Bayram Sevinci ve Bayramlarda Eğlence

TaLHa

Nur-u Aynım
Yönetici
HTML:

<table style="border: 1px solid rgb(245, 147, 105);" align="center" bgcolor="#ffffff" border="0" cellpadding="0" cellspacing="0" width="700"><tbody><tr><td height="64" valign="top" width="499">[img]http://www.resulullah.org/images/logo.gif[/img]</td><td rowspan="2" valign="top" width="201">[img]http://www.resulullah.org/images/res_10.gif[/img]</td></tr><tr><td style="padding: 10px;" align="center" height="146" valign="top"><font style="font-size: 12px;" color="#990000" face="Tahoma">[b]Enes ibni Malik Radiyallâhu Anh anlatıyor:

Cahiliye 
devrinde yılda iki gün vardı ki, halk o günlerde eğlenirdi. Resulullah 
Sallallâhu Aleyhi Vesellem Medine´ye gelince şöyle buyurdu:

"Sizin de 
eğleneceğiniz iki gününüz var. Allah, Cahiliye devrindeki o günlerin yerine size 
daha hayırlısını verdi. Onlar Ramazan ve Kurban Bayramı günleridir." (Nesâi, 
İydeyn: 1)

---

Enes ibni Mâlik Radiyallâhu Anhın anlattığına göre 
Resulullah Sallallâhu Aleyhi Vesellem, Ramazan Bayramı günü birkaç tane hurma 
yemeden bayram namazına çıkmazdı. (Buhari, İydeyn: 4)

Cabir ibni Abdullah 
Radiyallâhu Anh Resulullah Sallallâhu Aleyhi Vesellemin bayram namazını şöyle 
anlatıyor:

"Bayram günü Resulullah Sallallâhu Aleyhi Vesellemle birlikte 
namazda hazır bulundum. Hutbe okumadan önce, ezan okumadan ve kamet getirmeden 
namaza başladı. Sonra Bilal´e dayanarak ayakta iken Allah´a karşı takva üzere 
bulunulmasını tavsiye etti. Allah´a itaate teşvik ederek halka vaaz ve nasihatte 
bulundu. Sonra yürüdü, kadınların bulunduğu tarafa gelince onlara vaaz ve 
nasihatt etti." (Müslim, Salâtü´l-İydeyn: 4)

---
Bayram namazından 
sonra sadaka vermek de Resulullah Sallallâhu Aleyhi Vesellemin üzerinde önemle 
durduğu hususlardan biridir. Bu konudaki hadis-i şerifin meali 
şöyledir:

İbni Abbas Radiyallâhu Anhümâ anlatıyor:

Resulullah 
Sallallâhu Aleyhi Vesellem, Ebu Bekir, Ömer ve Osman ile birlikte Ramazan 
Bayramı namazında hazır bulundum. Bunların hepsi de namazı hutbeden önce 
kıldırır, sonra da hutbeyi okurlardı.

Bir defasında Resulullah Sallallâhu 
Aleyhi Vesellemin hutbeden sonra minberden aşağıya indiğini, cemaatin 
dağılmaması için eliyle "oturun" işareti yaptığını görür gibiydim.

Sonra 
yanında Bilâl olduğu halde, erkeklerin saflarını yara yara kadınların bulunduğu 
yere geldi. Resulü Ekrem:

"Ey Peygamber! İnanmış kadınlar, Allah´a hiçbir 
şeyi ortak koşmamak, hırsızlık yapmamak, zina etmemek, çocuklarını öldürmemek, 
elleriyle ayakları arasında bir iftira uydurup getirmemek, iyi işi işlemekte 
sana karşı gelmemek hususunda sana biat etmeye geldikleri zaman, biatlerini 
kabul et ve onlar için Allah´tan mağfiret dile. Şüphesiz Allah, çok 
bağışlayandır, çok esirgeyendir" (Mümtehine Suresi, 12) âyetini okuduktan sonra 
kadınlara:

"Sizler bu biat üzere sabit misiniz?" diye 
sordu.

İçlerinden kim olduğu bilinmeyen bir kadın:

"Evet, ey 
Allah´ın Resulü" dedi.

Diğerleri cevap vermedi. Bunun üzerine Resulullah 
Sallallâhu Aleyhi Vesellem, "Öyle ise sadaka verin" buyurdu.

Bilâl 
elbisesini yayarak, "Babam, annem size feda olsun! Haydi gelin atın" 
dedi.

Onlar da halkalarını, yüzüklerini Bilâl´in elbisesi içine atmaya 
başladılar." (Müslim, Salâtü´l-İydeyn: 1)

---

Bayram günlerinde 
meşru dairede oyun ve eğlenceye de müsaade edilmiştir. Bu husustaki 
Peygamberimizin müsaadesini Hz. Âişe Radiyallâhu Anhâ anlatıyor:

Bir 
def´a Mina günlerinde (yani Kurban Bayramının ilk üç günlerinden birinde) 
Resulullah Sallallâhu Aleyhi Vesellem yanıma girdi. Karşımda Buâs ezgilerini def 
çalarak okuyan iki kız vardı. Yatağına uzanıp yüzünü çevirdi.

Derken Ebu 
Bekir girdi: "Bu ne hal? Resulullah´ın yanında şeytan çalgıları mı?" diyerek 
beni azarladı.

Bunun üzerine Sallallâhu Aleyhi Vesellem ona dönüp, 
"Onlara ilişme" diye buyurdu.

Babamın zihni başka bir şeyle meşgul olunca 
kızlara işaret ettim, onlar da çıktılar.

Buhari´nin rivayetine göre 
Muhammed Sallallâhu Aleyhi Vesellem, "Onlara ilişme" dedikten sonra "Her kavmin 
bayramı vardır, bu da bizim bayramımızdır" ya da "Bu günler bayram günleridir" 
diye eklemiştir.
(Müslim, İydeyn: 16-22, Buhârî, İydeyn: 25)


Asr-ı 
Saâdette, bugünkü folklore benzer şekilde millî geleneğe dayanan mızrak oyunları 
ve rakslar vardı. Bunu genellikle Habeşistanlılar oynardı. Buhârî ve Müslim gibi 
hadis kitaplarında bu hususta Hz. Âişe´den nakledilen bazı rivayetler 
vardır.

Bir bayram günü Sudanlılar kalkan ve mızrak oyunu oynayıp raks 
ederken Resulullah Sallallâhu Aleyhi Vesellem onları gördü, Hz. Âişe´nin bu 
oyunu seyretmesine izin verdi.

Hz. Âişe Radiyallâhu Anhâ bu durumu şöyle 
anlatıyor:

"Habeşliler gelerek raksetmeye başlayınca Resulullah 
Sallallâhu Aleyhi Vesellem beni çağırdı. Ben de gelerek başımı onun omuzuna 
dayadım. Habeşlilerin oyununa bakmaya başladım. Nihayet onlara bakmaktan ilk 
vazgeçen ben oldum."

Hatta böyle bir oyunda Resulullah Sallallâhu Aleyhi 
Vesellem Habeşlilere, "Haydi bakalım Efrideoğulları, göreyim sizi!" buyurarak 
bir teşvikte de bulunmuştu.

Öyle ki, böyle bir ekibi görünce taşlamak 
sûretiyle onlara engel olmak isteyen Hz. Ömer Radiyallâhu Anha Resulullah 
Sallallâhu Aleyhi Vesellem:

"Bırak onları, yâ Ömer!" diyerek teskin 
etmişti.
(Müslim, Îydeyn: 18-22)

---
[/b]</font>
<font style="font-size: 11px;" color="#000000" face="Tahoma">Ramazan ve Kurban 
Bayramlarının dinimizdeki önemi, İslâmın iki temel ibadeti olan oruç ve hac 
ibadetiyle ilgili olmalarından kaynaklanır.

Ramazan Bayramı oruç 
ibadetine duyulan bir şükrün sevincidir, Kurban Bayramı da kurban ve hac 
ibadetinden dolayı duyulan bir şükrün sevincidir.

Ramazan Bayramı, oruç 
gibi bir ay süren meşakkatli bir ibadete gösterilen sabır imtihanının 
başarılması demektir.

Nefislerini bir ay süreyle Allah rızası için yeme, 
içme ve cinsel arzularından alıkoyan mü´minler, böylesine bir bayramı hak 
ederler. Ramazan Bayramı bu anlamda bir aylık Ramazan orucunun toptan iftar 
vaktidir. Bu sır içindir ki, bu bayrama "Fıtır Bayramı" adı 
verilmiştir.

Her gün oruçlarını kusursuz tamamlayanların iftarla 
sevindikleri gibi, bir ayı tamamlayanların da bayramla sevinmeleri, Ramazan 
Bayramının en manalı ve duygulu bir yönünü teşkil eder.

Her sene bu iki 
bayramı kutlamanın sevincini yaşarız. Allah´a olan şükrümüzü bir kat daha 
arttırmaya çalışırız.
</font></td></tr><tr align="center"><td colspan="2" height="20">[url="http://www.resulullah.org/"]<font title="http://www.resulullah.org/" style="font-size: 10px;" color="#ee5208" face="Tahoma">Resulullah.org</font>[/url]</td></tr></tbody></table>
 
Üst