir ve birbirinin velisidir" ilkesi gereğince[/B] başörtüsü [/FONT][FONT=Garamond]mağdurlarının yanında yer almayan, yasağın kalkması için elinden gelen gayreti sarfetmeyen müminler sorumludurlar, günah işlemektedirler, zarûret [/FONT][FONT=Garamond]sebebiyle inançlarının gereğini yerine getiremeyenlerin de veballerini yüklenmektedirler." [/FONT][/SIZE] [SIZE=3] [/SIZE] [SIZE=3][FONT=Garamond]"Okumadığı veya çalışmadığı takdirde güç durumda kalacağını veya kalınacağını bilen kızlar ve kadınlara bir iki örnek vereyim: [/FONT][FONT=Garamond]Kendinin veya bakmaya mecbur olduğu kimselerin geçimini sağlamak için çalışan bir kadın, başörtüsü yüzünden işini bırakınca işsiz ve ihtiyaç [/FONT][FONT=Garamond]içinde kalırsa durumu [/FONT][FONT=Garamond]zarurete girer. [/FONT][/SIZE] [SIZE=3] [/SIZE] [SIZE=3][FONT=Garamond]Başörtüsünü açmamak için okulunu bırakmak durumunda kalan bir kız yeni durumuna intibak edemez, ruhsal bunalıma düşerse veya imanı, [/FONT][FONT=Garamond]ahlâkı tehlikeye girerse durumu zarûrete girer. (Okumak ve iş görmek için alternatifler bulan, zulme karşı direndikçe şuuru ve imanı derinleşip [/FONT][FONT=Garamond]güçlenen kızlarımızın durumu elbette bu çerçevedeki zarûrete girmez). [/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=Garamond]Bir dindar öğretmen[B](veya kamu 'da görev alacak biri)[/B] vazifeyi bıraktığında onun yerini,[B] dine ve manevî değerlere karşı olan[/B] bir öğretmen [/FONT][FONT=Garamond]alacaksa ve çocukların kafalarını, kalplerini zehirleyecekse o öğretmenin [B]vazifeyi bırakmaması[/B] gerekir.Örneklerden de anlaşılmış olmalıdır ki,[/FONT][FONT=Garamond][B]zarûret hükmü genel değildir, kural bellidir, uygulama fertlerin özel şart ve durumlarına bağlıdır."[/B] [/FONT][/SIZE] [SIZE=3] [/SIZE] [FONT=Garamond][SIZE=3]Son örnek ferdî değil, [B]ictimâî (topluma ait) zarurete örnektir[/B]. Müslüman camianın geleceği, [B]ülkede etkili olarak varoluşu,[/B] dinin yoksul ve [/SIZE][/FONT] [FONT=Garamond][SIZE=3]köylülere değil, [B]bütün tabakalara ait olarak hayatımızda devamı[/B]...kızlarımızın okumalarını ve kadınlarımızın çalışmalarını gerektiriyorsa yine [/SIZE][/FONT] [FONT=Garamond][SIZE=3][B]ictimâî zaruret bahis [/B][B]mevzûudur [/B][B](vardır)."[/B][/SIZE][/FONT] [SIZE=3] [/SIZE] [SIZE=3][FONT=Garamond]Ben de içtimai zaruretin olduğunu düşünüyorum. Neden Müslüman kadın aydınlar toplumda [/FONT][FONT=Garamond]çok az, dil bilen, sanatla ilgilenen kadınlar Müslüman toplumların kalkınması ve yeni nesillerin gerektiği gibi yetiştirilmesi açısından zaruret değil midir. [/FONT][FONT=Garamond]Örnek olacak kadınlar niçin eğitimle ön plana çıkıp, ardından gelenlere öncülük etmiyor. Müslüman kadıların makus kaderi, arka planda kalan eğitimsiz, [/FONT][FONT=Garamond]dini ve dünyayı imar edecek kişilik taşımaktan aciz bağımlı, edilgen kişi olmamalıdır bana göre. Bunun önüne geçmek için ve örnek Müslüman kadınların [/FONT][FONT=Garamond]yetişmesi için sizin gibi maddi imkanı olan kadınların okuması ilmiyle, salihalığıyla, edebiyle, takvasıyla örnek olması bana göre zaruridir. Düşüncem bu [/FONT][FONT=Garamond]yöndedir fikrimi soruyorsan şayet. [/FONT][/SIZE] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
İslamiyet
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi
Tesettür Başörtüsü
Başörtüyle okuma üzerine..
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst