Konuya cevap cer

Üstad Bediüzzüman'ın kimliği gerçek manada ancak eserlerinin tamamında  kendini gösterir. “Ben imanın cereyanındayım, karşımda  imansızlık cereyanı var” diyen bu büyük insan, bütün ömrü  boyunca aynı çizgide bir manevi cihat yapmış ve milyonların imanının  kurtuluşuna vesile olmuştu. Onun hayatı hakkında bilgi edinmekte en  temel kaynak Tarihçe-i Hayat isimli eserdir. Bizzat kendisinin  tashihinden geçmiş olan bu eser sorunuza güzel bir cevaptır. 


Bununla birlikte Üstadın hayatının bir özetini aşağıda takdim ediyoruz:

Bediüzzaman Said Nursî, 1876'da Bitlis vilayetine bağlı Hizan ilçesi  Nurs köyünde dünyaya geldi. Çocukluğunda çevresindeki medreselerde  eğitim gördü. Kendisinde görülen harikulade zeka ve hafıza sebebiyle  önceleri Molla Said-i Meşhur diye tanındı. Daha sonra "Zamanın Harikası"  anlamında "Bediüzzaman" ünvanıyla şöhret buldu.


Talebelik yıllarında temel İslamî ilimlerle ilgili 90 kitabı ezberledi.  Her gece bunlardan birini tekrar ediyordu. Bu tekrarlar O'nu, Kur'an  ayetlerini derinlemesine anlamasına birer basamak oldu ve her bir Kur'an  ayetinin bütün kâinatı ihata ettiğini gördü.


1900'lü yılların başında doğuda Medresetü-z Zehra adında, din ve fen  ilimlerinin birlikte okutulduğu bir İslam Üniversitesi kurmak fikriyle  hilafet merkezi olan İstanbul'a geldi ve hayatı boyunca bu fikrini  gerçekleştirmek için gayret gösterdi. Doğrudan istediği şekilde bir  üniversite kuramamakla birlikte memleketin her tarafında şubeleri  bulunan yaygın bir medrese sistemi tesis etti.


1. Dünya Savaşı yıllarında doğu cephesinde gönüllü alay komutanı olarak  hizmet etti. Savaş esnasında yaralanıp iki buçuk yıl Rusya'da esir  kaldı. 1917'deki Bolşevik İhtilali esnasındaki kargaşadan yararlanıp  esaretten kurtuldu. Dönüşte, Genelkurmay'ın kontenjanından Osmanlı'nın  en üst düzey dinî danışma merkezi olan Darü'l-Hikmeti'l-İslamiye'de  görev yaptı. İngilizlerin İstanbul'u işgali yıllarında onların aleyhinde  Hutuvat-ı Sitte adıyla bir risale neşretti. 


Anadolu'da başlatılan İstiklal mücadelesine destek verdi.

1925 yılında Van'da eğitim faaliyetlerinde bulunurken, o sırada meydana  gelen Şeyh Said hareketi sebebiyle, bu harekete karşı çıktığı halde  tedbir olarak önce Burdur'a, ardından Isparta ve Barla'ya gönderildi.  Burada sekiz yıl kaldı. Risale-i Nur isimli Kur'an tefsirinin çoğu  bölümlerini burada yazdı. Eserleri ve fikirleri sebebiyle Eskişehir  Mahkemesine sevk edildi.


Sürgüne gönderildiği Kastamonu'da eserlerini yazmaya devam etti. 1943'te  Denizli Mahkemesi'ne, 1948'de Afyon Mahkemesi'ne sevk edildi.  Mahkemeler beraatla neticelendi.


1950'de çok partili hayata geçildiğinde dini hak ve hürriyetler  genişledi. Bediüzzaman, bu dönemde eserlerini matbaalarda bastırdı.

Bediüzzaman Said Nursi, 23 Mart 1960'ta Hakk'ın rahmetine kavuştu.

Kaynak:sorularla risale



Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Üst