Konuya cevap cer

Ahmet Akgündüz Bey'in Bediüzzaman'ın seceresi diye gösterdiği belgelerdeki çelişkiler ve yanlışları bölüm bölüm sizlere anlatmak istiyorum. Tabii belirtmek istiyorum ki Said Nursi Hazretleri Kürt'tür ve biz Kürt olmasıyla şeref duyarız. Eğer seyyid olsaydı yine aynı şekilde şeref duyardık, Allah'ın izniyle. Gelelim yanlışlara:


1-Belgeyi hazırlayan Mahmut adındaki kişinin Molla Feyzi Güzelsoy’a itiraf ettiği gibi belge 1935’de değil 1990’da hazırlamıştır. Molla Feyzi Güzelsoy Ağabey şöyle anlatıyor bu konuyu: “Benim kanaat-ı kalbiyem, o şecereye her ne kadar eski bir evrak havası verilmiş ise de, yeni yapılmıştır. Ama ona rağmen Ahmet Akgündüz Hoca, Diyarbakır’da dedi ki: “Şecere 1935 tarihinde yapılmıştır.” İsterseniz ben bu meselenin hakikatını size izah edeyim: Ahmet Akgündüz Hocamıza şecereyi getiren Mahmut adındaki zat önce Diyarbakır’da benim yanıma geldi ve bütün evrakları bana verdi. Ben de okumaya başladım. Baktım ki, çok eski bir evrak havası verilmiş. Buna binaen ben sordum: ‘Sanki yüz senelik bir evraktır.’ dedim O da dedi: ‘Evet yüz seneden fazladır’. Ben de buna binaen dedim ki: ‘Bediüzzaman Said-i Nursi’den bahsederken Risale-i Nur Müellifi ünvanıyla zikrediliyor. Halbuki o tarihte Risale-i Nur telif edilmemiştir. Bu itirazdan sonra Mahmut kardeş bana dedi ki: ‘Şecereyi bana verenler her ne kadar o tarihi göstermiş iseler de, bence 1990’da yapılmıştır’.


Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Üst