Konuya cevap cer



Said-i Nursi'nin sergisini İzmir'de açanlar bugünlerde zevkten dört köşe olmalılar.

 Nasıl olmasınlar ki?


 Serginin açılacağını düne kadar çok sınırlı bir kesim biliyordu, bugün bütün İzmir öğrendi.


 CHP İzmir İl Başkanı Rıfat Nalbantoğlu'na, Bediüzzaman Said-i  Nursi'nin taraftarlarınca şöyle kocaman, okkalı bir teşekkür belgesi  hazırlatılıp verilmeli.


 "Serginin duyurulmasına yaptığınız eşsiz ve emsalsiz katkıdan dolayı  Bediüzzaman Said-i Nursi hazretlerinin duaları sizinledir' türünden bir  yazı olabilir bu.


 Ne demiş Rıfat Nalbantoğlu?


"Balçova Termal A.Ş.'de düzenlenecek serginin içeriğini bize söylemediler. Söyleselerdi izin vermezdik."


 Yok artık daha neler.


 Birisinin Nalbantoğlu'na, bu yaparız dediği eylemin "faşizm" olduğunu hatırlatması gerekiyor herhalde.


 Yasaların izin verdiği bir serginin açılmasına engel olma hakkını  Nalbantoğlu, hangi yasa maddesine göre kendinde bulabiliyor ki?


 Ne demiş Nalbantoğlu?


 "Serginin içeriğini öğrenir öğrenmez Vali Kıraç'la konuştuk. Sergiye izin verme dedik".

Yok artık daha neler.


 Allah'tan Vali Kıraç yılların verdiği devlet adamlığı tecrübesiyle davranmış.


 Burası bir ticarethanedir, yasalar çerçevesinde isteyen istediği  etkinliği ücretini vererek düzenleyebilir diye cevaplamış  Nalbantoğlu'nu.


 Doğrusu da bu değil mi?


Olması gereken de bu değil mi?


İzmir'de her Allah'ın günü sergidir, paneldir, gösteridir, şudur, budur onlarca etkinlik düzenlenir.


Bu etkinliklerin her birinin hedef kitlesi ayrıdır.


Hepsinin ayrı müşterisi vardır.


Kiminin az, kiminin çok.


 Bir etkinliğin yapılıp yapılmamasının tek dayanağı 'yasalardır'.


 Yasaların izin verdiği çerçeveler içinde isteyen istediği etkinliği istediği yerde düzenleyebilir.


Bu kadar basit, bu kadar net.


 Rıfat Nalbantoğlu ya da CHP, hangi etkinliğin nerede yapılması  gerekir diye onayı istenecek makamlar arasında yoktur ve olamazlar da  zaten.


 Sergiyi beğenmemek başka, sergi yasaklansın demek başka.


Rıfat Nalbantoğlu ve temsil ettiği CHP'nin 21.yüzyıl Türkiye'sinde,  İzmir gibi özgürlükler kentinde "faşizm" kokan baskıyla bir sergiden  korkması, en hafif tabiriyle 'komiktir'.

İşin özü şu.


 "Eski CHP'nin, yeni CHP'nin ayak bağı olmaktan vazgeçmesi gerekiyor".


 Kılıçdaroğlu'nun, genel merkezin önünden geçen ilk eskiciye, hiç  leğen ya da mandal pazarlığı yapmadan partideki bütün eskileri verip  kurtulması gerekiyor.


 Tek başına iktidarı hedefleyen bir partinin Said-i Nursi'nin  sergisinden bile bu kadar korkmasını başka türlü nasıl izah  edebilirsiniz ki?


 Bünyamin Dobrucalı

28 Kasım 2010 Pazar

Yenigazetem Ege


 

 


Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Üst